Senna alexandrina (Sinameki)

derleyen:

Tanımı

Yarım ila 2 metre arası boylanabilen bir çalıdır. Gövde dik, dallı ve soluk yeşil renklidir. Yapraklar beş çift halinde dizilidir. Yaprakçıklar 5 ila 9 arası çift halindedir. Bunlar 1 ila 4 cm uzunluğunda, 3,5 ila 10 mm genişliğinde, derimsi, mızraksı ila yumurtamsı ve uçları sivridir. Çiçek kurulu uçta ya da koltuklardadır ve 15 cm uzunluğa erişebilir. Çiçek sapı 3 ila 4 cm uzunluğundadır. Çanak yapraklar beş adet, uzunlukları neredeyse aynı, 1 ila 1,3 cm uzunluğunda, 6 ila 8 mm genişliğinde, kaşıksı ya da kupa biçimli ve açık sarı renklidir. Taç yapraklar 5 adet, uzunlukları neredeyse aynı, 1,4 ila 1,7 cm uzunluğunda, 7 ila 10 mm genişliğinde, ters yumurtamsı, kısaca pençeli, koyu sarı renklidir ve damarlar çiçek kuruyunca belirgin hale gelir. 10 adet ercik görülür. Yumurtalık yoğun biçimde tüylüdür. Meyve 4 ila 5 cm uzunluğundadır ve 4 ila 10 arası tohum taşır.

Gözlem bilgileri

Bitki doğal olarak Mısır ve Sudan’da yayılış gösterir ancak tıbbi değeri nedeniyle erken dönemde eski dünyanın büyük bölümünde bilinmiş ve kullanılmıştır. [HaritaSinonimHerbaryum] Bahçeler, yol kenarı ve parklarda görülür. Kartepe ilçesinde gözlemlenmiştir. Nisan ve haziran ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 500 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde sinameki adı ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Arapça parlak anlamına gelir. Cinsin çiçekleri sıklıkla kına (Lawsonia inermis) ile karıştırılarak kınanın renginin daha parlak olması sağlanırdı. Tür adı Latince İskenderiye anlamına gelir. Tür, Mısır’da yetiştirilmesi ve İskenderiye limanında diğer bölgelere ihraç edilmesi nedeniyle İskenderiye sinamekisi olarak bilinirdi. Ancak Ortaçağ’dan itibaren Mekke şehri ile anılmaya başlanmıştır: Senâ-yi mekkî. Dilimizdeki sinameki adı da bu terkipten bozmadır.

Türk Uygarlığındaki yeri

Sinâmeki (سنامكی), bitkinin Türkçe karşılığıdır ve Arapça aslı olan senâ mekkî (سنا مكي)’den bozmadır. Halîmî, bitkinin adının senâ olduğunu ancak Mekke’den geldiği için sinâmeki olarak bilindiğini belirtmiştir. El-Hemedânî, Mekke’den geldiğini; Dineverî, saçları boyamak için kınâ ikâmesi olarak kullanıldığını; İshak bin Huneyn, cilt çatlaması, saçkıran, baş ağrısı, epilepsi ve cilt hastalıklarının tedavisinde başvurulduğunu yazmıştır.

Toplandıktan sonra gölgede kurutulup kapalı kaplarda saklanması halinde bir yıl boyunca etkisini kaybetmeyeceği belirtilen sinâmeki Anadolu’da, melankoli, sıraca, cilt hastalıkları, baş ağrısı, diş rahatsızlıkları, boğaz rahatsızlıkları, bağırsak hastalıkları, saç dökülmesi, bel ağrısı, gut, siyatik, eklem ağrısı, kalp hastalıkları, spazm ve hemoroid tedavisinde kullanılmış, bit kovucu olarak faydalanılmıştır.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.619-620.

Tıp

Yapraklarından elde edilen çay laksatif olarak kullanılır.

Fotoğrafları