Site icon Kocaeli Bitkileri

Allium sativum (Sarımsak)

Allium sativum

Allium sativum: 14/07/2019; Bayındırlık; 108 m.; sulak alan. © Hüseyin Cahid Doğan

Özet

Allium sativum (Sarımsak) ekonomik değeri ve tıbbi özellikleri nedeniyle dünyanın büyük bölümünde binlerce yıldır yetiştirilen bir bitkidir.

Hiyerarşi

Plantae

Bitkiler

Asparagales

Kuşkonmaz takımı

Amaryllidaceae

Nergisgiller

Allium

Soğan

Türk Uygarlığındaki yeri

Sarımsak (صارمساق), bitkinin Türkçedeki karşılığıdır. Metinlerimizde bitkinin Arapçadaki karşılığı olan sûm (ثوم) ve Farsçadaki karşılığı olan sîr (سير) de kullanılmıştır.

Galen, sarımsağın en faydalı olduğu mevsimin kış olduğunu belirtirken, Hipokrat aşırı tüketiminin baş ağrısı ve görme sorununa neden olabileceğini belirtmiştir. Bu iki görüş Râzî tarafından şöyle derlenir: Sarımsak sıcak iklimlerde yaşayanlar için zararlıdır. Beri taraftan Dineveri, sarımsağın Arabistan’da hayli

yaygın olarak yetiştirildiğini ve tüketildiğini aktarır. Theophrastus’a göre uzun süre kara harbak sökmenin zararlarının önüne geçmek için önceden sarımsak tüketilmiştir. Yine ona göre tüketim için saklanan soğan ve sarımsağın kokularının en yoğun olduğu dönem, ekilmiş olanların filizlenme zamanıdır.

Dioscorides’e göre, mideye zararlıdır, şişkinlik ve susuzluğa neden olur, ancak aynı zamanda parazit düşürücü, yılan sokmasına karşı panzehir etkili, damarları temizleyici, öksürük giderici, morluk

giderici ve diş ağrısı gidericidir. Kuduz köpek tarafından ısırılanlar ve saçlarında bit olanlar da sarımsağa başvurmuştur. Plinius, sarımsak kokusunun yılan ve akrep kovucu olduğunu, ayrıca her türden hayvan ısırığına karşı etkili olduğunu kaydetmiş, kişnic ile birlikte dövüldüğünde afrodizyak etkisi olduğunu belirttiği sarımsak ile idrar güçlüğü çeken at, eşek, katık gibi hayvanların cinsel organları ovulursa idrarlarını kolaylıkla yapacaklarını da aktarmıştır.

İslâm tıbbı

Bîrûnî, bitkinin Türkçe sarımsak, Süryanice suma ve Farsça sir olarak bilindiğini yazmıştır. Ona göre bir panzehirin kalitesini anlamanın yolu sarımsaktır. İbn Sînâ birden fazla sarımsak türü olduğunu yazar, bunlar olasılıkla Allium scorodoprasum ve Allium sphaerocephalon taksonlarıdır. Yukarıda sayılan bilgilere ek olarak müshil etkisi olduğunu vurgulamıştır. Ravigupta, dizanteri hastalarının uzak durmasını; Çaraka, aralıklı ateş vakalarında sûsâm yağı ile birlikte sarımsak tüketilmesini önermiştir.

Sarımsak tıbbi anlamda, diş rahatsızlıkları, kuduz, felç, burun kanaması, idrar güçlüğü, cilt sorunları, hemoroid, ödem, göz sorunları, belle ilgili rahatsızlıklar ve baş ağrısı gibi çok sayıda klinik vakanın tedavisinde kullanılmış, ayrıca sperm sayısı arttırıcı, parazit düşürücü, iltihap giderici, gaz giderici, âdet ve idrar söktürücü olarak reçete edilmiştir. Ahi Çelebi kokusunun arıları uzaklaştırdığını belirtmiş, sarımsağın yılan, çıyan ve akrep gibi zehirli canlılar tarafından zehirlenme vakalarında da ilk başvurulan bitki olduğu görülmüştür. Tıpkı sogânda olduğu gibi sarımsağın da tüketildikten sonra kalabalık içine girilmemesi tavsiye edilmiştir. Aynı şekilde rüyada sarımsak yemek şerre, görmek ise kedere yorulmuştur. Sarımsak atlarda sagargu adı verilen hastalığın tedavisinde kullanılmıştır. Doğrudan avcılık ile ilgili kaleme alınan bâznâme türü eserlerde ise doğanın dilinde kabarcık çıkması halinde sarımsak ile tedavi edilebileceği kaydedilmiştir. Sarımsak, Şeyhî’nin bir gazelinde sogânla birlikte kendine yer bulmuştur. Sarımsak burada da kötü kokusu temel alınarak ön plana çıkarılmıştır.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.597-599.

Antik Yunan

Keskin, sıcak ve şişkinlik gidericidir. Bağırsakları rahatsız eder, mideyi kurutur, susatır ve vücutta yaralara neden olur. Yenildiğinde bağırsak kurtlarını dışarı atar, idrar söktürücüdür, engerek tarafından ısırılanlar ile kanaması olanlara uygundur. Kuduz köpek ısırıklarına sarılmıştır. Çiğ, fırınlanmış ya da haşlanarak yenildiğinde bronşları temizlediği ve kronik öksürüğü yatıştırdığı kaydedilmiştir. Origanum ile kaynatılıp içildiğinde bit ve yumurtalarını öldürür. Yakılarak balla sürüldüğünde mor gözleri ve kelliği tedavi eder, hint sümbülü ile kel bölgelere uygulanır. Tuz ve zeytinyağı ile püstülleri tedavi eder. Balla birlikte doğum lekeleri, cilt döküntüsü, kepek ve cüzzama iyi gelir. Çam kıymığı ve mür ile kaynatılıp ağızda tutulursa diş ağrısını giderir. Fare ısırığına karşı incir yaprağı ve kimyonla lapa halinde uygulanır. Yaprakları kaynatılarak âdet söktürücü ve doğum sonrası kalıntıların atılması için oturma banyosu olarak kullanılmıştır. Bunun yanında yakılarak dumanı tutulursa da bu işe yarar. DI 2-152.

Antik Roma’da tanımı

Sarımsağın genel olarak çok sayıda hastalığa çare olduğu bilinmektedir. Dış gömlek çok incedir ve sarımsak tüketilmek istendiğinde bu gömlek atılmaktadır. Birkaç dişten oluşan iç kısımda her bir dişin de ayrı gömleği vardır. Tadı keskindir ve diş sayısı arttıkça keskinliği de artar. Soğan gibi kötü bir ağız kokusuna neden olur, ancak pişirildiğinde bu etkisi kaybolur. Sarımsak çeşitleri olgunlaştıkları döneme göre ayırt edilmektedir. Başka bir ayrım ise dişlerin büyüklüğüne göre yapılmaktadır. Bazıları sarımsağın düz zemine değil küçük tümseklere ekilmesi gerektiğini söyler. Her bir dişin arasında dört parmak mesafe olmalıdır ve yapraklar çıktığında çapalama başlamalıdır. Ne kadar sık çapalanırsa o kadar büyük olurlar. Olgunlaşmaya başladıklarında yapraklar aşağıya bükülür ve üzeri toprakla örtülür, böylece bitkinin enerjisini yapraklara harcaması önlenir.

Menander sarımsak yiyenlerin hemen ardından közlenmiş pancar kökü yemelerini tavsiye eder, böylece sarımsağın güçlü kokusu ortadan kaldırılır. Sarımsak tohumdan da üretilebilir ancak böyle çok yavaş büyür ve ancak üçüncü yılda olgunlaşır. Sarımsak ve soğan saklanmak isteniyorsa başlar ılık ve tuzlu suya batırılmalıdır, bu yeniden üremelerine engel olur ancak iyi bir koruma yöntemidir. Bazıları da onları yanan kömürlerin üzerinde tutarak filizlenmelerini önler. Çünkü soğan ve sarımsak topraktan çıkarıldığında filizlenmekte ve zamanla büzülerek değersiz hale gelmektedir. Bazıları da sarımsağı samanın içinde saklar. PL 19-34.

Antik Roma’da kullanımı

Kokusu yılan ve akrep kovucudur, her türlü vahşi hayvanın açtığı yaralara karşı başvurulmuştur. Şarapla alındığında yılan ısırmasına çaredir ve kusturucudur.  Kır faresi ısırığına karşı faydalıdır ve Hyoscyamus ile Aconitum zehrini nötralize eder. Hipokrat doğum sonrası kalıntıları attığını, sarımsak külünün zeytinyağı ile karıştırılarak baş yaralarına uygulandığını yazmıştır. Astım hastaları için haşlanmış sarımsak reçete edilmiştir. Diocles ödem için kantaronla birlikte, frenit için kaynatılarak alınmasını tavsiye eder. Praxagoras şarapla karıştırılarak sarılık hastalarına vermiştir. Eskiler delilik durumunda çiğ sarımsağa başvururdu. Ayrıca dövülerek sirke ve suyla alınırsa farenjit için iyidir. Sirkede dövülmüş üç baş sarımsak, kaynatılmış sarımsak ya da diş boşluklarına yerleştirilen sarımsak diş ağrısını hafifletmektedir. Sütle kaynatılırsa veya dövülerek yumuşak peynirle karıştırılırsa nezleye iyi gelir.

Bezelye ya da bakla ile alınırsa ses kısıklığına iyi gelir. Oksimelle kaynatıldığında bağırsak kurtlarını atar. Çorbası idrar güçlüğüne faydalıdır. Kaynatılarak ağrısını gidermek için şakaklara uygulanır. Sütle kaynatılması öksürük için mükemmeldir. Kan tükürenlere közde kavrularak balla verilmiştir. Zift ile uygulanırsa vücuttaki oku çıkarır. Deri şikâyetleri için bir temizleyicidir. Külü balla karıştırılırsa morlukları giderir. Genel olarak tüketilmesinin epilepsiye faydalı olduğu kabul edilmektedir. Öksürüğü ve göğüs iltihabını iyileştirir. Uyutucudur. Kişnişle dövülerek şarapla alınırsa afrodizyaktır. Görüş bulanıklığı ve şişkinliğe neden olabileceği, aşırı tüketiminin mideye zarar verdiği, ayrıca susuzluğa neden olduğu bilinmektedir. Yük hayvanlarının cinsel organlarına sarımsak sürülürse idrarlarını kolay ve acısız olarak çıkardıkları söylenmiştir. PL 20-23.

Tanımı

Allium sativum (Sarımsak) genellikle 1 metre büyüyebilen bir bitkidir. Sıkapa 25 ila 50 cm uzunluğunda, silindirik, uzun ve diktir. Yapraklar düz, şeritsi ila şeritsi mızraksı, sıkapadan daha kısa, 1 ila 2,5 cm genişliğinde ve sivri uçludur. Çiçekler pembe ila mor renklidir. Çiçek sapı ince ve çiçek örtüsünden daha uzundur. Çiçek örtüsü genellikle soluk kırmızı renklidir. İplikçik çiçek örtüsünden daha kısadır. Yumurtalık küreseldir. Soğanı kokuludur. Soğan tek, küresel, gömlek beyaz ya da mor renkli, zarsı ve düzdür. Soğan genellikle 10 ila 20 arası sayıda sarımsak dişi bulundurur.

Gözlem bilgileri

Allium sativum doğal olarak Orta Asya orijinlidir ancak popüler bir mutfak sebzesi olması nedeniyle kadim zamanlardan beridir yaygın olarak üretilip tüketilmektedir. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Tarlalar ve bahçelerde görülen bitki umumiyetle temmuz ve eylül ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 1600 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ilçesinde gözlemlemek mümkündür.

Türkçe adı

Allium sativum dilimizde sarımsak ve sarmısak adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Antik Yunanca öğütmek anlamına gelir ve bu bağlamda cinse bağlı sarımsak dişlerinin öğütülerek çeşitli yemeklerde kullanılmasına işaret etmektedir. Bazı kaynaklar ise kelimenin kaçınmak anlamına geldiğini ve bu nedenle sarımsağın rahatsız edici kokusuna dikkat çekildiğini belirtmiştir. Tür adı Latince ekilen anlamına gelir. Türün eski çağlardan beridir insan eliyle yetiştirilmesine işaret eder.

Gıda

Allium sativum yumrusu yaygın olarak bilinen ve tüketilen bir bitkidir. Hem çiğ hem de pişirilerek tüketilmiştir. Ayrıca yaprak ve çiçekler de yenilmektedir. Çoğunlukla küçük dişli yumrular, büyük dişli yumrulara göre daha güçlü bir tada sahiptir. Sarımsağın uzun süre pişirilmesinden tadının acı olmasına neden olacağı rapor edilmiştir. Eğer yemeklere hafif bir tat verilmesi isteniyorsa dişler bütün halinde kullanılmıştır, ancak tadın belirgin olması istendiğinde kıyılarak ya da öğütülerek eklenmiştir.

Tıp

Allium sativum mantar öldürücü, antiseptik, tonik ve parazit temizleyicidir. Günlük kullanımı kan dolaşımı ve kalbe faydalıdır. Suyu yaraları tedavi etmek için kullanılmıştır. Soğanı spazm çözücü, safra söktürücü, terletici, idrar söktürücü, balgam söktürücü, ateş düşürücü, uyarıcı, kolesterol düzenleyici ve kan damarları genişleticidir. Çok sayıda kültür sarımsağı afrodizyak olarak kabul etmektedir. Bitkiden elde edilen su veya soğandan hazırlanan macun, öksürük ve ateş gibi şikâyetleri hafifletmek için alınmış, saçların beyazlamasını önlemek, bunun yanında egzama ve uyuz gibi cilt rahatsızlıklarını iyileştirmek için harici olarak uygulanmıştır. Kulak ağrısını ve sağırlığı gidermek için sarımsak suyu veya yağı ve haşlanmış soğandan yapılan karışım kulağa damlatılmıştır. Ayrıca felç, unutkanlık, titreme, kolik ağrıları, iç ülser ve ateş tedavisinde de sarımsak kullanılmıştır. Araştırmalar sarımsağın kolesterolü düşürmeye, kan pıhtılarını ve spazmları önlemeye, balgam söktürücü olarak davranmaya ve şişlikleri, yaraları ve sivilceleri hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.

Dikkat

Bilgi

Soğanın suyu böcek kovucudur. Diğer bitkileri zararlılardan korumak amacıyla aralarına dikilmiştir. Sarımsak özü yaprak bitleri ve tırtılları uzaklaştırmak için bitkilere serpilmiştir ancak bu sarımsağın kokusu nedeniyle diğer bitkilerin kokularını baskılamasına neden olmaktadır. Meyvelerin arasına konulan sarımsak dişleri, meyvelerin çürümesini geciktirir. İncil ve Kur’an‘da adı geçmektedir. Bazı inançlarda, olasılıkla rahatsız edici kokusu nedeniyle sarımsak tüketimi yasaktır.

Fotoğrafları

Exit mobile version