Site icon Kocaeli Bitkileri

Morus nigra (Kara dut)

Morus nigra

Kara dut: 10/07/2016; Yenikent; 138 m.; ormanlık. © Hüseyin Cahid Doğan

Tanımı

15 metreye kadar büyüyebilir. Yaprak altının havlı yapısı ile ayırt edilebilir. Meyveleri olgunlaştığında siyaha yakın bir renk alır. Yaprak biçimleri çeşitlilik gösterir. Çiçekler yeşil ve sarkıktır. Erkek ve dişi çiçekler aynı ağaç üzerinde olabilir. Tohumlar ağustos ve eylül ayları arasında olgunlaşır. Çiçekler tek evciklidir.

Gözlem bilgileri

Bitki doğal olarak Orta Asya’da yayılış gösterir ancak ekonomik değeri nedeniyle günümüzde dünyanın büyük bölümünde yetiştirilmektedir. [HaritaSinonimler] Ormanlık alanlar, yol kenarı ve bahçelerde görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Mayıs ve haziran ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 1000 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde kara dut adı ile bilinmektedir.

Tarihi

Dioscorides 1-126: Dut meşhur bir ağaçtır. Meyvesi bağırsakları gevşetir ancak çabuk bozulduğu için mide için kötüdür. Meyvesinin suyu tunç tencerede kaynatıldığında ya da güneşte fermente edildiğinde daha büzücü hale gelir. Balla karıştırılırsa romatizma, yayılıcı yara ve bademcik iltihabına faydalıdır. Kökünün kabuğu su ile kaynatılıp içilirse bağırsakları gevşetir, bağırsak parazitlerini dışarı atar ve kaplan otundan zehirlenenlere yardımcı olur. Yapraklar öğütülerek zeytinyağı ile uygulanırsa yanıkları tedavi eder. Ayrıca üzüm ve incir yaprakları ile birlikte yağmur suyunda kaynatılırsa saçları siyaha boyar. Yaprak suyu zehirli örümcek ısırıklarına iyi gelir. Kabuk ve yaprakları kaynatıldığında diş ağrısını giderir.

Plinius 15-27: Dutun şarap benzeri bir tadı vardır, başta beyaz, ardından kırmızı ve olgunlaştığında siyah renkli olur. Dut en son çiçek açan ağaçtır ancak meyvesi ilk olgunlaşanlar arasındadır. Olgun meyve elleri boyar ancak ham meyve bu boyayı siler. İnsan dehasının üzerinde etkili olmadığı tek ağaçtır. Meyvenin büyüklüğünün arttırılması dışında ne aşılama ne de başka bir yöntemle herhangi bir varyete yetiştirilememiştir.

23-70: Ağacın suyu şarapla alındığında Aconitum ve örümcek zehrini etkisiz kılar, bağırsakları gevşetir ve burada üreyen parazitleri dışarı atar. Ağacın kabuğu da dövüldüğünde benzer etkiye sahiptir. Yaprakları incir ağacı kabuğu ve asma ile yağmur suyunda kaynatılırsa saçları boyar. Meyve suyu bağırsaklar üzerinde hızlı bir müshil etkisi gösterir. Meyve mideye faydalı olsa da susuzluğa neden olur. Ham dutun suyu bağırsaklarda büzücüdür. Dut meyvesinden panchrestos (herşeyi iyileştiren), stomatice (ağız ilacı) ve arteriace (nefes borusu ilacı) adı verilen bir ilaç hazırlanır. Hasat zamanı köküne kesik atılarak toplanan suyu diş ağrısı ve iltihaplara faydalıdır ve bağırsaklarda müshl görevi görür. İdrarla yumuşatılmış yaprakları deriden tüyleri çıkarır.

Etimoloji

Cins adı Latince gecikme anlamına gelir. Cinsin tomurcuklarının geç gelişmesine işaret eder. Tür adı Latince siyah anlamına gelir. Türün meyve rengine işaret eder.

Türk Uygarlığındaki yeri

Tût (توث) bitkinin Farsçadaki karşılığıdır. Halîmî, her-tût ve kara tût adları ile bilindiğini belirtmiştir. Türkçe metinlerde ak tût ve tût olarak geçer. Ak dut Morus alba’nın yaygın adıdır ancak bu taksonun Anadolu’da tıbbi amaçlarla kullanılmış olduğu şüphelidir. Bizce ak tût ile kastedilen Morus nigra’nın olgunlaşmamış meyveleridir. Plinius da kara duttan bahsederken, meyvelerin önce beyaz, sonra kırmızı ve en sonunda da siyaha döndüğünü yazmıştır.

Galen, olgunlaşmamış meyvesinin zehirli hayvan sokması vakalarında etkili olduğunu; Dioscorides, bağırsaklara faydalı, mideye zararlı olduğunu, bîş zehirlenmesi, örümcek ısırması, diş ağrısı, kulunç ve bademcik iltihabı vakalarında kullanıldığını, saç boyayıcı, yanık giderici ve parazit düşürücü olarak yararlanıldığını aktarmıştır. Yelü Chucai, Semerkand’da dut ağaçlarının yaygın olduğunu ancak ipek üretimi için uygun olmadıklarını; İbn Varrâk, müshil etkisinin bulunduğunu; Şerîf, ayak tabanı ve parmak arası çatlaklarına uygulandığını, ayrıca cilt sorunlarında da etkili olduğunu; Süfyan el-Endülüsî, sırt ağrılarını giderdiğini aktarmıştır. Şebânkâreî ve Nesevî (ö. 1250), Çağatay (ö. 1241) ve Ögedey (ö. 1241) komutasındaki Moğol birliklerinin Harezm’i istilası sırasında bölgede taş bulunmadığından ötürü tût ağacı parçalarının mancınıklarla atıldığını aktarmıştır. Bu aktarımdan, bölgede tût yetiştiriciliğinin yaygın olduğunu ve üretimin ağaç parçalarının bu işte kullanılması için iri ve ağır olması gerektiğinden uzun bir süredir yapıldığını öğreniyoruz. Buradan çıkartılabilecek diğer sonuç ise, tût ağaçlarının kesilerek bölgenin ekonomik anlamda da kuşatılması yolunun izlendiğidir.

Tût Anadolu’da, diş rahatsızlıkları, dalak hastalıkları, kalp hastalıkları, epilepsi, boğaz rahatsızlıkları, idrar yolu hastalıkları, ağız ağrısı, baş ağrısı, dil rahatsızlıkları, çocuklarda mide zayıflığı, yılan sokması, diş ağrısı, cilt yarılması ve bademcik iltihabı vakalarında kullanılmış, parazit düşürücü, zehirli bitkiler için panzehir, yanık giderici, müshil, idrar söktürücü ve iştah açıcı olarak faydalanılmış, hemoroidi olanların uzak durması öğütlenmiştir.

Saç ve sakalı boyamak için kullanılan tûtdan, mâzû suyu ve samg arabî ile birlikte karıştırılarak tûtî adı verilen mürekkep elde edilmiş, ‘unnâb, habbü’l-bân, hardal, ermeni borakı ile yüze sürülmesi halinde yüzü nurlu yapacağı iddia edilmiştir. Âdem’in cennetten çıkarken Allah’ın yanına verdiği bitkilerden biri olduğuna inanılan bitkiyi rüyada görmek ticari fayda olarak yorumlanmış, ayrıca fal amaçlı kullanılmıştır. Meyvelerini korumak için doğanın tırnağı ağacına asılmış, odunu yakacak olarak kullanılmıştır. Şiirimizde bitkinin kullanımı, ağacın yapraklarından beslenen ipek böceğ kozalarından elde edilen ipek ile sınırlıdır.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.671-673.

Gıda

Meyvesi yaş ve kuru olarak tüketilir.

Tıp

Yapraklarının büzücü etkisi vardır. Müshil ve ateş düşürücüdür. Kabuğu parazitleri dışarı atmak için kullanılır. Sıkıştırıcı, homeopatik, hipoglisemik, diş ağrısı giderici ve müshildir. Dahili olarak soğuk algınlığı, influenza, göz enfeksiyonları ve burun kanamalarının tedavisinde verilir. Kabuğun tentürü diş ağrısını gidermek için kullanılır. Meyvenin böbrek üzerinde tonik bir etkisi vardır. Üriner inkontinans, kulak çınlaması, saçın erken grileşmesi ve yaşlılarda konstipasyon tedavisinde kullanılır. İlaçlarda renk ve tatlandırıcı madde olarak kullanılır. Astım, öksürük, bronşit, ödem, hipertansiyon ve diyabet tedavisinde dahili olarak kullanılır. Bitki özleri, antibakteriyel ve fungisid etkiye sahiptir. Diyabetin tedavisinde kullanılır.

Bilgi

Olgunlaşan meyveler dallardan yere düştüğü için hasat için ağaç altında kısa çimler yetiştirmek iyi olacaktır. Meyvelerden kırmızı ve mor, yapraklarından sarı yeşil boya elde edilir.

Fotoğrafları

Exit mobile version