Tribulus terrestris (Demir dikeni)
Tribulus terrestris (Demir dikeni) genelde işlenmemiş arazilerde görülen, tıbbi değeri yüksek olmakla birlikte istilacı olan bir bitkidir.
- 1
Çiçek

Tribulus terrestris: 21/09/2020; Yenikent; 138 m.; ormanlık. © Hüseyin Doğan.
- 2
Demir dikeni

Ortaçağ'dan demir dikeni çizimi.
- Alem:
Plantae
- Takım:
Zygophyllales
- Aile:
Zygophyllaceae
- Cins:
Tribulus
- Literatür:
Sp. Pl.: 387 (1753).
- Yazar:
L.
- Dağılım:
- Sıra:
- Kayıtlar:
Tribulus terrestris (Demir dikeni), Çobançökertengiller ailesine bağlı Çobançökerten cinsinden basit tüylü tek ya da iki yıllık bir bitkidir.
Tanımı#
Gövdeler taçtan itibaren 10 cm ile 1 metre arası yayılmakta olup sık dallıdır. Bunlar genelde tabana paraleldir, gölgede ve diğer uzun bitkilerin arasında daha fazla uzayabilmektedir. Yapraklar karşılıklı dizilişli ve teleksidir. Yaprakçıklar karşılıklı dizilişli, yumurtamsı ya da eliptik, sıklıkla tabanda asimetrik, 5 ila 8 mm uzunluğunda, 2 ila 3 mm genişliğinde, düz ve yoğun tüylüdür. Çiçekler erselik, 4 ila 10 mm genişliğinde, taç yapraklar beş adet, sarı renkli, çanak yapraklar beş adet ve ercikler on adettir. Meyve dört ya da beş parçalı, karpeller iki iri ve çok sayıda kısa boynuzla kaplı ve kısa havlı ila neredeyse çıplaktır. Tribulus terrestris dilimizde demir dikeni, çarık dikeni, çobançökerten, demir bıtırağı, demirliyen ve deveçökerten adları ile bilinmektedir.
Gözlem bilgileri#
Doğal olarak Afrika, Avrupa ve Asya’da yayılış gösterir. Ancak günümüzde Amerika’ya da dağılmıştır. Tarlalar, yol kenarı ve tahrip edilmiş arazilerde görülmektedir. Umumiyetle haziran ve eylül ayları arasında çiçek açmaktadır. Bitkiyi deniz seviyesinden 1200 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ve Derince ilçelerinde gözlemlemek mümkündür.
Etimoloji#
Cins adı Latince demir dikeni anlamına gelir. Demir dikeni antikçağ ve ortaçağda yaygın olarak kullanın üç sivri uca sahip olan bir silahtır. Bu silahlar ilkel mayınlardır. Orduların geçiş noktalarına rastgele yerleştirilirdi. Bu silahlara basan atlar yaralanır ve bu dönemin önemli askeri unsuru süvari, atsız kalırdı. Cinsin meyveleri bu silaha benzer. Epitet Latince karasal anlamına gelir. Tür çöl ve çorak bölgelerde su tutma kapasitesinin arttırılması ve erozyonu önlemesi için dikilmiştir. Ancak bizce asıl atıf, meyvelerinin oldukça benzer olduğu sucul Trapa natans türünden ayırt edilmesine yöneliktir. Günümüzde dünyanın büyük bölümünde istilacı tür durumundadır.
Kullanımı#
Yaprak, meyve ve genç sürgünler pişirilerek tüketilmektedir. Kapsüller öğütülerek ekmek yapımında, yaprakları ise ayranı koyulaştırmak için kullanılmaktadır. Vücut geliştirme sektöründe hayli popüler bir bitkidir. Ancak testosteron seviyelerini arttırdığına dair popüler inanış ispatlanmış değildir.
Tohumları düşük ilacı, değiştirici, parazit düşürücü, afrodizyak, sıkılaştırıcı, gaz giderici, yatıştırıcı, idrar söktürücü, adet akışı teşvik edici, süt arttırıcı ve toniktir. Kan dolaşımını uyarır. Kaynatılarak bel soğukluğu ve idrar kaçırma tedavisinde kullanılmıştır. Bunun yanında gut ve böbrek hastalıkları tedavisinde etkilidir. Antikanser aktivite gösterir. Çiçekleri cüzam tedavisinde kullanılmıştır. Ayrıca gövdeye, uyuz ve sedef hastalığı tedavisinde başvurulmuştur. Kurutulmuş meyveleri konjesyon, baş ağrısı, karaciğer, oftalmi ve stomatit tedavisinde etkilidir.
Türk Uygarlığındaki yeri#
Demür dikeni (دمير ديكنى) bitkiler için kullanılan Türkçe kelimedir. Oldukça batıcı olan meyvelerine işaret etmektedir. Metinlerimizde butrak (بوتراق) kelimesi ile bitkilerin Farsça karşılığı olan hasek (حسك) kelimesi de kullanılmıştır. Bitkilerin meyveleri Ortaçağ’da süvarilerin geçiş güzergâhlarına yerleştirilerek atları yaralamayı amaçlayan, üç sivri çıkıntıya sahip primitif mayınlara oldukça benzemektedir. Muhtemelen aynı sebepten, günümüzde çoban çökerten adı ile bilinmektedirler.
Şebânkâreî, Gazan’ın emri ile Şam’a gönderilen Kutlug Şah Noyan komutasındaki ordunun geçiş yoluna bol miktarda hasek bırakıldığını ve ordunun büyük bir bölümünün bu yüzden savaş dışı kaldığını aktarmıştır. Dioscorides, Trakya’da yeşil kısımları ile atların beslendiğini, tohumlarından ekmek yapıldığını belirttiği bitkilerin, göz rahatsızlıkları, yılan ısırması, pamukçuk, ağız ve diş eti yaralarını tedavi etmek için kullanıldığını, panzehir, serinletici, taş düşürücü ve iltihap giderici olarak başvurulduğunu yazmıştır. Ravigupta, cinsel gücü arttırdığını; İbnü’l-Cezzâr, yılan sokması vakalarında kullanıldığını; Sandhaşâr, mesane ağrısı ve ağrılı idrar vakalarında kullanıldığını, sperm sayısını arttırdığını; İbnü’l-Baytâr, kulunç tedavisinde başvurulduğunu kaydetmiştir. Yûhannâ bin Sarâbiyûn, böbrek, sırt ve eklem ağrısı vakalarında kullanıldığını, bunun yanında cildi güzelleştirmek için uygulandığını yazmıştır.
Bitkiler Anadolu’da, hemoroit, böbrek hastalıkları, kulunç, idrar yolu hastalıkları, boğaz rahatsızlıkları, siyatik, ağız ağrısı, dalak hastalıkları, eklem ağrısı, böbrek ağrısı ve yılan sokması vakalarında kullanılmış, ayrıca cinsel istek arttırıcı, yılan kovucu, taş düşürücü, saç boyayıcı ve cilt temizleyici olarak başvurulmuştur.
Antikçağ#
Yaprakları semizotuna benzer ancak daha incedir. Dalları uzundur ve yere yayılmıştır. Meyvesi sert ve dikenlidir. Derelerin ve yerleşim alanlarının yakınlarında yetişir. Diğer türü suda yetişir, yaprakları su üzerinde, dikenli meyvesi ile yaprakların altındadır. İkisi de serinletici ve büzücüdür. Tüm iltihaplara sarılmaktadır. Balla pamukçuk, ağızdaki kötü kokulu sıvılar, bademcik iltihabı ve diş etlerine iyi gelir. Suyu göz ilaçlarına eklenmektedir. Olgunlaşmamış meyvesi içilirse taş düşürücüdür. Karasal olanın meyvesi içilir ya da uygulanırsa engerek ısırıklarına iyi gelir ve şarapla içilirse ölümcül zehirleri etkisiz kılar. Kaynatılarak suyu serpilirse pireleri öldürür. Struma nehri civarında yaşayan Traklar yeşil kısımları ile atlarını beslemekte, meyvesinden de tatlı bir ekmek yapmaktadırlar. DI 4-15.
İki tür tribulus olup, biri bahçelerde diğeri de su içinde yaşar. Suyu göz hastalıkları için kullanılır, serinletici ve canlandırıcı olduğundan iltihap ve apselere faydalıdır. Meyvesi balla alınırsa özellikle ağız yaralarında etkilidir, bademcik iltihabına da iyi gelir. Bir doz alınırsa mesane taşlarını kırar. Traklar tohumlarından ekmek yaparlar ve bağırsaklarda büzücü etkiye sahiptir. Kökü iffetli kişiler tarafından toplanırsa yara iyileştiricidir, muska olarak takılırsa varis ağrılarını dindirir. Dövülerek suyla karıştırılırsa pireleri yok eder. PL 22-12
Bu maddeye Trapa natans taksonu da dâhildir. © Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.291-293.









