Silybum marianum (Deve dikeni)

derleyen:

Özet

Silybum marianum (Deve dikeni) istilacı potansiyeli yüksek olan, ayrıca binlerce yıldır tıbbi amaçlarla kullanılan bir bitkidir.

Hiyerarşi

Plantae

Bitkiler

Asterales

Papatya takımı

Asteraceae

Papatyagiller

Silybum

Devedikeni

Tarihi

Kökü acıdır ancak çiğnendiğinde diş ağrısını geçirir. Şarapla içilirse siyatik, fıtık spazm ve zatülcenbe yardımcı olur. Kökünün suyu da bu faydaları gösterir. DI 3-19.

Geniş bir bitki olup yaprakları devedikeni yapraklarına benzer. Yeni büyüdüğünde tuz ve zeytinyağı ile kaynatılarak tüketilmektedir. Kökün sütlü usaresi hidromel ile içilirse kusturucudur. DI 4-155.

Oldukça dikenli bir bitkidir. Kilikya, Suriye ve Fenike’de yetişmektedir ancak son derece zahmetli olması nedeniyle pişirilmeye değer görülmemektedir. Tıbbi bir faydası da yoktur. PL 22-42.

Tanımı

Silybum marianum (Deve dikeni) genellikle 30 cm ila 2 metre kadar büyüyebilen iki yıllık bir bitkidir. Genel olarak konik bir yapısı vardır. Taban çapı 1,5 metreyi geçer. Gövde kabarık çizgili ve seyrekçe cılız tüylü olup rozet yaprakların ortasından çıkmaktadır. Parlak soluk yeşil renkli yaprakların belirgin beyaz damarları vardır. Yapraklar dikdörtgenimsi ile mızraksı arasında değişkendir. Bunlar tüysüz; ya loblu ya da teleksidir ve kenarları dikenlidir. Çiçek başları 4 ila 12 cm uzunluğunda, terminal ve tektir. Filariler üstü üste binici yumurtamsı tabanlı, 1 ila 4,5 cm uzunluğunda ve keskin uçludur. İçteki filarilerde tırnak mevcut değildir. Taç kırmızı ile mor arası renklerdedir. Kapçık siyahtır, uzun beyaz bir sorguç ile sarı bir bazal halkayla çevrilidir. Tohumlar ağustos ile ekim aylarında olgunlaşır. -15 dereceye kadar dayanıklıdır. Tohumlar mart ve nisan aylarında ekilebilir.

Gözlem bilgileri

Bitki doğal olarak Batı Asya Akdeniz havzasında yayılış gösterir ancak agresif bir istilacıdır ve günümüzde dünyanın büyük bölümüne yayılmıştır. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Yol kenarı, tarlalar ve tahrip edilmiş arazilerde görülen bitki umumiyetle nisan ve haziran ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 600 metreye kadar olan rakımlarda il genelinde gözlemlemek mümkündür.

Türkçe adı

Dilimizde gengel, akkız, ala kangal, ala kenger, deve dikeni, deve gengeli, eşek dikeni, gangal, gangal dikeni, gankal, genge, genger, kıbbun, kocabaş, kocabaşı, meryemana dikeni, şevkülmeryem, sütlü kengel ve uslu kengel adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Antik Yunanca püskül anlamına gelir. Büyük ihtimalle tohum dağıtma zamanı beyaz renkli sorguçlara işaret eder. Cinsin Türkçe adı olan devedikeni ayrıca Carduus ve Cirsium cinsleri için de kullanılmaktadır. Tür adı Latince Meryem anlamına gelir. Meryem Mısır’dan kaçarken bebeği İsa’yı emzirmek için bitkinin yapraklarından oluşan bir gölgeliğe sığınır. Burada sütünden bir miktar bitkinin yapraklarına damlar. Bitkinin yapraklarında görülen karakteristik beyaz lekeler bu hadiseye izafe edilmektedir. İkili adlandırma öncesi adı “Carduus mariae”dir.

Gıda

Genç bireyler ve çiçek tomurcukları pişirilerek, kökleri çiğ ya da pişirilerek tüketilebilmektedir. Gövde soyularak çiğ olarak yenilmektedir. Tohumlarından tüketime uygun yağ elde edilmiştir, tohumları ayrıca kavrularak kahve ikamesi olarak içilmektedir.

Tıp

Geleneksel olarak karaciğerin yatıştırılması ve safra akışını artırmak için kullanılmıştır. Ayrıca büzücü, safra söktürücü, terlemeyi arttırıcı, idrar söktürücü, kusturucu, adet kanamasını uyarıcı, uyarıcı, mide ağrısı giderici toniktir. Bunun yanında sarılık, siroz, hepatit ve zehirlenmelerde dahili olarak kullanılmış, zehirli Amanita türlerinin neden olduğu zehirlenmelerde başvurulmuştur.

Dikkat

Fotoğrafları