Hyoscyamus niger (Kara banotu)


Tanımı

Hyoscyamus niger (Kara banotu), Patlıcangiller (Solanaceae) ailesine bağlı Banotu (Hyoscyamus) cinsinden genellikle 50 ila 100 cm büyüyebilen tek ya da iki yıllık bir bitkidir. Gövde dallı, yoğun yapraklı, yapışkan ve yoğun tüylüdür. Kökler zaman zaman kalın, etli ve 2 ila 3 cm çapındadır. Yapraklar saplı, zaman zaman rozet oluşturmakta, rozet yaprakları yumurtamsı mızraksı ya da dikdörtgensi, 30 cm uzunluğunda, 10 cm genişliğinde, dişli ya da teleksi loblu kenarlı, sivri uçlu, gövde yaprakları yumurtamsı ya da üçgensi yumurtamsı, 4 ila 10 cm uzunluğunda, 2 ila 6 cm genişliğinde, yapışkan tüylerle havlı, tabanda kamamsı ve loblu ya da düz kenarlıdır.
Çiçekler neredeyse sapsız ya da 3 ila 5 m uzunluğunda saplıdır. Çanak tüpsü çansı, 1 ila 1,5 cm uzunluğunda, lobları üçgensi, uzunlukları farklı ve sivri uçludur. Taç soluk sarı renkli, genellikle mor damarlı, çansı ve 2 ila 3 cm uzunluğundadır. Meyve zamanı çanak testimsi, lobları çoğunlukla dik ve sivri dişli uçludur. Kapsül yumurtamsı yuvarlak, 1,5 cm uzunluğunda ve 1,2 cm genişliğindedir. Tohumlar sarı kahverengi, tablamsı ve 1 mm çapındadır.
Gözlem bilgileri

Doğal olarak Akdeniz havzası ile Kafkasya arasında kalan bölgede yayılış gösterir. Ancak günümüzde dünyanın büyük bölümüne dağılmıştır. Tahrip edilmiş araziler, kayalık bölgeler ve yol kenarında görülmektedir. Umumiyetle nisan ve ağustos ayları arasında çiçek açmaktadır. Bitkiyi deniz seviyesinden 1600 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ve Derince ilçelerinde gözlemlemek mümkündür.
Etimoloji

Cins adı Antik Yunanca domuz fasulyesi anlamına gelir. Klasik metinlerde ban kelimesi Moringa oleifera türü için kullanılır. Hyoscyamus için kullanılan isim ise benc/bancdir. Epitet Latince siyah anlamına gelir. Muhtemelen atıf tohumlarının renginedir. İkili adlandırma öncesi adı “Hyoscyamus vulgaris niger”dir.
Tıp

Kemik, romatizma, iş ağrısı, astım, öksürük, sinir hastalıkları ve mide ağrısı tedavisinde kullanılmıştır. Geleneksel olarak ağrı kesici ve sakinleştirici olarak önerilmiştir. Yaprak ve tohumları yatıştırıcı, spazm çözücü, idrar söktürücü ve yatıştırıcıdır. Tohumlarına diş ağrısını dindirmek için başvurulmuştur.
Zehirli bir bitkidir. Ağız kuruması, susuzluk, yutkunma ve konuşmada zorluk, bulanık görme, kusma, taşikardi, ateş, uyuşukluk, bulanık konuşma, işitsel, görsel veya dokunsal halüsinasyonlar, konfüzyon ve yönelim bozuklukları, hipertansiyon ve komaya neden olabileceği rapor edilmiştir. Bir rapora göre 1985 yılında bitkiyi tüketmek ülkemizde bir çocuk oyununun parçasıymış ve bu nedenle iki çocuk ölmüştür.
Yaprakları fare kovucudur. Bitki büyü amaçlı olarak kullanılmıştır. Titus Flavius Josephus’a göre Musa peygamber zamanında en üst düzey dini görevlinin tacı kara banotunda yapılma bir çelenk ile süslenirdi.






Kara banotu…
Hyoscyamus niger, genelde işlenmemiş arazilerde görülen ve bahar ortasından yaz sonuna kadar çiçek açan bir bitkidir.
Dilimizde kara banotu, batbat, bengildek, bengilik, çanakçömlek, çömlek otu, dağdağan, deli bardağın, diş otu, gavur haşhaşı, göz tohumu ve tabanca kapsülü adları ile bilinmektedir.
Tarihi


Türk Uygarlığındaki yeri
Benc (بنج), kenevürün Sanskritçedeki karşılığı olan banga (भङ्ग)’dan alınmıştır. Çulluk Kapan Lügati’nde Türkçede bân tohumı adı ile bilindiği kaydedilmiştir. Beyaz çiçekli olan türü için ise metinlerimizde benc ebyad (بنج ابيض) ve ak benc (اق بنج) adları tercih edilmiştir. Halîmî, benc, bagurı ve benek adları ile bilindiğini ancak benc kelimesinin argoda esrâr anlamında da kullanıldığını kaydetmiştir.
Dioscorides, deliryum ve uykuya neden olduklarını, ancak beyaz olanın (Hyoscyamus albus) tıbbi olarak kullanıma uygun olduğunu, beyazın bulunmadığı durumda sarı olanın (H. aureus) kullanılabileceğini, siyah olanın (H. niger) ise kullanılmaması gerektiğini belirtmiştir. Kulak ağrısı, öksürük, göz rahatsızlıkları, gut, cinsel organlarda şişlik, meme şişi, diş ağrısı ve rahim şikâyetlerinin tedavisinde kullanıldığını, iltihap giderici ve ağrı kesici olarak faydalanıldığını; yağının kulak ağrısına iyi geldiğini yazmıştır.
İbn İmrân, uyutucu ve diş ağrısı giderici olarak kullanıldığını; Râzî, kulunç hastalarının bitkiyi yanlarında taşıyarak iyileşeceklerine inandıklarını, yutulduğunda organların iflas ederek ağızdan köpük geldiğini, acilen ballı su, peyniraltı suyu ve/veya encîr verilerek kusturulması gerektiğini; İbnü’l-Cezzâr ve Îsâ bin Ali, doz aşımının ölümcül olduğunu kaydetmiştir. İbnü’l-Baytâr, yağının, uykusuzluk, baş ağrısı ve kulak ağrısı vakalarında kullanıldığını, sirkeleri öldürmek için uygulandığını aktarmıştır.
Bitkiler Anadolu’da, kulunç, ishal, burun rahatsızlıkları, diş rahatsızlıkları, hemoroit, verem, şerâ, göz ağrısı, kulak ağrısı, rahim ağrısı, nezle, gut, testiste şişlik, meme şişi, diş ağrısı, kan tükürme, baş ağrısı ve cilt rahatsızlıkları vakalarında kullanılmış, taş düşürücü, şişlik giderici, öksürük giderici, ağrı kesici, kilo aldırıcı ve cinsel haz arttırıcı olarak faydalanılmış, vücuda giren sivri aletlerin çıkarılması için başvurulmuş, kadınlar tarafından koltuk altı kılı dökücü olarak uygulanmıştır. Bitkilerin sarhoşluk verici etkisi olduğu ve bu nedenle tüketilmesinin haram olduğu kaydedilmiştir.
İslam tıbbı
Banotu yağı şöyle hazırlanır: Beyaz olan türün kuru tohumu alınır, dövülür ve badem yağı hazırlanırken belirtilen yöntemle sıcak su ile karıştırılır. Kurumaya başlayan kısımlar üste getirilerek kalanı ile karıştırılır ve rengi siyaha dönüp kötü kokana kadar devam edilir. Ardından süzgeçten geçirilerek asılır. Kulak ağrısına iyi gelir, ayrıca yumuşatıcı olduğu için fitillere eklenir. DI 1-35.
Kalın gövdeli bir bitkidir. Yaprakları geniş, dikdörtgensi, parçalı, koyu renkli ve pürüzlüdür. Çiçekler küçük disklerle çevrilidir ve nar çiçeği gibi üst üste büyür. Kapsülleri haşhaş benzeri tohumlarla doludur. Üç türü vardır. İlk türün çiçekleri mor renkli, yaprakları Convolvulus gibi, tohumları siyah renkli ve çanak serttir. İkincisinin çiçekleri sarı renkli olup, yaprak ve kapsüller daha yumuşaktır, tohumları da hardal gibi sarı renklidir. Bu iki tür de deliliğe ve uyuşukluğa neden olur, bu nedenle kullanımları önerilmemektedir. Ancak üçüncü tür tıbben değerlidir. Çiçek ve tohumları beyaz renklidir. Deniz kenarı ve tahrip edilmiş arazilerde yetişir. Tıbben ilk tercih edilmesi gereken budur. Eğer yoksa sarı çiçekli olan da kullanılabilir ancak siyah tohumlu hiçbir koşulda kullanılmamalıdır. Bitkinin suyu yaprak ve saplarından çıkarılmakta ve güneşte kurutulmaktadır.
Antikçağ
Çabuk bozulduğu için bir yıl içinde kullanılmalıdır. Tohumundan da su çıkarılmakta, kurutularak dövülmekte ve sıcak su ile ıslatılarak sıkılmaktadır. Bu su haşhaş suyundan daha iyidir ve güçlü bir ağrı kesicidir. Kuru tohumun suyu, şiddetli ve ateşli romatizmalar, kulak ağrısı ve rahim şikâyetleri için ağrı kesicilere eklenmiştir. Polenta ile göz, ayak ve diğer iltihaplara uygulanır. Tohum da benzer etkilere sahiptir, ayrıca öksürük, nezle, göz akması ve şiddetli ağrıya iyi gelir. Kadınlarda akıntı ve kanama durdurucu olarak haşhaş tohumu ve hidromelle içilmiştir. Öğütülerek şarapla sarıldığında gut, testis şişi, hamilelik sırasında göğüslerin şişmesi vakalarında yararlıdır. Ağrı kesici yakılara da eklenmiştir. Yaprakları tek başına ya da polenta ile sarıldığında yatıştırıcıdır. Taze yapraklar sıvandığında tüm ağrılar için etkili bir ağrı kesicidir. Şarapla içilirse titreme nöbetlerini tedavi eder ancak haşlanarak tüketilirse deliryuma neden olur. Kolon ülseri olanlara lavmanı yapılmıştır. Kökü sirke ile kaynatılırsa diş ağrılarını geçirir. DI 4-68.
Banotu yağı yumuşatıcı olmakla birlikte sinirlere zararlıdır ve içildiğinde beyni rahatsız eder. PL 23-49.
Bu maddeye Hyoscyamus aureus ve Hyoscyamus albus taksonları da dahildir. © Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.213-215.
Tohumları nasıl kullanılır faydası nedir