Polypodium vulgare (Besbaye)

derleyen:

Türk Uygarlığındaki yeri

Besfâyic (بسفايج), bitkinin Farsçadaki karşılığıdır, çok ayaklı anlamını verir ve bitkinin aynı anlama gelen Antik Yunancadaki karşılığı polupodion (πολυπόδιον)’un tercüme edilmesi ile elde edilmiştir. Bitki için kullanılan diğer isimler pelîd yosunu (پليد يوصکی), çıbân otı (جبان اوتی) ve çıyân otı (جيان اوتی)’dur. Her ne kadar çıyan otı adı, sukûlûfenderiyûn maddesinde ele aldığımız bitki ile uyumlu olsa da, Dioscorides bu bitkinin de skolopendrion (σκολοπένδριον) olarak bilindiğini yazmıştır.

Kelime Antik Yunancada kırkayak anlamına gelir ve bitkinin yapraklarında karşılıklı olarak dizilmiş telekler ile kırkayağın ayakları arasında benzerlik kurulmuştur. Çıyan, Ortaçağ’da günümüzdekinden farklı olarak akrep ve kırkayak için de kullanılmaktaydı. Çıban otu isimlendirmesi, bitkinin bu yönde bir kullanıma sahip olduğuna dair elimizde veri olmaması nedeniyle bizce açık değildir. Pelîd yosunu adı, beri taraftan, bitki ile uyumludur, bu bitki meşe (pelîd) ormanlarında bulunan yosun tutmuş kayaların civarında görülür ve genel görünüm itibariyle gelişmiş bir karayosununu andırır.

Bu noktada, pelîd yosunu adının Antik Yunancada meşe eğreltisi anlamını veren druopteris (δρυοπτερίς) kelimesinden tercüme edilmiş olabileceğini de ifade etmek gerekir. Biz o bitkiyi, derûbtâris maddesinde inceledik. Dioscorides, tüketildiğini, cilt çatlaklarının giderilmesi için kullanıldığını, cilt temizleyici, müshil ve balgam söktürücü olarak faydalanıldığını; İbni Sînâ, ağaç ve taşların üzerinde yetiştiğini; Râzî, kulunç vakalarında kullanıldığını; İbn Ebû Halid, melankoliyi giderdiğini aktarmıştır.

Bitki Anadolu’da, kulunç, melankoli, sıraca, cilt hastalıkları, saçkıran, menenjit, felç, baş ağrısı, bağırsak hastalıkları, kuduz, uykusuzluk, cilt yarılması, mide ağrısı, eklem ağrısı, cüzzam ve hemoroit vakalarında kullanılmış, kusturucu ve balgam söktürücü olarak kullanılmış, ayrıca yaşlılara ve karabasan görenlere önerilmiştir.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.220-221.

Tarihi

Yosun kaplı kaya ve ağaçlarda yetişir. Kök kalındır ve ahtapot gibi dokunaçları vardır. Buruk, hafif tatlı bir tadı vardır ve müshil etkilidir. Tavuk ya da balık ya da pancar ya da ebegümeci ile haşlanarak verilir. Kurutularak hidromelle serpilirse balgam ve safrayı çeker. Kök öğütülerek uygulanırsa burkulma ve parmak arası çatlaklarına iyi gelir. DI 4-186.

Tanımı

Üçgensi yaprakçıklar 10 ila 50 cm uzunluğundadır. Sporlar temmuz ve eylül ayları arasında olgunlaşır. Gölgeyi tercih eder. Spor yoluyla çoğalır.

Gözlem bilgileri

Bitki doğal olarak kuzey Afrika ve Avrupa’da yayılış gösterir. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Ormanlık alanlarda görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Sporlar temmuz ve eylül ayları arasında olgunlaşır. Deniz seviyesinden 1500 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde besbaye, benli eğrelti ve kaya eğreltisi adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Antik Yunanca çok ayaklı anlamına gelir. Cinsin fıront ve rizomlarının görünümüne atıftır. Tür adı Latince yaygın anlamına gelir. Türün yaygın olarak görülmesine işaret eder.

Gıda

Aroması ve tatlı tadı nedeniyle tüketilir. Kökü şeker, sakaroz, glukoz, tanin ve yağ barındırır.

Tıp

Müshil ve parazit düşürücü olarak kullanılır. Safra salgısını uyarır. Hepatit ve sarılık tedavisinde kullanılır. Hazımsızlık ve iştah kaybına iyi gelir. Cildin kızarmasına neden olabileceği için harici olarak kullanılması önerilmez. Kök, değiştirici, parazit düşürücü, yatıştırıcı, idrar söktürücü, balgam söktürücü ve toniktir. Ekim ve kasım aylarından itibaren şubat ayına kadar hasat edilebilir. Kökünden yapılan çay boğaz ve mide ağrısına iyi gelir. Akciğer ve karaciğer rahatsızlığında başvurulur.

Bilgi

Erozyon kontrolünde kullanılır. Almanya’da bitkinin Freya’nın kayalara damlayan sütünden büyüdüğüne inanılırdı.

Fotoğrafları