Site icon Kocaeli Bitkileri

Salix alba (Ak söğüt)

Salix alba

Salix alba: 20/04/2021; Bıçkıdere; 45 m.; sulak alan. © Hüseyin Cahid Doğan

Tanımı

30 metre büyüyebilir. Gövde derince çatlaklı ve grimsi renklidir. Sürgünler ince, dik ya da baş aşağı sarkık, kahverengimsi ya da kırmızımsıdır. Bunlar kırılgan değildir ve dar bir taç oluştururlar. Tomurcuklar mızraksı dikdörtgensi, sivri uçlu, 6 mm uzunluğunda ve 1,5 ila 2 mm genişliğinde ve ipeksidir. Yapraklar darca mızraksı, 5 ila 10 cm uzunluğunda ve 1 ila 3 cm genişliğinde, ucu sipsivri ve kenarları testere dişlidir. Yaprak sapı 5 ila 8 mm uzunluğunda ve salgısız tüylüdür. Kulakçık küçük ve mızraksıdır. Kedicikler yapraklarla birlikte belirir.

Gözlem bilgileri

Doğal olarak Asya ve Avrupa’da yayılış gösterir. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Sulak alanların kenarında görülür. İzmit ilçesinde gözlemlenmiştir. Nisan ve mayıs ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 1600 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde ak söğüt, köy söğüdü ve sarı söğüt adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Latince su yanında anlamına gelir. Cinsin üyelerinin büyük bölümü sulak alanların kenarında görülür. Söğütlerin sulak alanları tercih etmeleri benzer benzeri tedavi eder anlayışı kapsamında, sulak yerlere yakın yaşayan insanlarda görülen (romatizma gibi) hastalıkları tedavi edeceği düşünülmüştür. Cinsin Türkçe adı olan söğüt kelimesi Türkçedir. Tür adı Latince beyaz anlamına gelir. Yapraklarının alt yüzeyin beyaz olmasına işaret eder. İkili adlandırma öncesi adı “Salix vulgaris alba arborescens”tir.

Türk Uygarlığındaki yeri

Sögüd (سکود), bitkinin Türkçedeki karşılığıdır. Metinlerimizde bitkinin Arapçadaki karşılığı olan garab (غرب) da kullanılmıştır. Dioscorides, bağırsak tıkanıklığı, kulak yarası, gut, cilt hastalıkları ve kan tükürme vakalarında kullanıldığını; İbn Masâh, yaprağının tüketilmesinin kısırlığa neden olduğunu ve kanama durdurucu olarak uygulandığını, kökünün kabuğunun saçı boyamak için kullanıldığını yazmıştır.

Rüyada görmek sabır ve menfaat olarak yorumlanmış, yaş yaprağı dövülerek içilmesi halinde hamile kalınmasını engellediği iddia edilmiş, ayrıca fal amaçlı da kullanılmıştır. Sögüd, uykusuzluk, dalak hastalıkları, sarılık, cilt hastalıkları, baş ağrısı, kalp hastalıkları, sıtma ve işitme sorunlarının tedavisinde kullanılmış, atın ayağında çıban çıkması ve doğanın damağının şişmesi halinde başvurulmuş, kuşlarda tüy değiştirme zamanı verilmiştir. Ahşap alet yapımı için kullanılmış, tuz, zeytûn yağı ve sögüd külü karıştırılarak siğilleri yok etmek için sürülmüştür. Hacım Sultan’a izafe edilen bir keramette, onun dua ederek sögüd ağacında dünyadaki her meyvenin olmasını sağladığı rivayet edilmiştir. Şiirimizde nadiren yer alan sögüdün kullanımı çoğunlukla habitat tercihi ile sınırlıdır.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.625-626.

Gıda

İç kabuk, yapraklar ve sürgünler çiğ ya da pişirilerek tüketilebilir. İç kabuk öğütülerek ekmek yapımında kullanılır. Yapraklarından çay yapılır.

Tıp

Ağrı, acı ve ateşi azaltıcıdır. Kabuğu iltihap giderici, antiperiodik, antiseptik, sıkılaştırıcı, terletici, idrar söktürücü, uyuşturucu, yatıştırıcı ve toniktir. Sindirim organlarının yetersizliği, romatizma, artrit, gut, ateşli hastalıklar, nevralji ve baş ağrısı ile bağlantılı olarak dispepsi tedavisinde dahili olarak kullanılmıştır. Dizanteri ve ishal tedavisinde yararlıdır. Demlenmiş yapraklar sakinleştiricidir ve uykusuzluk sorunlarında kullanılır.

Dikkat

Fotoğrafları

Exit mobile version