Liquidambar orientalis (Sığla)

derleyen:

Tanımı

30 ila 35 metre büyüyebilen bir ağaçtır. Gövde 1 metre çapa ulaşabilir. Yapraklar elsi ve beş lobludur. Bunlar güz aylarında canlı renkler alır. Meyve başları 3 cm çapında ve sarkık durumdadır. Meyveler kış aylarında olgunlaşır.

Gözlem bilgileri

Bitki Ege adaları ile Türkiye’nin batısında doğal olarak yayılış gösterir. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Doğal olarak bataklık ve içinden ırmak geçen vadilerde görülür. Kocaeli’de kamu alanlarına dikilen örnekler İzmit ilçesinde gözlemlenmiştir. Mart ve nisan ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 800 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde günlük ağacı ve sığla ağacı adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Latince akar (liquidus) ve Arapça amber (عَنْبَر) kelimelerinden oluşturulmuştur. Ağaçtan elde edilen balzama işaret eder. Türkçe yaygın adlarından sığla, bataklık anlamına gelir ve ağacın habitat tercihine işaret eder. Günlük kelimesi ise Sanskritçe orijinlidir ve aynı anlamda kullanılan kundurak (كندرك) kelimesinden türetilmiştir. Tür adı Latince doğulu anlamına gelir. Bitkinin doğal yayılış alanının, ondan önce literatüre alınan Yeni Dünya orijinli Liquidambar styraciflua’ya göre doğuda olmasına işaret eder.

Türk Uygarlığındaki yeri

Günlük (كونلك), bitkilerden elde edilen reçinenin Türkçe adıdır ve reçinenin Farsça karşılığı olan kündürek (كندرك)’ten alınmıştır. Halîmî’ye göre kündürû ve günlük adları ile bilinen bitki tütsü amaçlı kullanılmaktadır. Bitkiler için tercih edilen diğer isim sıgla (صغله)’dır ve Türkçede sulak alan anlamına gelen bir kelimedir. Gerçekten de Liquidambar orientalis sulak alanları tercih eden bir bitkidir. Bitki metinlerimizde sıklıkla mî’a sâila (ميعة سائلة) olarak da geçer. Ayrıca reçinenin Arapça karşılığı olan mî’a (ميعة) ve lubna (لبنى) kelimeleri de tercih edilmiştir. İbn-i Şerîf bitkinin reçinesinin Menteşe ilinden çıkarıldığını belirtmiş, lübân-ı câvî ve estarak adı ile bilinen ilacın, mî’a-i sâyilenin kurutulmuş hali olduğu ifade edilmiştir.

Dioscorides, öksürük, ses kısıklığı, vulva şikâyetleri ve burun akıntısı vakalarında kullanıldığını, sindirim kolaylaştırıcı ve uyutucu olarak faydalanıldığını aktarmıştır. Plinius, en iyisinin Amanos’ta yetişen olduğunu, ayrıca Caisus, Pisidya, Pamfilya, Kıbrıs ve Kilikya’da yetiştiğini belirtmiştir. Chau Ju-Kua da, Anadolu’nun önemli ihraç malları arasında günlükün de bulunduğunu yazmıştır.

Anadolu’da salgın hastalık durumunda evlerde tütsü yapılması önerilen bitki, dalgınlık ve unutkanlık, felç, yüz felci, nezle, hemoroit, ödem, idrar yolu hastalıkları, fıtık, peniste şişlik, cilt hastalıkları, mide hastalıkları, kulak rahatsızlıkları, diş rahatsızlıkları, bağırsak hastalıkları, kulunç, hafakan, göğüs hastalıkları, karaciğer hastalıkları, rahim hastalıkları, bel rahatsızlıkları, cinsel ilişki sonrası titreme, göz rahatsızlıkları ve zatürre vakalarında kullanılmış, cinsel istek arttırıcı, hafıza güçlendirici, öksürük giderici, âdet söktürücü ve akrep kovucu olarak faydalanılmıştır. Dânişmendnâme’den ise günlükün gayrimüslimlerce dinsel ritüellerde tütsü amacı ile yakıldığını öğreniyoruz.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.351-353.

Tıp

Gövdesinden benzer biçimde balzam çıkarılan Styrax officinalis ve Acacia gummifera gibi bitkilerle yer yer aynı adla anılmaktadır. İslam tıbbında bitki meya ya da mia olarak bilinen bitki ile aynı bitki olması ihtimali vardır.

Fotoğrafları