Now Reading:

Crocus (Çiğdem)

Font Selector
Sans Serif
Serif
Font Size
A
A
You can change the font size of the content.
Share Page
11 Ekim 2025
Created by Hüseyin Doğan

Crocus (Çiğdem)

Crocus (Çiğdem), Iridaceae ailesine bağlı bir cinstir.

Tanımı

Crocus (Çiğdem) cinsinin Türkiye’de endemizm oranı oldukça yüksektir. Kormus genellikle simetriktir ve lifsi, zarsı ya da derimsi gömlek ile çevrilmiştir. Kıa boylu bitkilerdir ve gövde yeraltındadır. Yapraklar çiçeklenme zamanında ya da çiçeklenmeden sonra belirir. Tamamı tabandadır ve ortasında beyazımsı bir şerit izlenir. Bazı türler güz aylarında bazı türler de bahar aylarında çiçek açar. Çiçekler gösterişli ve beyaz, sarı, turuncu ya da mor renklidir. Bunlar kapalı havalarda ya da hava karardığında kapanırlar. Kapsül silindirik ila elipsoittir. Tohumlar genellikle çok sayıda, küresel ila elipsoit, kahverengi ila kırmızı tonlarındadır. Cins Akdeniz havzası ve Asya’ya özgüdür ancak günümüzde ekonomik değeri yüksek türleri ile başka bölgelere de yayılmıştır.

C. flavus; sitilus üç dallı; dallanma anterlerin ortasına doğru; dallar kısa, nervürlü, sarı-turuncu, anterlerden kısa
olivieri: sitilus anterlerden biraz kısa ilâ hafifçe uzun, 6 dallı; dallar ince, sarı ya da turuncu, bazen uçlarda beyazımsı
C. chrysanthus; sitilus üç turuncu ilâ kırmızımsı-turuncu dallı, anterleri aşar, bazen eşit ya da kısa

Etimoloji

Cins adı Tanrı Hermes’in arkadaşı Crocus’un (κρόκος) adını taşımaktadır. Buna göre bir gün iki arkadaş disk atma alıştırması yaparken Hermes, kazayla Crocus’u öldürür. Crocus’un öldüğü yerden küçük bir çiçek çıkar, Crocus’un kanı çiçeğe dökülür. Çiçeğin merkezinde görülen kırmızı renkli uzantılar (ercik) Crocus’un kanıdır. Bitkinin adı ile ilgili ikinci rivayette ise; Crocus adında bir genç orman perisi, Smilax adında bir çoban kıza âşık olur ancak aşkı karşılıksız kalır ve bu aşk nedeniyle tükenerek çiğdem çiçeğine dönüşür ya da öldüğü yerden çiğdem çiçekleri çıkar. Bu hikâyede adı geçen çoban kız Smilax ise, tırmanıcı Smilax (melocan) bitkisine dönüşür. Son rivayet ise Zeus ve Hera’nın birlikte uzandığı çimenlerin arasından, onların aşklarının yüceliği ile çıkmıştır. Diğer yandan kelime, günümüzde zerdeçal olarak bilinen Curcuma cinsinin Sanskritçe adı olan kunkumam ile hayli yakındır. Kelime zerdeçalın safran sarısı olan rengine dikkat çekmektedir ve ilişki de renk üzerinden kurulmuştur.

Türk Uygarlığındaki yeri

Çiğdem (چيكدم), bitkilerin Türkçedeki adıdır. İbn-i Şerîf’e göre, çiçekleri sarı renklidir, soğanı küçüktür, bahar başında çiçek açar ve taş düşürücü olarak kullanılmıştır. Hacı Paşa, çiğdemin tüketildiğini, Farsça karşılığını hezye olduğunu, vahşi hayvan ısırması, göz rahatsızlıkları ve sarılık vakalarında kullanıldığını, parazit düşürücü olarak yararlanıldığını yazmıştır İshâk bin Murâd, çiğdemin, yabani hayvan ısırması, sarılık, dalak hastalıkları ile soğuk kaynaklı rahatsızlıklarda kullanıldığını, dövülerek göze sürüldüğünde göz rahatsızlıklarını giderdiğini, ayrıca parazit düşürücü olarak kullanıldığını yazmıştır.

Halîmî, çiğdem için herhangi bir tanım ya da sinonim vermemiş, çeşitlerden biridir demekle yetinmiştir. Çiğdem kelimesi Türk şiirinde de sarı rengi ile ön plana çıkmış, benzin sararması ile özdeşleştirilmiştir.

Homeros’a göre Zeus, sümbül, lotus ve çiğdem serili bir yatakta uyurdu. Ayrıca giysileri de çiğdem (aslında safran) renkli idi. Antikçağda tiyatrolarda seyircilerinin oturdukları yerlere safran suyu serpilirdi.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.271-272.

Kocaeli’deki türler

Cinse bağlı tüm türleri POWO sitesinden görebilirsiniz.

Hakkında

Kocaeli’nde görülen bitkilerin klasik ve modern kaynaklara göre tıbbi, mutfak, ekonomik, vb. alanlardaki potansiyelinin ortaya konması amaçlanmış, ayrıca ilin bitki zenginliği fotoğraflarla desteklenerek ilgililer için bir kaynak oluşturulması gayesi güdülmüştür.