Tilia (Ihlamur)

Özet

Tilia (Ihlamur) bazı türleri süs bitkisi olarak yetiştirilen, ayrıca çiçekleri bitkisel çay yapımında kullanılan meşhur bir cinstir.

Hiyerarşi

Plantae

Bitkiler

Malvales

Ebegümeci takımı

Malvaceae

Ebegümecigiller

Tanımı

Tilia (Ihlamur) yaprak dökücü çalı ya da ağaçlardan oluşan bir cinstir. Sitipüller dökülücü; yaprak sapı kanatsız; yaprak ayası çoğunlukla yumurtamsı ila dairesel, tabanı yüreksi ila kesik, genellikle asimetrik ve zaman zaman erkenden dökülücüdür. Çiçekler çok simetrili ve kokuludur. Çanak yapraklar kenarları üst üste binici, tabanı zaman zaman yapışık, abaksiyal olarak çıplak, adaksiyal olarak genellikle yoğun biçimde cılız tüylü ila ülgerlidir. Taç yapraklar krem ila sarı renkli, mızraksı ila ters mızraksıdır. Ercikler genellikle 5 adet demet halinde, yumurtalık sapsız, beş karpelli, boyuncuk yumurtalık başına bir adet ve tepecik beş lobludur. Meyve kendi kendine açılmayan bir fındık formundadır. Cins kuzey yarımküreye özgüdür. Bitki evlilik aşkını simgeler. [Harita, Sinonimler, Türler]

Etimoloji

Cins adı Antik Yunanca Ulmus ve Populus nigra ile benzer bir köke sahiptir ve geniş yapraklı anlamını vermektedir. Bu bağlamda ıhlamur yapraklarının dairesel biçimlerine işaret etmektedir. Dilimizdeki ıhlamur kelimesi Antik Yunanca orijinlidir.

Antik Roma

Ihlamurun dişi ve erkeği tamamen farklıdır. Erkeğin ahşabı sert ve budaklı, kırmızı tonlu ve güçlü kokuludur. Kabuk da daha kalındır ve esnek değildir. Dişi, erkeğin aksine çiçek açıp meyve verir, gövdesi daha kalındır, ahşabı beyaz renkli ve kalitelidir. Yaprak ve kabuk suyunun tatlı olmasına rağmen hiçbir hayvan bu ağacın meyvesine dokunmamaktadır. Kabuk ve ahşap arasında, çok sayıda ince zarın birleşmesinden oluşan bir dizi kaplama vardır. Bunlardan tiliae adı ile bilinen kordonlar yapılmaktadır. Daha ince olanlara ise philyrae denir, eskiler bundan taç ve çelenkler için kurdele yapar. Ahşabı kurtların saldırısına karşı dayanıklıdır. PL 16-25.

Tarihi

Zeus ve Hermes tebdili kıyafet içinde zengin bir köye giderek o geceyi geçirmek için barınak talebinde bulunurlar. Ancak köydeki herkes tarafından reddedilirler. En son köyü en fakiri olan Baucis ve Philemon adlarındaki çift fakirhanelerinde ikisine barınacak yer ayarlar. Misafirlerine yemek ikram eden ev sahibesi yemeklerinin bir türlü eksilmemesine şaşırır. Kocasına durumu söylediğinde çift misafirleri önünde eğilir ve “onlara layık olmayan” ev ve ikramlar için özür dilerler. Daha sonra Philemon “daha iyi bir yemek” sunmak için bir kazı kesmeyi düşünür ancak kaz kaçarak Zeus’un kucağına atlar. Zeus, kazı kesmesine gerek olmadığını, ayrılmak zorunda olduklarını söyler. Karı kocaya köyün yanındaki dağın en tepesine çıkmalarını söyler. Daha sonra Zeus, kendilerine kötü davranan köye bir tufan gönderir, karı kocanın evi ise bu arada görkemli bir konak haline gelir. Çift Zeus’tan birinin ölüm zamanı geldiğinde diğerinin de ölmesini talep eder. Zeus da ölüm zamanları geldiğinde birini meşe birini de ıhlamur ağacına dönüştürür.

Alman ve Slav mitolojisinde kutal ağaç olarak kabul edilir. Günümüzde de Slovenya, Çekya, Lausitz ve Slovakya’nın milli ağacıdır. Baltık mitolojisinde tanrıça Laima, ıhlamur ağacında oturur. Litvanya’da ıhlamur ağaçlarına adak adamak bu nedenle yaygındır. Alman mitolojik karakteri Siegfried, ejderha kanında yıkanarak ölümsüzlük kazanır ancak sadece bir yeri ıhlamur yaprağı kapattığı için orası Siegfried’in zayıf noktası olarak kalır (Buna benzer çok sayıda form vardır ve en bilineni Aşil hikayesidir. Keşanlı Ali Destanı’nda kurgu bu zayıflık üzerinedir).

Kocaeli’ndeki türler

Tilia tomentosa

Tilia tomentosa

Gümüşi ıhlamur

Tilia platyphyllos

Tilia platyphyllos

Yaz ıhlamuru