Salvia rosmarinus (Biberiye)
Salvia rosmarinus (Biberiye) özellikle Akdeniz mutfaklarında popüler olan, ayrıca süs bitkisi olarak yetiştirilen meşhur bir bitkisidir.
- 1
Çiçek
Salvia rosmarinus; 05/11/2023; Bayındırlık; 108 m.; yol kenarı. © Hüseyin Doğan
- 2
Biberiyye
Ortaçağ'dan biberiyye çizimi.
- Alem:
Plantae
- Takım:
Lamiales
- Aile:
Lamiaceae
- Cins:
Salvia
- Literatür:
Handb. Angew. Bot. 2: 447 (1835).
- Yazar:
Spenn.
- Dağılım:
- Eşadlar:
- Kayıtlar:
Salvia rosmarinus (Biberiye), Ballıbabagiller ailesine bağlı Adaçayı cinsinden bir bitkidir.
Tanımı#
Halihazırda bazı kaynaklarda Rosmarinus officinalis adı ile geçmektedir. Genellikle 50 ila 150 cm büyüyebilen bir bitkidir. Kökü lifli ve dalları yükselici ila diktir. Yapraklar 10 ila 25 mm uzunluğunda, 1 ila 2 mm genişliğinde, koyu yeşil renkli ve üst bölümde buruşuk cılız tüylü iken alt bölümde beyaz kaba tüylüdür. Çiçek durumu sapı ve çiçek sapı beyaz yıldızsı kaba tüylüdür. Çanak 3 ila 4,5 mm uzunluğunda, yarısından bölünmüş, beyaz kaba tüylü, meyve zamanı genişleyici, damarlı ve tüysüzcedir. Taç soluk mavi renkli ve 8 ila 12 mm uzunluğundadır. Fındıkçıklar kahverengidir. Dilimizde biberiye, beyaz püren, kuşdili, hasalban, akpüren, akpürün ve zeytin çiçeği adları ile bilinmektedir.
Gözlem bilgileri#
Salvia rosmarinus doğal olarak Akdeniz havzasında yayılış gösterir ancak günümüzde diğer bölgelere de yayılmıştır. Orman açıklıkları, yamaçlar ve yol kenarında görülen bitki umumiyetle şubat ve mayıs ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 400 metreye kadar olan rakımlarda il genelinde gözlemlemek mümkündür.
Etimoloji#
Cins adı Latince iyileştirici anlamına gelir ve bu bağlamda cinsin tıbbi özelliklerine işaret etmektedir. Epitet Latince denizin şebnemi anlamına gelir. Cins doğal olarak Akdeniz’e bakan yamaçlarda görülmektedir.
Kullanımı#
Genç sürgünleri bahar olarak, kendisi ise süs bitkisi olarak kullanılmıştır. Etleri marine etmekte de başvurulmuştur. Yaprak ve çiçekler çiğ ya da pişirilerek tüketilmektedir. Taze ya da kurutulmuş yapraklarında çay elde edilmiştir. Erişkin bitki böcek kovucudur ve bu nedenle yaprakları giysi dolaplarına konulmuştur. Yağı sabun ve parfüm yapımında kullanılmıştır. Hafızaya faydalı olduğu düşünüldüğü için geçmişte öğrenciler tarafından taç halinde başa takılmıştır. Çay olarak kullanılsa da; ciddi alerjik reaksiyonlara ve epilepsi krizlerine yol açabileceği göz önünde bulundurularak tüketiminde aşırıya kaçılmaması önerilir. Aşırı tüketiminin, koma, kusma, spazm ve ölüme neden olabileceği rapor edilmiştir.
Çayı özellikle sindirim sistemine faydalıdır. Yağı ise cilt bakımında kullanılmıştır. Derin temizlik sağlar ve antibakteriyel ürünlerden daha mikrop kırıcı özelliğe sahiptir. Bunalım, zihinsel yorgunluk ve gerginliğe iyi gelir. Güçlü bir antiseptiktir. Antiseptik, spazm çözücü, aromatik, büzücü, kardiak, gaz giderici, terletici, yatıştırıcı, uyarıcıdır. Güçlü aromatik bir kokuya sahip olan biberiye çiçeklerinden kıvamı yoğun bir bal elde edilirdi. Kök ve bitkinin suyu sarılığı tedavi eder ve yorgunluk gidermek amacıyla kullanılırdı. Yaprakları günlük yağı gibi kokan bitkinin taze kökü yaralara, rektal prolapsusa ve basura uygulanırdı.
Görme için de faydalı bulunan bitkinin tohumundan göğüs rahatsızlıkları için içecek yapılırdı. Çil temizleyici olarak da kullanılan biberiye şarapla birlikte alındığında kadın hastalıkları üzerinde de etkili olduğu bilinirdi. Meyvesi idrar yolları, kulaklar, göz ülseri ve görme için kullanılmış, ayrıca süt artışı sağlaması için başvurulmuştur. Bal ile birlikte alındığında öksürük giderici olduğu kabul edilirdi. Tetanos vakalarında biberiye, şifaotu ve safran kaynatılarak kullanılmıştır. İdrar söktürücü etkisi nedeniyle de yaygın olarak başvurulurdu.
Türk Uygarlığındaki yeri#
Biberiyye (ببريه), bitkinin Türkçedeki karşılığıdır ancak kökenini tespit edemedik. Olasılıkla Antik Yunancadaki peperi (πέπερι) ile bağıntılıdır ancak bağıntı bizim açımızdan açık değildir. Bitki metinlerimizde Arapça karşılıkları olan iklîl el-cebel (اكليل الجبل) ve hasa el-bân (حصى البان) adları ile karşılanmıştır. Ayrıca, Antik Yunanca karşılığı olan dendro libanotis (δένδρον λιβανωτίς)’ten muharref dendrolivanio (ذندروليوانو) da tercih edilmiştir.
Dioscorides, taç olarak başa takıldığını, sarılık vakalarında kullanıldığını, yorgunluk giderici olarak faydalanıldığını ve çalışmadan önce suyunun içildiğini yazmıştır. İbnü’l-Baytâr, ateş yakmak için kullanıldığını, İskenderiye’de yetiştirildiğini ve parfümcüler tarafından satıldığını; Gâfîkî, idrar söktürücü ve müshil etkisi bulunduğunu, etlerin çabuk bozulmaması için içine konulduğunu aktarmıştır.
Bitki Anadolu’da parfüm üretiminde kullanılmıştır. Sinir hastalıkları, baş ağrısı ve idrar yolu rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmıştır.
Biberiye çelenk yapımında kullanılmaktadır. Sürgünleri narin yapraklarla çevrilidir, uzun, ince, içi beyaz, dışı soluk yeşil renkli ve baskın kokuludur. Suda kaynatılarak çalışmadan önce içilir, ardından yıkanır ve şarap içerse sarılığı iyileştirir. Ağrı kesici ve tatlı şarap merhemine karıştırılmaktadır. DI 3-75.
© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.223.