Özet
Rosa (Gül) sayısız kültivarı bulunan, binlerce yıldır bahçelerde yetiştirilen ve kültürel değeri oldukça yüksek olan bir cinstir.
Hiyerarşi
Tanımı
Rosa (Gül) genellikle yaprak dökücü çalılardan oluşan bir cinstir. Gövde ve dallar genellikle dikenlidir. Yapraklar almaşlı dizilişli, tek teleksi ve yaprakçıklar testere dişli kenarlıdır. Çiçekler tek ya da yalancı şemsiye halinde ve erseliktir. Ekçanak mevcut değildir. Çanak yaprak sayısı beştir. Taç yaprak sayısı beş, sarı, kırmızı, beyaz ya da pembe renklidir. Ercikler birkaç halka halinde çok sayıda, karpeller serbest, çok sayıda, tohum taslağı sarkık ve boyuncuk terminal ya da yanaldır. Meyve kuşburnu formunda olup etli bir hipantiyuma sahiptir. Cins özellikle Asya olmak üzere kuzey yarımküreye özgüdür ancak günümüzde güney yarımküreye de dağılmıştır. [Harita, Sinonimler, Türler]
Etimoloji
Cins adı Latince kırmızı anlamına gelir. Olasılıkla Roma damescana’nın (Isparta gülü) kırmızı renkli çiçekleri ile ilişkilidir.
Tarihi
Troya savaşında Aşil, Hektor’u öldürdükten sonra karısı Andromahi kalenin burçlarından bakarak gül rengindeki şafağın ışıkları altında kocasının cesedini görür. Herodot’a göre Midas’ın bahçelerinde birçok gül çeşidi yetiştirilmekteydi. Başlangıçta cenaze törenlerinde kullanılsa da Roma uygarlığı döneminde güller çoğunlukla düğün törenlerinde kullanılmıştır. Bu adet günümüzde de devam etmektedir. Gül çok sayıda kültürde ana tanrıça ya da güzellik tanrıçasının bitkisidir. İslam inancında da Hz. Muhammed’i simgeler. İskandinav mitolojisinde Holle’nin bitkisidir.
Gül merhemi şöyle hazırlanır: İzhir ve zeytinyağı alınır. İzhir doğranıp su ile yumuşatılmakta, karıştırıp kaynatılmakta, ardından süzülmektedir. Zeytinyağına gül taçyaprakları eklenmekte, eller bala bulaştırılmakta ve hafifçe karıştırılmaktadır. Bir gece boyunca açıkta bırakılmaktadır. Tortu dibe çökünce kap değiştirilmekte ve balla kaplanmış başka bir kaba alınmaktadır. Sonra taçyapraklar bir yıkama teknesine alınmakta ve üzerine koyulaştırılmış zeytinyağı döküldükten sonra tekrar sıkılmaktadır. Bu işlem dört kereye kadar yapılabilmektedir. Her defasında yeniden gül taçyaprakları eklendiğinde yedi defaya kadar merhem alınabilmektedir. Yağ sudan dikkatli biçimde ayrılmalıdır zira az miktarda bile su kalsa merhemi bozar. Diğer yöntemde gül taçyaprakları ezilerek zeytinyağına bastırılmakta ve üçüncü demlenmeye kadar yedi günde bir değiştirilerek hazırlanmaktadır. DI 1-43.
Losyon ve lapalar için uygun bir büzücü ve serinleticidir. İçildiğinde bağırsakları gevşetir ve mide ekşimesini azaltır. Yaraları iyileştirmekte, kötü tümörleri yatıştırmakta, deri döküntülerine uygulanmakta, baş ağrısını gidermekte ve diş ağrısı için gargara yapılmaktadır. Rahim iltihabını gidermek için sürülmüştür.
Kocaeli’ndeki türler
Fenike gülü
İtburnu
Yedi kızkardeş
Kır gülü