Solanum nigrum (İtüzümü)

derleyen:

Türk Uygarlığındaki yeri

İt üzümi (ايت اوزومي), bitkinin Türkçe adıdır ve bitkinin Arapça karşılığı olan tilki üzümü anlamını veren ‘ıneb el-sa’leb (عنب الثعلب)’ten tercüme edilmiştir. Halîmî, sebengûr ile it üzüminin aynı bitki olduğunu ve hekimler katında ‘ınebu’s-sa’leb adıyla bilindiğini yazmıştır. İki isim de metinlerimizde yaygın olarak kullanılmıştır. İt kelimesi, bitkiler özelinde ele alındığında, birbirine benzeyen iki bitkiden görece daha az yararlı olanını isimlendirmek için sıklıkla tercih edilir. Örneğin, kuşburnu olarak bildiğimiz gül türü, kokusuz olması

nedeniyle kokulu gülden ayırt edilebilmesi için it gülü olarak isimlendirilmiştir, bitkinin bilimsel adı da tam olarak it gülü anlamını verir: Rosa canina. İt üzümünün meyve kurulu da yüzeysel olarak üzüm salkımını andırır. Beri taraftan bitki ve köpek arasında, metinlerimizden çıkardığımız bir bağıntı daha vardır: Bitki vücuda bağlandığında köpekleri uzak tutacağına inanılmıştır.

Dioscorides, cilt hastalıkları, mide yanması, kulak ağrısı, aşırı âdet kanaması ve göz yarası vakalarında kullanıldığını, ağrı kesici olarak yararlanıldığını; Şerîf, yedi gün boyunca tohumunu alan kadının hamile kalmayacağına inanıldığını belirtmiştir.

İshâk bin Murâd, Türçe isminin dilkü üzümü olduğunu belirttiği bitkinin, Farsça karşılığının engûr-ı rûbâh, Arapça karşılığının ise ‘inebu’s-sa’leb olduğunu kaydetmiştir. Bitki Anadolu’da, uykusuzluk, göz rahatsızlıkları, bademcik iltihabı, kulunç, karaciğer hastalıkları, dalak hastalıkları, ödem, idrar yolu hastalıkları, boğaz rahatsızlıkları, mide hastalıkları, baş ağrısı, dil rahatsızlıkları, gut, eklem ağrıları, organın yerinden oynaması, işitme sorunları, diş rahatsızlıkları, hemoroit, verem, kemik kırılması, kulak rahatsızlıkları ve göz rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmış, hıçkırık giderici, yara iyileştirici ve yanık giderici olarak faydalanılmış, kadınlar tarafından saç uzatıcı olarak uygulanmış, atın dişinin ağrıması halinde verilmiştir.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.423-424.

Tarihi

Dallı, koyu renkli yapraklı, soluk yeşil ya da siyah renkli meyveli bir bitkidir. Yapraklar arpa unu ile zona ve yılancığa uygulanır. Öğütülerek baş ağrısı ve mide ekşimesi vakalarında kullanılır. Tuzla sıvandığında tümörleri dağıtır. Suyu, gül merhemi ve ak kurşunla yılancık ve zonada faydalıdır. Gül merhemi ile serpilirse sıcak çarpan çocuklara iyi gelir. DI 4-70.

Trychnon ve strychnon adları ile bilinen bitkiyi (S. nigrum) Mısırlı çelenk yapıcıların, yapraklarının sarmaşık yapraklarına benzemesine aldanarak çelenk yapmamalarını umardım. Diğer bir türü halicacabum (Alkekengi officinarum) adıyla bilinir, folikül içinde kırmızı bir meyve taşır. Bu bitkiye callion ve mesane ve mesane taşlarına faydalı olması nedeniyle vesicaria da denir. Trychnon odunsu bir çalıdır, meyvesi büyüktür ve kasım ayında olgunlaşır. Üçüncü türün (Solanum dulcamara) yaprakları fesleğen benzer, bu bir zehirdir çünkü birkaç damla suyu bile deliliğe neden olur. Yunan yazarlara göre aldatıcı ve şehvetli hayallere neden olur ve alanlar gerçekle hayali karıştırır. Onlara göre doz aşımı da ölümle sonuçlanacaktır. Bazıları, bu bitkinin silahların uçlarını zehirlemekte kullanılan dorycnion ile aynı bitki olduğunu söyler ve bitkiye manicon (delilik) derler. Bitkiye verilen diğer isimler de, insanların bitkiden uzak durmalarına dair bir uyarı niteliği taşır. Diğer bir türü (Withania somnifera) afyondan daha hızlı biçimde ölüme neden olur, morio ve moly adları ile bilinir. Bununla birlikte bitki Diocles, Evenor ve Timaristus tarafından övülmüştür. Bunlara göre şaraba batırılırsa sallanan dişler için bir çaredir ancak ağızda fazla tutulursa hezeyanlara neden olur. Son türü (Solanum melongena) besin olarak tüketilir, tadı bahçe sebzelerine tercih edilse ve Xenocrates zararlı olmadığına dair güvence verse de, başka alternatifler olduğu için bu bitkilerden uzak durulmalıdır. Kendilerini peygamber olarak göstermek isteyenler halicacabumun kökünü içer. PL 21-105.

Tanımı

10 ila 70 cm büyüyebilir. Yaprakların kenarı dişlidir. Taç beyaz, başçık açık sarı renklidir. Siyah meyveler nadiren yeşil olur. Gövde dik, seyrek kıllıdır. Yapraklar almaşlı dizilişli ve saplıdır. Çiçekler erseliktir. Tohumlar bahar aylarında doğrudan dışarı ekilebilir. Anther 1,5 mmden daha kısa; meyve zamanı çanak güçlü biçimde geriye kıvrık; meyve 8 mm çaptan daha küçük ve parlak siyah; taç 5 mmden daha kısa ise americanum//Anther 2 mmden daha uzun; meyve zamanı çanak yapışık; meyve çoğunlukla 8 mmden çaptan daha büyük ve soluk siyah; taç 5 mmden daha uzun ise nigrum//

Gözlem bilgileri

Doğal olarak Avrasya’da yayılış gösterir. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Yol kenarı, sulak alanlar ve tahrip edilmiş arazilerde görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Haziran ve kasım ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 1500 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde köpek üzümü, üzümcük, tarla üzümcüğü, köpek domatesi, it üzümü, bambil otu, bambul otu, girit otu, it boncuğu, kuş üzümü, stifno ve yaldıran adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Latince teskin edici anlamına gelir. Cinsin sedatif etkilerine işaret eder. Tür adı Latince siyah anlamına gelir. Türün meyve rengine işaret eder.

Gıda

Meyveler pişirilerek tüketilebilir. Reçel ve pastalarda kullanılır.

Tıp

Güçlü narkotik özelliklere sahiptir. Dizanteri, mide şikayetleri ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Suyu; ülser ve cilt hastalıklarında kullanılır. Meyveleri; müshil, iştah açıcı, astım ve aşırı susama sorunlarında kullanılır. Geleneksel olarak tüberküloz tedavisinde kullanılır. Olgunlaşmamış meyve en yüksek toksin konsantrasyonunu içerir. Antiperiodik, yangı giderici, terlemeyi arttırıcı, idrar söktürücü, ateş düşürücü, deriyi yumuşatıcı, müshil ve sakinleştiricidir. Meyvesi pamukçuk tedavisinde kullanılır. Hemoroit vakalarında başvurulur.

Dikkat

Fotoğrafları


Yorumlar

  1. oğuzhan GEZMİŞOĞULLARI avatarı
    oğuzhan GEZMİŞOĞULLARI

    Arkadaşlar. Konu tam olarak anlaşılmadı. Zehirli mi değil mi?

Görüşünüzü Yazın