Özet
Ziziphus jujuba (Hünnap) yenilebilir meyveleri nedeniyle yaygın olarak bahçelerde yetiştirilen meşhur bir bitkidir.
Hiyerarşi
Türk Uygarlığındaki yeri
‘Unnâb (عناب), bitkinin Arapçadaki karşılığıdır. Halîmî, çîlân ve ‘unnabın aynı bitki olduğunu kaydetmiştir. İbn-i Şerîf ve İshâk bin Murâd, bitkinin Türkçe karşılığı olarak kızıl igde (قيزيل اگده)’yi kullanmıştır. Çulluk Kapan Lügati’nde Türkçe adının kızıl igde olduğu kaydedilmiştir. İbn Varrâk, boğaza iyi geldiğini; Mesîh, astım, böbrek ve mesane ağrısı, göğüs hastalıkları vakalarında kullanıldığını, yemekten önce tüketilmesi gerektiğini; el-İsrâ’îlî, öksürük ve boğaz ağrısının tedavisinde kullanıldığını; Râzî, iltihap giderici olduğunu; Şerif, yapraklarının yara
iyileştirici olduğunu yazmıştır.
Anadolu’da, diş eti rahatsızlıkları, nezle, kadın hastalıkları, menenjit, epilepsi, boğaz ağrısı, zatülcenp, baş ağrısı, göz rahatsızlıkları, göğüs hastalıkları, hemoroid, eklem ağrıları, sıtma, cilt hastalıkları, zatürre, çiçek, dil rahatsızlıkları, tüberküloz, astım ve böbrek hastalıklarının tedavisinde kullanılmış, öksürük giderici ve yanık giderici olarak faydalanılmış, atlarda bademcik iltihabı vakalarında başvurulmuştur.
Ağacının geç yandığı kaydedilen, cercaniyye ve sekbac adlı yemeklerin
tarifine giren ‘unnâbı rüyada görmek iyi kişilerle karşılaşmak olarak yorumlanmış, ayrıca fal amaçlı kullanılmıştır. Mûsâ’nın Tûr Dağı’nda yanarken gördüğü bitkinin kimliği konusunda çok sayıda görüş vardır. Bu görüşler arasında ‘unnâb da vardır. Âdem’in cennetten çıkarken Allah’ın yanına verdiği bitkilerden biri olduğuna inanılmış, meyvesi kanı arıttığı kaydedilmiş, renk benzerliği nedeniyle kırmızı la’l taşının bir çeşidi ‘unnâbî olarak adlandırılmıştır. Bitki şiirimizde yaygın bir kullanıma sahiptir, kullanımlar meyvelerden elde edilen şerbet ve olgun meyvesinin kan kırmızısı rengi ile karşılık bulmuştur.
© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.682-683.
Tanımı
Ziziphus jujuba (Hünnap) genellikle 5 ila 10 metre büyüyebilen yaprak dökücü ve dikenli ya da dikensiz bir bitkidir. Kabuk kahverengi ya da gri kahverengi, dalcıklar mor kırmızı ya da gri kahverengi, zigzaglı ve 2 adet sitipül dikenli ya da değildir. Uzun dikenler dik, 3 cm uzunluğunda, sağlam ve kısa dikenler geri kıvrıktır. Yaprak sapı 1 ila 6 mm uzunluğunda ya da uzun sürgünlerde 1 cm, çıplak ya da seyrek biçimde kısa havlı, yaprak ayası abaksiyal olarak soluk yeşil, adaksiyal olarak koyu yeşil, yumurtamsı, eliptik ya da dikdörtgensi, 3 ila 7 cm uzunluğunda, 1,5 ila 4 cm genişliğinde, kağıtsı, tabanı simetrik ya da asimetrik, kenarı dişli ve ucu küt ya da yuvarlaktır.
Çiçekler sarı yeşil renkli, erselik, beş parçalı, çıplak, tek ya da koltuklarda 2 ila 8 adetten oluşan talkımlar halinde ve kısa saplıdır. Çanak yaprakları yumurtamsı üçgensi ve adaksiyal olarak belirgin biçimde omurgalıdır. Taç yapraklar ters yumurtamsı, erciklerle eşit uzunlukta ve tabanda pençelidir. Disk dairesel, kalın, etli ve 5 lobludur. Meyve olgun iken kırmızı mor renkli, dikdörtgensi ya da darca yumurtamsı, 2 ila 3,5 cm uzunluğunda, 1,5 ila 2 cm çapında, mezokarp etli, kalın ve tatlı ya da ekşidir. Tohumlar sıkıştırılmış daireseldir.
Gözlem bilgileri
Bitkinin doğal yayılış alanı kesin olarak bilinmemektedir çünkü hayli erken dönemde eski dünyanın büyük bölümünde yetiştirilmiştir. Diğer yandan Güney Asya ya da Ortadoğu orijinli olduğuna dair tezler mevcuttur. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Bahçe, tarla ve yol kenarında görülen bitki umumiyetle mayıs ve haziran ayları arasında çiçek açmaktadır. Bitkiyi deniz seviyesinden 1400 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ilçesinde gözlemlemek mümkündür.
Türkçe adları
Ziziphus jujuba dilimizde hünnap adı ile bilinmektedir.
Etimoloji
Cins adı olasılıkla Farsça orijinlidir ve hurma gibi anlamına gelir. Cinsin meyvelerinin tadına işaret eder. Tür adı da cins adının Antik Yunancada değişikliğe uğramış halidir.
Gıda
Taze meyveler çiğ ya da pişirilerek tüketilmektedir. Meyveler çeşitli tatlılara eklenmektedir. Yapraklar pişirilerek yenilmektedir.
Tıp
Meyveler ve tohumları stres hafifletici, mantar ve bakteri önleyici, yatıştırıcı, iltihap giderici, doğum kontrolü, bağışıklık güçlendirici ve yara iyileştiricidir. Soğuk algınlığı ve grip tedavisinde kullanılmıştır. Kilo aldırıcı ve dayanıklılığı arttırıcıdır. Panzehir, idrar söktürücü, yumuşatıcı ve balgam söktürücüdür. Kronik yorgunluk, iştahsızlık, ishal, farenjit, bronşit, anemi, sinirlilik ve histeri gibi rahatsızlıkların tedavisinde dahili olarak kullanılırlar. Ayrıca tohumlar hipnotik, narkotik, yatıştırıcı, mide güçlendirici ve toniktir. Çarpıntı, uykusuzluk, sinir yorgunluğu, gece terlemeleri ve aşırı terlemenin tedavisinde dahili olarak başvurulmuştur. Yapraklar büzücü ve ateş düşürücüdür. Kökü toz haline getirilerek yara iyileştirici olarak uygulanmıştır.
Dikkat
Şeker hastaları dikkat etmelidir.
Bir yanıt yazın