Bitkiler › Karanfil takımı › Kaktüsgiller › Kaynanadili
Gövde eklemli, eklemler silindirik ila küresel ya da düzdür. Yapraklar genellikle silindirik ve düşücüdür. Adacıklar dikenli ve çapa tüylü, dikenler tek ya da küme halinde, çeşitli renklerde, çapa tüyler çok sayıdadır. Çiçekler gövde eklemlerinin kenarlarında belirir. Ercikler taç yapraklardan daha kısadır. Yapraklarının neredeyse onda dokuzu sudan oluşur. Cinsin tamamı Amerika kıtasında endemiktir.
Cins adı Antik Yunanca Opus anlamına gelir. Kelime ilk defa Theophrastus tarafından kullanılmıştır ve tanım bölümünde Opus şehrinde meyvelerinin yenilebildiği ve yaprakları yoluyla çoğaltılan bir bitki olduğundan bahseder. Bu kısa tanım, örneğin Opuntia ficus-indica’ya uyar ancak Theophrastus’un zamanında Yeni Dünya’da hiçbir Opuntia türü mevcut değildi. Bitkinin dilimizdeki karşılığı olan kaynana dili, bazı Sanseviera ve Opuntia türlerinin İngilizce karşlığı olan “mother in law’s tongue”dan tercüme edilmiştir.
Bitkiler üzerinde yaşayan bir böcek türünden cochineal adı verilen kırmızı bir boya elde edilir. Bu boya kozmetik ve gıdalarda Aztek ile İnka uygarlıklarında yaygın olarak kullanılmıştır. Meksika’nın resmi armasında bir Opuntia bitkisi bulunur. Vaktiyle konar göçer olan Aztekler, yerleşecekleri bölgeyi tespit etmek için tanrısal bir işaret bekliyorlardı. Tanrı Huitzilopochtli, onlara yılan yiyen bir kartalı bulmaları gerektiğini iletmişti. Bu kartal bir Opuntia’nın üzerine tünemiş olarak bulundu. Bu bölgenin adı Tenochtitlan’dır ve Aztek başkentidir. Bitkinin adı da Aztek dilinde tenochtlidir. Posası ve suyu sindirim ve idrar yolları iltihaplarını gidermek için kullanılmıştır.