Verbena officinalis (Mine çiçeği)

derleyen:

Türk Uygarlığındaki yeri

Ayârâ bûtânî (ايارابوطانى), bitkinin Antik Yunancadaki karşılığı olan ve kutsal ot anlamına gelen iero botane (ἱερὰ βοτάνη)’den alınmıştır. Metinlerimizde buna uygun olarak bitki için kutluca otı (قتلوجه اوتى) adı da kullanılmıştır. Ancak bu kullanımın kutsal kavramının yanı sıra kutluca hastalığı ile de ilgisi olabileceğini not ediyoruz. Diğer bir kullanım ise yine Antik Yunancadan muharref ıksıravotanu (اقسرووتانوَ)’dur.

Dioscorides, kutsal ot olarak bilindiğini ve muska yapılarak takıldığını aktardığı bitkinin, yılan ısırması, ödem, kriz, ağız yarası ve sarılık vakalarında kullanıldığını, yara temizleyici ve iltihap giderici olarak yararlanıldığını yazmıştır. Bitkiden elde edilen çayın neşe verdiğine inanılmıştır. Hûzâye, gut vakalarında etkili olduğunu belirtmiştir.

Yaprakları bellût yaprağına benzediği belirtilen bitki Anadolu’da, zehirli hayvan sokması, sarılık ve diş rahatsızlıkları tedavisinde kullanılmış, ev ahalisinin arasında muhabbeti arttırması amacıyla suyu odalara serpilmiş ve iltihap giderici olarak faydalanılmıştır.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.167-168.

Tarihi

Mine çiçeğinin kutsal ayinlerde kullanılması zorunluydu, bu dönemde bitkinin yaygın adları arasında ‘kutsal’ ve ‘dokunulmaz’ da yer alıyordu. Bu isimlendirme; Roma hukukunda ‘clarigatumque’ olarak bilinen ve reddi halinde savaş ilanı anlamına gelen, düşmandan talan ya da işgal ettiği bir bölgenin tazmininin yüksek sesle istenmesi kavramında da kendini gösterir. Clarigatumque ilanında bulunan kişiye verbenarius (mine çiçeği taşıyan) denirdi ve dokunulmaz (elçiye zeval olmaz) kabul edilirdi. Mine çiçeği, Romalılar tarafından ‘kutsal bitki’ (hiera botane) olarak adlandırılmıştı ve en çok değer verilen bitkiydi. Bitkinin kutsallığına binaen, Iuppiter’in yortusunda tapınağı sadece bu bitki ile süpürülüyor ve kutsanıyordu. Galyalılar ise bitkiyi kehanet amacıyla kullanıyorlar, bitkiyi avuçlarının içinde ovuşturarak dileklerinin gerçekleşmesini ya da hastalıklardan kurtulmayı umuyorlardı. Mine çiçeğinin kutsiyeti Roma’ya özgü bir durum değildi, Hellas’da da bitki kutsal bitki olarak bilinirdi, Aphrodite iç içe geçmiş mine çiçeklerden oluşan bir taç giymektedir. Asya kıtasında ise hem Elamlılar hem de Perslerde bu bitki oldukça kutsal kabul edilirdi. Bu coğrafyalarda güneşe ya da diğer varlıklara ibadet etmek için mabede yürünürken mutlaka ellerinde mine çiçeği bulundururlardı. Antik Mısır’da İsis’in gözyaşı denirdi. Hristiyan teolojisine göre İsa çarmıh hadisesinden sonra yaralarını bu bitki ile iyileştirmiştir.

Yaprakları meşe yapraklarına benzer. Kökü uzun ve incedir. Yaprak ve kökü şarapla içildiğinde ya da sarıldığında sürüngen ısırıklarına iyi gelir. Sarılığı tedavi etmek için yaprakları şarap ve mürle birlikte dört gün boyunca açken içilir. Yaprakları şişlikleri yatıştırır, iltihapları ve yaraları temizler. Şarapla kaynatılan bitki bademcik şikâyetlerinde kullanılır. Demlenerek gargara yapılırsa ağzı yaraların yayılmasını durdurur. Oturma odası gibi yerlere serpilirse oturanlara neşelendirdiği söylenir. Kutsal ot olarak bilinir çünkü arınma adakları zamanı muska olarak takılır. DI 4-60.

Tanımı

Dik bir bitkidir ve 30 cm ila bir metre büyüyebilir. Gövde sert, dik ve köşelidir. Loblu yapraklar tırtıklıdır, çiçekleri leylak rengidir. Çiçekler erseliktir. Tohumlar ağustos ve eylül ayları arasında olgunlaşır. Tohumlar üç haftada çimlenir.

Gözlem bilgileri

Doğal olarak Avrupa’da yayılış gösterir. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Yamaçlar, tahrip edilmiş arazilerde ve yol kenarında görülür. İl geneline yaygın olarak gözlemlenmiştir. Haziran ve eylül ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 1600 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adı

Dilimizde mine çiçeği ve güvercin otu adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Latince dal anlamına gelmektedir. Tür antikçağda çeşitli dinsel ritüellerde kullanılırdı. Tür adı Latince tedavi edici anlamına gelir. Türün geleneksel olarak tıbbi amaçlarla kullanılmasına işaret eder.

Tıp

Ateş ve enfeksiyon tedavisinde kullanılır. Düşüğe neden olabilir. Baş ağrısı, depresyon, safra kesesi sorunlarında dahili alınırsa etkilidir. Haricen küçük yaralar, egzama, nevralji ve diş eti hastalıklarını tedavi etmek için kullanılır. Yaprak ve çiçekli sapları; antibakteriyel, kanın pıhtılaşmasını engelleyici, spazm çözücü, büzücü, temizleyici, terletici, süt arttırıcı, yara iyileştirici, hafif idrar söktürücü ve uyarıcıdır. Kökü dizanteri tedavisinde kullanılır.

Dikkat

Bilgi

İlham getirici olduğuna inanılır ve şair ile yazarlar tarafından kullanılırdı.

Fotoğrafları