Cedrus (Sedir)

Tanımı

Uzun boylu ve her dem yeşil ağaçlardan oluşan bir cinstir. Uzun sürgünler dağınık yaprakları taşır, kısa sürgünlerde ise yapraklar halkavi biçimdedir. Yapraklar iğne uçlu ve kalıcıdır. Erkek kozalaklar dik ve silindiriktir. Olgun dişi kozalaklar büyük ve diktir. Pullar odunsu, üst üste binmiş, fan biçimlidir ve olgunlukta düşerler. Her pulda apikal kanatlı, geniş ve zarsı iki tohum bulunur. Cins Akdeniz havzası ve Asya’da yayılış gösterir.

Etimoloji

Cins adının etimolojisi açık değildir. Cedrus ve Juniperus (ardıç) türlerini tanımlamak için kullanılan Antik Yunanca mahreçli bir kelimedir.

Tarihi

Plinius: Dayanıklılıkları ile bilinen ağaçlardır. Bu nedenle tapınakların inşasında kullanılır. Örneğin Efes’teki Diana tapınağının çatısı bu ağaçtan yapılmıştır. Elde edilen katran diş ağrısını hafifletir, dişleri kırar ve çekilmesini kolaylaştırır. Sedirden elde edilen öz ölülerin vücutlarını yıllar boyu korur ancak bu durum yaşayanlarda ters etkiye neden olur. Bu ayrıca giysilere de zarar verir. Bu yüzden sindirim sorunları gibi vakalarda dahilen alınmasını önermem. Eğer cinsel ilişkiden önce cinsel organa sürülürse hamile kalmayı engellediği söylenir. Deniz tavşanı (Aplysia sp.) zehrine karşı panzehir olarak kullanılır. Kozalağı öksürük giderici, idrar söktürücü ve bağırsak gevşekliğini geçiricidir. Fıtık, kasılma, spazm ve idrar güçlüğü vakalarında kullanılır.

En erken kullanımı Tunç Çağı’na aittir. Antikçağda Akdeniz havzasındaki milletler tarafından ahşabı gemi yapımında kullanılmıştır. Müslümanların ilk filosu da bu ağaçlardan yapılmıştır. Ağaç günümüzde Lübnan bayrağını süslemektedir. Tevrat’a göre Süleyman peygamber Kudüs’teki tapınağı sedir ağacından inşa ettirmiştir. Reçinesi mumyalama işleminde kullanılmıştır. Roma’da sedir ağaçlarını kamu malı sayan kanunlar çıkarılmıştır. Sedir, Antik Mezopotamya kültürlerinde kutsal kabul edilirdi ve tanrıların heykelleri bu ağaçlardan yapılırdı.

Bir Çin efsanesine göre, hükümdar Ji Zhao devlet görevlilerinden birinin karısına aşık olmuştu. Bu nedenle görevliye işkence ettirdi ve hapse attırdı. Görevli hapiste iken öldü. Ancak dul kalan karısı hükümdarın teklifini kabul etmedi ve kaçarak yüksek bir yerden atlayarak canına kıydı. Üzerinden çıkan mektupta son arzusunun kocasının yanına gömülmek olduğu yazılıydı. Ancak hükümdar bunu kabul etmedi ve ayrı ayrı gömülmelerini emretti. Zamanla karı ve kocanın mezarlarında birer sedir filizlendi, fideler hızla büyüdü ve kısa sürede iki ağacın dalları toprak altında birbirine kavuştu.

Bir Antik Mısır efsanesine göre, Batou adında bir kişi kalbini sedir ağacına adamak ister. Eğer ağaç ölürse Batou da ölecektir. Ancak öldükten sonra kardeşi yedi yıl içinde Batou’nun kalbini bularak bir vazoya koyarsa da yeniden dirilecektir. Bu arada Batou da adağını yerine getirir. Onun yalnız kalmasını istemeyen tanrılar çok güzel bir kadın yaratırlar ancak kadının bir yanı kötüdür. Batou kadına aşık olur ve hayatının sedir ağacına bağlı olduğunu açıklar. Ancak sedir ağacının yanında akan dere de kadına aşık olur ve sedir de dereyi yatıştırmak için kadının bir tutam saçını dereye saçar. Dere saçlarla birlikte kadının kokusunu akıp geçtiği Mısır hükümdarının sarayına kadar taşır. Hükümdar da kokunun sahibine aşık olur. Adamlarını sedir ağacının olduğu yere gönderir ancak Batou gelen askerleri öldürür. Bunun üzerine kral bir ordu gönderir. Kadın, Batou yaşadığı sürece başkasının karısı olamayacağını ancak onun da ömrünün sedire bağlı olduğunu askerlere açıklar. Askerler de sediri keser. Batou da hemen ölür. Olay yerine gelen kardeşi Anpou, abisini kesilmiş sedirin yanında cansız yatarken bulur. Beş yıl boyunca ağaçta abisinin kalbini aradıktan sonra onu bulur ve Batou dirilerek boğa şeklini alır. Mısır’a geldiğinde halk onu tanrı olarak kabul eder. Onuruna düzenlenen festival sırasında artık kraliçe olan eski karısına yaklaşır ve kimliğini açıklar. Kraliçe bunu duyunca bayılır ancak kendine gelince de hükümdara boğanın karaciğerini yemek istediğini söyler. Hükümdar boğanın halk nezdindeki yeri nedeniyle bir süre tereddüt etse de, boğanın kutsal amaçlarla kurban edileceğini ilan eder. Boğanın akan kanlarından hayat ağacı büyür (Balanites aegyptiaca?). Bu mucize karşısında kraliçeye ağaca yakından bakmak ister ancak ağaç kraliçeye kendisinin Batou olduğunu söyler. Kraliçe bu kez de hükümdardan ağaçları kesmesini ister. Bu isteği de yerine getirilir ancak ağaçlar kesilirken bir yonga kraliçenin ağzına kaçar. Kraliçe daha sonra hamile kalır ve bir erkek doğurur. Doğan çocuk yine Batou’dur.

Kocaeli’ndeki türler

Cedrus atlantica

Cedrus atlantica

Atlas sediri

Cedrus deodara

Cedrus deodara

Himalaya sediri

Cedrus libani

Cedrus libani

Katran ağacı