Özet
Ranunculus repens (Horoz ibiği) genelde nemli bölgelerde görülen ve bahar sonundan yaz ortasına kadar çiçek açan çok yıllık bir bitkidir.
Hiyerarşi
Bitkiler
Düğünçiçeği takımı
Düğünçiçeğigiller
Düğünçiçeği
Tanımı
Ranunculus repens (Horoz ibiği) genellikle 30 ila 50 cm büyüyebilen çok yıllık bir bitkidir. Gövde yatıktır ve bunlar bağımsız kökler oluşturur, bu eklemlerden yeni bitkiler çıkar. Taban yaprakları bileşiktir, 4 ila 20 cm uzunluğunda saplı ve üç geniş yaprakçığa bölünür. Yaprakçıklar 1,5 ila 8 cm uzunluğundadır. Saplıdırlar ve sığca lobludurlar. Gövdenin üst bölümündeki yapraklar küçüktür ve yaprakçıklar dardır, bunlar basit ya da mızraksı olabilir. Gövde ve yapraklar tüylüdür. Çiçekler altın sarısı renginde, parlak, 2 ila 3 cm çapında, beş taç yapraklı ve çiçek gövdesi yivlidir. Taç yapraklar parlaktır ve bunlar ayna işlevi görerek bitkinin böcekler tarafından tozlanmasını sağlar. Meyveler bir kapçık kümesi halindedir ve 2,5 ila 4 mm uzunluğundadır. Üç loblu, koyu yeşil, beyaz benekli yapraklar görülür.
Gözlem bilgileri
Bitki doğal olarak Avrasya ve Kuzey Afrika’da yayılış gösterir ancak günümüzde dünyanın büyük bölümünde işgalci hale gelmiştir. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Nemli bölgelerde görülen bitki umumiyetle mayıs ve temmuz ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 1600 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ve Kartepe ilçelerinde gözlemlemek mümkündür.
Türkçe adları
Dilimizde tiktakdana, sürünücü düğün çiçeği ve horoz ibiği adları ile bilinmektedir.
Etimoloji
Cins adı Latince küçük kurbağa anlamına gelir. Muhtemelen cinsin kurbağalar gibi sulak alanlara yakın bulunmalarına atıftır. Bitkinin antikçağdaki diğer adı batrachiondur ve bu da kurbağa otu anlamına gelir. Cinsin bazı türlerinin yaprakları da kurbağa ayaklarını andırmaktadır. Bu cinsin Türkçe adı döğün çiçeğidir. Döğün, Türkçede yakmak/yakan anlamına gelir ve cinse bağlı bazı türlerin usaresinin temas halinde cildi tahriş etmesine işaret eder. Döğün kelimesi ne zaman düğün oldu, bilmiyoruz. Tür adı Latince sürünücü anlamına gelir. Türün sitolonlarının sürünücü yapısına işaret eder. Özgün tanımda bu “stolonibus repentibus” olarak belirtilmiştir. Türün çok kısıtlı bir tohum üretme potansiyeli vardır ve bu bağlamda çoğalmasının sitolonlar yoluyla olması mantıklıdır.
Gıda
Yapraklar pişirilerek tüketilmektedir. Kök ise kurutulduktan sonra pişirilerek yenilmektedir.
Tıp
Analjezik ve deriyi kızartıcıdır. Çiğnenmiş yapraklardan elde edilen lapa, yaraların, kas ağrılarının ve romatizmal ağrıların tedavisinde kullanılmıştır.
Dikkat
Bütün parçaları zehirlidir. Ancak kurutulduğunda zehir kaybolur. Ayrıca usaresi ciltte kabarıklıklara neden olabilir.
Bir yanıt yazın