Tanımı
Nigella damascena (Şam çörek otu) genellikle 20 ila 50 cm büyüyebilen tek yıllık bir bitkidir. Gövdeler dik, ince ve çıplaktır. Yapraklar 2 ila 16 cm uzunluğunda, almaşlı dizilişli, iplik gibi ve teleksi bölünmüştür. İnvolukral bırahteler halkavi dizilişli, gövde yaprakları ile benzer ve çiçekleri çevrelemiştir. Çiçekler 1 ila 5 cm çapındadır. Çanak yapraklar mavi ya da zaman zaman pembe ya da beyaz renkli, kısa pençeli, 8 ila 25 mm uzunluğunda, 3 ila 15 mm genişliğinde ve ucu düz ila düzensiz kesikli ya da loblu, bazen yırtıktır. Taç yapraklar pençeli, abaksiyal dudak 2 loblu ve adaksiyal dudak pul benzerdir. Meyve pürüzsüz, 8 ila 35 mm uzunluğunda, 5 ila 10 bölümlü, gaga kalıcı ve incedir.
Çörekotu ile ilgili bilgi → Nigella || Düğünçiçeğigiller ile ilgili bilgi → Ranunculaceae
Gözlem bilgileri
Nigella damascena doğal olarak Akdeniz havzası ile Kafkasya arasında kalan bölgede yayılış gösterir ancak günümüzde dünyanın büyük bölümüne dağılmıştır. Tarlalar, yol kenarı ve çayırlarda görülen bitki umumiyetle mayıs ve temmuz ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 400 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ilçesinde gözlemlemek mümkündür.
Etimoloji
Cins adı Antik Yunanca küçük siyah anlamına gelir ve bu bağlamda cinsin tohum rengine işaret etmektedir. Antik Yunanda bitki melanthion (siyah çiçek) ve melaspermon (siyah tohum) adları ile bilinirdi. Epitet Latince Şam, Suriye anlamına gelir ve açık bir şekilde türün tip yerine dikkat çekmektedir. İşin doğrusu bitki çok daha geniş yayılış alanına sahiptir. Özgün tanımda da bu “Habitat inter segetes Europae australis” olarak verilmiştir. Bitkinin Şam çörek otu olarak anılması çok büyük ihtimalle antikçağda Fenike gibi ticaret kolonilerinin eliyle dağıtımın yapılması ile ilintilidir.
Tıp
Tohumlar çiğ ya da pişirilerek tüketilmektedir ve genelde çeşni olarak kullanılmaktadır.
Öksürük giderici ve balgam söktürücü olarak kullanılmıştır.
Bitkiden elde edilen yağ parfümeride ve ayrıca ruj yapımında kullanılmıştır.
Şam çörek otu…
Nigella damascena, genelde ekili arazilerde görülen ve bahar sonundan yaz ortasına kadar çiçek açan tek yıllık bir bitkidir.
Nigella damascena dilimizde şam çörekotu adı ile bilinmektedir.
Tarihi
Türk Uygarlığındaki yeri
Çörekotı (چورك اوتی) ya da çöregün otı, Türkçe bir kelimedir. Halîmî, bitkinin kernec, çörek otı ve şûniz adları ile bilindiğini ifade etmiştir. Kaynaklarımızda bu yönde bir kullanım görmemiş olsak da, bitkinin tohumlarının hamur işlerinde çeşni olarak kullanılmasına işaret ettiğini düşünebiliriz. Bitki Türkçe metinlerde ayrıca şûnîz (شونيز), karaca otı ve habb el-savdâ (حب السوداء) olarak da geçmektedir. Karaca otı adı örneğinde olduğu gibi diğer dillerde de atıf bitkinin siyah renkli tohumlarınadır: Arapçada kara tane (حب السوداء) , Antik Yunancada siyah çiçek (μελάνθιον) ve Latincede de küçük siyah (nigella)…
Dioscorides, baş ağrısı, ödem, diş ağrısı, nefes darlığı, örümcek ısırması, cilt hastalıkları ve göz şikâyetlerinde kullanıldığını, ayrıca âdet söktürücü, süt arttırıcı, idrar söktürücü, yılan kovucu ve parazit düşürücü olarak faydalanıldığını; yağının cilt temizleyici olarak kullanıldığını ve cilt hastalıklarında etkili olduğunu belirtmiştir.
Sileymûn, süt arttırıcı olduğunu; Temimî, yağının, uyuşukluk, titreme ve felç vakalarında kullanıldığını belirtmiştir. Ahmed bin İbrahim, güçlü bir parazit düşürücü olduğunu, bunun yanında saç dökülmesi, öksürük ve nezle vakalarında kullanıldığını; İbnü’l-Baytâr, kuduz köpek ısırması, ateş, rahim ve böbrek şikâyetlerinin tedavisinde başvurulduğunu yazmıştır.
Ölüm hariç her derde deva olduğuna inanılan çörekotı oldukça geniş bir kullanım çerçevesine sahiptir. Anadolu’da, felç, koku kaybı, nezle, mide hastalıkları, baş ağrısı, bel rahatsızlıkları, cilt hastalıkları, diş rahatsızlıkları, hemoroit, ödem, kadın hastalıkları, saç dökülmesi, sarılık, diz rahatsızlıkları, idrar yolu hastalıkları, spazm ve karın ağrısı vakalarında kullanılmış, parazit düşürücü, cinsel istek arttırıcı, hafıza güçlendirici, süt arttırıcı, haşere kovucu, zehirli hayvan kovucu, diş beyazlatıcı, idrar söktürücü, âdet söktürücü, panzehir ve taş düşürücü olarak faydalanılmış, ayrıca kaş çıkartmak için uygulanmış, kadınlar tarafından saç çıkarıcı ve saç uzatıcı olarak başvurulmuş ve atlarda sakağı hastalığının tedavisinde uygulanmış, kaynatılmış suyu pire öldürücü olarak kullanılmıştır.
Bu maddeye Nigella sativa taksonu da dâhildir. © Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.278-280.
Antikçağ
Çörekotu yağı da turp yağı ile aynı yöntemle hazırlanır ve benzer etkiye sahiptir. DI 1-37a. Küçük bir bitkidir, ince saplı olup iki karış büyür, yaprakları incedir, tepede haşhaşa benzer bir kapsül vardır, kapsülün içinde tohumların bulunduğu bölmeler görülür. Tohum siyah renkli, keskin, kokulu olup ekmeğin üzerine serpilir. Alın bölgesine uygulanırsa baş ağrısı çekenler için uygundur. Süsen merhemi ile burun deliğine dökülürse yeni başlayan katarakta faydalıdır. Sirke ile sıvanırsa doğum lekesi, cüzzam ve eski şişlik ile sertlikleri giderir. Eski idrarla uygulanırsa siğilleri döker. Çam odunu ve sirke ile kaynatılıp gargara yapılırsa diş ağrısını geçirir. Su ile göbeğe sürülürse bağırsak kurtlarını atar. Diğer yandan öğütülerek bir torba içinde koklatılırsa nezleye iyi gelir. Gün aşırı içildiğinde âdet ve idrar söktürücü olup süt arttırır. Soda ile içildiğinde nefes darlığına iyi gelir. Suyla içilirse zehirli örümcek ısıranlara yardımcı olur. Yakılarak dumanı tutulursa sürüngen kovucudur. Ancak aşırı içilirse ölümcül olabileceği söylenir. DI 3-79.
Çörekotu fırıncılar tarafından kullanılır. PL 19-52. Gith, Yunanların melanthion (siyah çiçek) ve melaspermon (siyah tohum) dedikleri bitkidir. En koyu renkli ve en keskin kokuya sahip olan en iyisi kabul edilir. Yılan, örümcek ve akreplerin açtığı yaralara sirke ve balla çare olarak uygulanır. Yakılırsa yılanları uzak tutar. Dövülerek keten kumaşla burun deliklerindeki şikâyetlere devadır. Sirke ile merhem yapılarak burun deliklerine dökülürse baş ağrısını giderir. Sirke ile kaynatılırsa diş ağrısını keser. Dövülerek ya da çiğnenerek uygulanırsa ağız yaralarını iyileştirir. Sirke ile birleştiğinde yüzdeki çilleri yok eder. Nitre eklenerek içilirse nefes darlığına iyi gelir. Sertleşme, tümör ve cerahatlara merhem olarak kullanılır. Birkaç gün art arda alındığında emziren kadınlarda süt arttırıcıdır. Yüksek dozda alınırsa zararlıdır. Ekmek yapımında en çok tercih edilen baharattır. Tohumu gözleri temizler, âdet ve idrar söktürücüdür. Otuz adet tohum keten bezde vücuda asılırsa doğum sonrası süreci hızlandırır. İdrarda dövülürse ayak nasırlarına devadır. Yakılırsa sivrisinekleri öldürür, kokusu ise uzaklaştırır. PL 20-71.
Bir yanıt yazın