Özet
Silene gallica (Serçeçiçeği) genelde işlenmemiş arazilerde görülen ve bahar ortasından yaz başına kadar çiçek açan tek yıllık bir bitkidir.
Hiyerarşi
Tanımı
Silene gallica (Serçeçiçeği) genellikle 10 ila 40 cm büyüyebilen, kazık köklü ve tek yıllık bir bitkidir. Gövde genellikle dik ve sıklıkla dallıdır. Yapraklar mızraksı ya da kaşıksı ve 3,5 cm uzunluğundadır. Çiçekler bazen yaprak koltuklarında bazen de gövdenin tepesinde görülür. Çanak tüpsü biçimli olup on adet yeşil ya da mor kırmızı damar sergiler ve meyve zamanı genişlemektedir. Uzun tüylerle kaplıdır. Beş adet beyaz, pembe ya da beyaz pembe taç yaprak görülür. Tabanlarında küçük bir uzantı vardır. Çanak 10 damarlıdır. Kapsül yumurtamsı koniktir. Tohumlar minik, gri ila siyah renkli ve sivilcelidir.
Gözlem bilgileri
Bitki doğal olarak Akdeniz havzasında yayılış gösterir ancak günümüzde neredeyse dünyanın tamamına dağılmıştır. [Harita, Alt türler, Sinonimler, Herbaryum] Tarla, yamaç ve çalılıklarda görülen bitki umumiyetle nisan ve haziran ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 400 metreye kadar olan rakımlarda il genelinde gözlemlemek mümkündür.
Türkçe adı
Dilimizde serçe çiçeği adı ile bilinmektedir.
Etimoloji
Cins adını Satir Silenus’tan almıştır. Satirlerin yarı keçi yarı insan formunda olmasına rağmen, Silenus daha çok at özellikleri taşımakta ve bu özelliği ile diğer satirlerden ayrılmaktadır. Bunun yanında Silenus, şarap tanrısı Dionysos’un öğretmenidir. Cinse ait türlerin büyük bölümünde viskozite görülmekte ve bu nedenle doğrudan şarap tanrısı ile bir bağ kurulduğu düşünülmektedir. Ayrıca Silenus’un orman tanrısı olması ve Silene türlerinin genellikle ormanlık alanlarda görülmesi nedeniyle bir bağ kurulması da mümkündür. Türkçe yaygın adı olan nakıl kelimesi Anadolu’da dal üzerine dizili kiraz meyveleri için kullanılmaktadır. Bazı Silene türlerinin çiçekleri bu alegoriye izin verir biçimdedir. Aynı kelime Arapçada hurma ağacı anlamını verir. Tür adı Latince Galya anlamına gelir ve açık bir şekilde türün tip yerine işaret eder. Özgün tanımda bu “Habitat in Gallia” olarak belirtilmiştir.
Türk Uygarlığındaki yeri
Usbîd (اوسبيد), bitkinin Arapçadaki karşılığıdır, ûkîmûyidâs (اوقيمويداس) ise, bitkinin Antik Yunancadaki karşılığı olan okimoeides (ὠκιμοειδές)’ten muharreftir. Dioscorides, usbîdin ekmek yapımında kullanıldığını, kökünün çiğ ya da haşlanarak tüketildiğini ve haşlanmış yumurta sarısını andırdığını; ûkîmûyidâs’ın yapraklarının fesleğen’e, meyvelerinin bence, tohumlarının çörekotına benzediğini, yılan ısırması ve siyatik vakalarında tohumlarının kullanıldığını; İbnü’l-Baytâr, yağının zatülcenb vakalarında kullanıldığını ve cinsel istek arttırıcı olduğunu yazmıştır.
Nilûfer’in bir türü olduğu belirtilen bitki(ler), zehirli hayvan sokması ve siyatik vakalarında kullanılmıştır. Bu bilgiler tek başına usbîd ile uyumlu değildir, özgün metinde usbîd maddesinde bu kullanımlardan bahsedilmemiştir. Gerçekte bu bilgiler, Dioscorides’in okimoeides (ὠκιμοειδές) maddesi ile birebir uyumludur. Mütercim iki farklı maddeyi tek maddede toplamıştır, ancak birbiri ile alakasız olan iki bitkiyi neden aynı maddede gösterdiğini bilemiyoruz. Biz, karışıklığı gidermek için madde başında iki bitkinin adına da yer verdik ve metnin şöyle düzeltilmesi gerektiğini öne sürüyoruz. Usbîd: “Nilüferin bir dürlüdüsür. Eğer bir dirhemini içseler galîz yelleri dağıdır. Ve rutûbeti giderir.” Ûkîmûyidâs: “Tohumundan içseler yılan sokduğuna ve ağulu canavarlar sokduğuna fâide ide. Eğer biberle içseler ırku’n-nisâya fâide ide.”
© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.687-688.
Tarihi
Yaprakları fesleğene, meyveleri Hyoscymus meyvelerine, tohumları da çörekotu tohumlarına benzer. Tohumları şarapla içilirse engerek ve diğer sürüngenlerin ısırıklarına karşı etkilidir. Mür ve biberle siyatik hastalarına verilir. DI 4-28.
Tıp
Yumuşatıcıdır. Oftalminin tedavisinde kullanılır. Fümigasyon etkisi nedeniyle banyo suyuna eklenir.
Bir yanıt yazın