Linum usitatissimum (Keten)

derleyen:

Türk Uygarlığındaki yeri

Kettân (كتان), bitkinin Süryanice karşılığı olan kettana (ܟܶܬܳܢܳܐ‎)’dan muharreftir. Günümüzde bu bitki ülkemizde keten olarak bilinmektedir. Bitkiden elde edilen yağ ise bezr (بذر) kelimesi ile anılmıştır. Sıhâhü’l-‘Acem’de zagîr ile kettânın aynı bitki olduğu vurgulanmıştır.

Dioscorides, güneş yanığı, rahim iltihabı, cilt hastalıkları, öksürük, tırnak rahatsızlıkları ve varis vakalarında kullanıldığını, cinsel istek arttırıcı ve iltihap giderici olarak faydalanıldığını aktarmıştır. Taberî, tırnaklarda pürüzleri gidermek için uygulandığını; Yûhannâ bin Mâseveyh, sperm arttırıcı olduğunu; Râzî ağrı kesici olarak başvurulduğunu; el-İsrâ’îlî, siğilleri yok etmek için uygulandığını; Şerîf, baş ağrısı ve iltihap giderici olduğunu; Gâfikî, cilt hastalıklarını tedavi ettiğini aktarmıştır.

İbnü’l-Cezzâr, yağının cilt sorunlarında etkili olduğunu; Süfyan el-Endülüsî, yara iyileştirici olduğunu yazmıştır. Mâsarcaveyh, kettân giysinin, sıcak, soğuk, nem ve kuruluk dengesini koruduğunu; Îsâ bin Mâsa, yazlık bir giysi olduğunu; Râzî, haşerenin tercih etmediğini; Mesîh, yeni kettân giysinin kışın, daha önce giyinilip yıkanmış olanın yazın giyildiğinde kilo verdirici, tersi yapıldığında ise kilo aldırıcı olduğunu belirtmiştir.

Kettân, saç ve sakalı siyaha boyamak için uygulanmış, nezle, zatülcenp, kulunç, hemoroid, böbrek hastalıkları, çıban, uykusuzluk, kulak ağrısı, kadın hastalıkları, gut, baş ağrısı, boğaz rahatsızlıkları, göğüs hastalıkları, mide hastalıkları, cilt hastalıkları, sıyrık, diz ağrısı, tırnak yarılması, bağırsak ve rahim sorunları, spazm ve doğum güçlüğü vakalarında kullanılmış, panzehir, idrar söktürücü, şişlik giderici, öksürük giderici ve cinsel istek arttırıcı olarak faydalanılmış, atlarda kaşıntı ile doğanın boğazına yabancı cisim kaçması halinde başvurulmuştur. Allah’ın kettânı insanoğluna giysi olarak yarattığına inanılmış, giysi yapımında kullanılmış, bitkiden yapılan giysilerin ferah tuttuğu için yaz mevsiminde giyilmesi önerilmiştir. Tavşan başı kanı ile zanbak yağı filtil yapılıp kettân bezi ile sarılıp yakılırsa oturanların birbirlerini oynarken görecekler iddia edilmiştir.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.485-486.

Tarihi

Keten tohumu, çemenotu ile benzer özelliklere sahiptir. Bal, su ve zeytinyağı ile çiğ olarak uygulandığında tüm iç ve dış iltihapları dağıtır. Soda ve incirle birlikte sıvanırsa yüzdeki sivilce ve çilleri giderir. Şarapla kaynatılırsa zona ve empetigoyu temizler. Tere ve bal ile kullanıldığında tırnaklardaki sedefli tırnaklara iyi gelir. Balla birlikte pastil halinde alınırsa öksürüğü keser ve balgam söktürür. Bal ve biberle karıştırılıp pastil olarak kullanılırsa cinsel isteği arttırır. Kaynatılarak bağırsak ve rahim için lavman halinde kullanılır. Oturma banyosuna eklenirse rahim iltihaplarına faydalıdır. DI 2-103.

Keten sadece karada değil denizde de (gemilerin yelkeninin yapımında kullanılmasına işaret ediyor) yararlanılan ve tohumdan yetiştirilen bir bitkidir. Yaşamda ketenin kullanılmadığı bir alanı bulmak zordur ve doğanın bundan büyük hangi mucizesi vardır? Keten ayrıca Mısır’ı İtalya’ya yaklaştırır, her ikisi de Mısır valisi olan Galerius ve Balbillus Sicilya’dan İskenderiye’ye beş ve altı günde ulaştılar. Valerius Marianus, ortalama bir esinti varken Puteoli’den İskenderiye’ye sekiz günde ulaştı. Keten çoğunlukla kumlu topraklara bir kere sürüldükten sonra ekilir. Bundan daha hızlı büyüyen başka bir bitki yoktur, ilkbaharda ekili, yazın hasat edilir ve toprağa önemli ölçüde zarar verir. Günümüzde Galya ve Rhenus’un ötesinde yaşayanlar da ketenden yelken bezi dokumayı öğrendiler ve onların kadınlarının gözünde ketenden daha güzel kumaş yoktur. Öte yandan Serrani ailesinde kadınlar asla keten giymez. Almanya’da keten dokumacılığı işi yerin altındaki mağaralarda yapılır (Mağaralardaki nemin keten kumaşının üretimi için uygun olması nedeniyle). Ketenden oldukça sağlam, pürüzsüz ve neredeyse örümcek ağından daha düzgün bir iplik yapılır, dişlerle test edildiğinde keskin ve net bir tınlama çıkarır ve bu nedenle diğer ipliklerin iki katı fiyatına satılır. En parlak keten İspanya eyaletinde üretilir ve bunu Tarraco şehrindeki bir derede yıkanıyor olmasına borçludur. Bu ketenin inceliği harikuladedir ve ilk kambrik (carbasus) atölyeleri burada kuruldu. İspanya’dan getirilen başka bir keten balık ağlarının imalatı için son derece kullanışlıdır. Ayrıca keten ağlar yaban domuzu yakalamak için de kullanıldı. Tek bir kişi bütün bir ormanı saracak kadar keten ağını taşıyabilirdi. Ayrıca Galyalılar tarafından bulunan içi saman dolu yataklar da ketenden yapılır. Mısır keteni en az dayanıklı olmasına rağmen en karlı ketendir. Bizim bölgemizde keten olgunlaştığı tohumun şişmesi ve sarımsı bir renk alması ile anlaşılır. Daha sonra köklenir, ele sığacak demetler haline getirilir ve güneşte kuruması için asılır. İlk kökler yukarı getirilir, sonraki beş gün ise kökler aşağıda tutulur, tohumların ortaya dökülmesi için başlar birbirine yaslanır. Keten tohumu çeşitli sağlık sorunları için kullanılır, taşrada gıda amaçlı da kullanılır ancak uzun zamandan beri sadece tanrılara kurban sunulurken başvurulmaktadır. Buğday hasadı bitince keten sapları güneşte ısınmış suya daldırılır, ardından sapların çok hafif olması nedeniyle üzerine ağırlık konulur. Dış kabuk gevşeyince sapların yeterince ıslandığı anlaşılır, ardından baş aşağı olacak şekilde güneşte kurumaya bırakılır, iyice kuruduğunda da taş üzerinde tokmakla dövülür. Dış kabuğa en yakın kısım stuppa adıyla bilinir, kalitesiz keten üretir ve daha çok kandil fitillerinin yapımında kullanılır. Dış kabuk tamamen çıkana kadar saplar demir tarakla taranır. İç kısımdan elde edilen keten beyazlığı ve yumuşaklığı ile değerlendirilir. Keten eğirmek erkekler için onurlu bir iş olarak kabul edilir. Kabuklar ocak ve fırınların ısıtılmasında kullanılır. İplik haline getirildiğinde suya batırılır, ardından taş üzerinde dövülerek esnek hale getirilir. Ateşe dayanıklı bir keten türü de (asbestli keten) icat edilmiştir. Buna canlı keten denir, bundan yapılan kirli keten peçeteler ateşe atıldı, ateşte lekeler yandı ve ardından keten peçeteler suyla olacağından daha temiz bir şekilde geri çıkarıldı. Hükümdarların kefeni bu malzemeden yapılır, böylece cesedin külü ile diğer kül birbirine karışmaz. Ketende kullanılan bu madde güneşin yakıcı ışınlarıyla kavrulan Hindistan çöllerinde yetişir, burada hiç yağmur yağmaz ve çok sayıda ölümcül yılanın arasında ateşe direnmeyi alışkanlık haline getirir. Bunun rengi kırmızıdır ancak ateşe atıldığında beyaz olur. Bu madde inci fiyatına satılır, Yunanlar asbestinon (söndürülemez) adıyla bilir. Keten bezler boyanarak giysilerimizin değişik renklerde olması sağlanmıştır. Bunu ilk defa İskender yapmıştır, İndus nehrinde yelke açan gemilerin yelkenleri, savaşta ayırt edilebilmesi için belirli renklere boyanmıştır. Kleopatra’nın Aktium savaşına M. Antonius’a eşlik ettiği kraliyet gemisinin yelkenleri de mora boyanmıştı. PL 19-1.

Keten tohumu kadınların yüzlerindeki lekeler için kullanışlıdır, suyu da görüşe faydalıdır. Polenta gibi hazırlanırsa mide akıntılarına iyi gelir. Su ve zeytinyağında kaynatılarak anoson ile uygulanırsa farenjite devadır. Bağırsak gevşekliğini durdurmak için kavrulur. Sirke ile uygulanırsa dizanteri ve çölyak için yararlıdır. Kuru üzümle karaciğer ağrılarını geçirmek için yenilir. Keten tohumu unu, nitre, tuz ya da kül ilave edildiğinde kas, sinir, eklem ve omurların sertliğini giderir. Yabani hıyar kökü ile keten tohumu unu etteki tüm yabancı cisimleri ve kırık kemik parçalarını çıkarır. Şarapla keten tohumu unu yaraların yayılmasını durdurur. Tere ile uygulandığında kötü biçimlenmiş tırnakları düzeltir. Reçine ve mür ile karıştırılırsa testis rahatsızlıkları ile fıtığı iyileştirir. Suyla kangrenli yaralara uygulanır. Çemenotu ile keten tohumu unu hidromelde kaynatılırsa mide ağrılarını dindirir. Zeytinyağı ya da balla kullanılırsa göğüs ve bağırsak rahatsızlıklarında etkilidir. PL 20-92.

Tanımı

10 ila 100 cm büyüyebilir. Gövde diktir. Yaprakları sapsız, grimsi-yeşil renkli, ince mızraksı, 2 ila 4 cm uzunluğunda, 3 mm genişliğinde, dik veya yatık gövde üzerinde sıralanmışlardır. Çiçekler erseliktir. Çanak yapraklar genişçe eliptik yumurtamsı, 5 ila 9 mm uzunluğunda ve sipsivridir. Taç yapraklar mavi renkli ve 10 ila 15 mm uzunluğundadır. Kapsül 7 ila 8 mm uzunluğundadır.

Gözlem bilgileri

Bitki doğal olarak Akdeniz havzasında yayılış gösterir. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Çayırlar, tarlalar ve çalılıklarda görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Nisan ve mayıs ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 1000 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde keten, bezir, bızıktan, sarek, zarek, zegerek, zerek, zerpik, zeyerek, zeylek, kopdun, köftün ve gökdün adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Antik Yunanca iplik anlamına gelir. Cinsin tekstil değerine işaret eder. Tür adı Latince en kullanışlı anlamına gelir. Türün tekstil değerine işaret eder.

Gıda

Tohumlar çiğ ya da pişirilerek tüketilebilir.

Tıp

Müshil ve balgam söktürücüdür. Öksürmeyi kontrol eder ve ağrı gidericidir. Tohumlar analjezik, yatıştırıcı, yumuşatıcı, göğüs hastalıkları ilacı ve çözücüdür. Tohumun demlenmiş hali, müsilaj içerir ve öksürük, soğuk algınlığı ve üriner organların iltihabı için değerli bir dahili ilaçtır.

Dikkat

Fotoğrafları