Medicago sativa (Kara yonca)

derleyen:

Tanımı

Yaprak zeytin yeşilidir ve üç yapraklıdır. Çiçekler beş taç yapraklı, mor ya da lavanta renklidir. Çiçeklenme genelde yaz aylarında olur ve iki ay sürer. Çiçekler kelebek şekillidir. Kıvrık ya da sarmal şeklindeki tohum keseleri 10-20 arası sarı-kahverengi tohum ihtiva eder. Kök derindir. 80 cm kadar büyüyebilir. Tohumlar temmuz ve eylül arası olgunlaşır. Hayvancılık için hayli öneme sahip bir bitkidir. Çiçekler erseliktir. Asya kıtasına ait bir bitkidir ve insanoğlunun ilk farkına vardığı bitkilerden biri olduğu düşünülmektedir. Bitkinin yaygın adlarından biri olan alfalfa Arapçadır ve ‘bütün gıdaların babası’ anlamına gelir. Tohumlar ekilmeden on iki saat önce ılık suda bekletilmelidir. Bunlar bahar aylarında doğrudan dışarı ekilebilir.

Gözlem bilgileri

Bitki doğal olarak orta Asya’da yayılış gösterir ancak antikçağda Avrupa’ya yayılmıştır. Günümüzde dünyanın büyük bölümünde doğallaşmış durumdadır. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Yol kenarı, tarlalar ve çayırlarda görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Nisan ve eylül ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 1600 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde yonca, şark yoncası ve kara yonca adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Latince Medya anlamına gelir. Roma uygarlığında önemli bir yeri olan Medicago sativa’nın Media bölgesinden Avrupa’ya taşınmış olmasına işaret eder. Bitki geldiği coğrafyanın adı ile anılmıştır. Tür adı Latince ekilen anlamına gelir. Epitet, antikçağdan itibaren ekonomik değeri nedeniyle insan eliyle yetiştirilen bitkiler için kullanılmaktadır.

Türk Uygarlığındaki yeri

Yonca (يونجه) bitkinin Türkçedeki karşılığıdır. Zaman zaman Arapçadaki karşılığı olan fasfasa (فصفصة) da kullanılmıştır. Dioscorides, yeni bir bitki olduğunu ve hayvan yemi olarak kullanıldığını belirtir. Dioscorides’in yeni bir bitki ile kastettiği, bitkinin Avrupa’ya insan eli ile getirilmiş olmasıdır. Plinius bu durumu şöyle açıkları: “Yonca, Yunanistan’da bile mevcut olmayan bir bitkidir. Darius’un yönettiği Pers istilası sırasında Medya bölgesinden Avrupa’ya gelmiştir.” İbn İmrân, cinsel arzuyu uyandırıp sperm salgısını arttırdığını; Gâfikî, öksürük giderici olarak yararlanıldığını yazmıştır.

Bitki, Anadolu’da süt arttırıcı, sperm arttırıcı, cinsel haz arttırıcı, ağrı kesici ve öksürük giderici olarak kullanılmış, atları semirtmek için yemlerine katılmış, rüyada yonca görmenin kazanç anlamına geldiği belirtilmiştir.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.715.

Tarihi

Dioscorides 2-147: Başlangıçta çayır yoncalarını andırır. Tohumları mercimek büyüklüğünde ve boynuz gibi kıvrıktır. Tohum kurutulduktan sonra aromalı tuzlarla baharat olarak karıştırılır. Sığır çiftçileri bitkiyi yem olarak kullanılır.

Plinius 18-43: Kabayonca Yunanistan’ın bile doğal bitkisi değildir, ilk defa Darius’un Persleri ile Yunanlar arasında yaşanan savaşlar sırasında Medya bölgesinden Avrupa’ya gelmiştir. Nitelikleri o kadar üstündür ki tek bir ekim 30 yıldan fazla sürer. Görünüş olarak Trifolium’un andırır ancak sap ve yapraklar eklemlidir. Toprak önce temizlenmeli ve taşları alınmalı, sonbaharda açılmalı, ardından sürülüp tırmıklanmalıdır. Sonra beşer gün aralıklarla iki kere tırmıklanır ve üzerine gübre serpilir. Ya zengin bir kuru toprak ya da sulanmış bir toprak ister. Tohumlar mayıs ayında ekilir, önceden ekilirse donlardan zarar görebilir. Tohum sık ekilmelidir, böylece yabani otların çıkmasına yer kalmaz. Tohumun üzeri, güneşin zararlı etkisinden korumak için hemen tırmıklanarak örtülmelidir. Eğer toprak nemli ve yabani otla doluysa kabayonca baskı altında kalır, tarla sıradan bir meraya dönüşür. Bu nedenle yabani otlarla önceden mücadele gereklidir. Çiçek açtığında kesilir ve bu her çiçek açtığında tekrarlanır, böylece yılda 4 ila 6 kere çiçek açar. Yem olarak daha değerli olduğu için üçüncü yıla kadar tohuma kaçmamasına önem gösterilmelidir.  İlkbaharda tarla çapalanmalı ve yabani otlar temizlenmelidir, üçüncü yılda ise yüzey çapa ile iyice işlenmelidir. Böylece tüm yabani otlar kabayoncaya zarar vermeden etkili bir biçimde yok edilecektir. Bu yem sığırlara asla doyumluk verilmemelidir, yeşilken kullanılması ise en iyisidir. Kuruduğunda sertleşip odunsu bir hal alır ve işe yaramaz bir toza dönüşür.

Gıda

Önemli bir yem bitkisidir. Kurutulmuş yaprakları diyet maddesi olarak kullanılır. Protein, vitamin ve mineral açısından zengindir.

Tıp

Kolesterolü dengeler. Kanı ve karaciğeri temizler. Kansızlığa iyi gelir. Sakinleştirici, ağrı kesici, antibakteriyel, iskorbüt hastalığını önleyici, Müshil, idrar söktürücü, kusturucu, ateş düşürücü, hemostatik, hipoglisemik, besleyici, uyarıcı ve toniktir. Geleneksel olarak iştahı ve kilo alımını teşvik etmek için besleyici bir tonik olarak kullanılmıştır. Bitki östrojenik bir etkiye sahiptir ve menopoz ile ilgili problemlerin tedavisinde kullanılabilir.

Dikkat

Fotoğrafları