Özet
Linum usitatissimum (Keten) binlerce yıldır hem tekstil hem de tıbbi amaçlarla kullanılan oldukça meşhur bir bitkidir.
Hiyerarşi
İslâm tıbbı
Kettân (كتان), bitkinin Süryanice karşılığı olan kettana (ܟܶܬܳܢܳܐ)’dan muharreftir. Günümüzde bu bitki ülkemizde keten olarak bilinmektedir. Bitkiden elde edilen yağ ise bezr (بذر) kelimesi ile anılmıştır. Sıhâhü’l-‘Acem’de zagîr ile kettânın aynı bitki olduğu vurgulanmıştır.
Dioscorides, güneş yanığı, rahim iltihabı, cilt hastalıkları, öksürük, tırnak rahatsızlıkları ve varis vakalarında kullanıldığını, cinsel istek arttırıcı ve iltihap giderici olarak faydalanıldığını aktarmıştır. Taberî, tırnaklarda pürüzleri gidermek için uygulandığını; Yûhannâ bin Mâseveyh, sperm arttırıcı olduğunu; Râzî ağrı kesici olarak başvurulduğunu; el-İsrâ’îlî, siğilleri yok etmek için uygulandığını; Şerîf, baş ağrısı ve iltihap giderici olduğunu; Gâfikî, cilt hastalıklarını tedavi ettiğini aktarmıştır.
İbnü’l-Cezzâr, yağının cilt sorunlarında etkili olduğunu; Süfyan el-Endülüsî, yara iyileştirici olduğunu yazmıştır. Mâsarcaveyh, kettân giysinin, sıcak, soğuk, nem ve kuruluk dengesini koruduğunu; Îsâ bin Mâsa, yazlık bir giysi olduğunu; Râzî, haşerenin tercih etmediğini; Mesîh, yeni kettân giysinin kışın, daha önce giyinilip yıkanmış olanın yazın giyildiğinde kilo verdirici, tersi yapıldığında ise kilo aldırıcı olduğunu belirtmiştir.
Türk Uygarlığındaki yeri
Kettân, saç ve sakalı siyaha boyamak için uygulanmış, nezle, zatülcenp, kulunç, hemoroid, böbrek hastalıkları, çıban, uykusuzluk, kulak ağrısı, kadın hastalıkları, gut, baş ağrısı, boğaz rahatsızlıkları, göğüs hastalıkları, mide hastalıkları, cilt hastalıkları, sıyrık, diz ağrısı, tırnak yarılması, bağırsak ve rahim sorunları, spazm ve doğum güçlüğü vakalarında kullanılmış, panzehir, idrar söktürücü, şişlik giderici, öksürük giderici ve cinsel istek arttırıcı olarak faydalanılmış, atlarda kaşıntı ile doğanın boğazına yabancı cisim kaçması halinde başvurulmuştur. Allah’ın kettânı insanoğluna giysi olarak yarattığına inanılmış, giysi yapımında kullanılmış, bitkiden yapılan giysilerin ferah tuttuğu için yaz mevsiminde giyilmesi önerilmiştir. Tavşan başı kanı ile zanbak yağı filtil yapılıp kettân bezi ile sarılıp yakılırsa oturanların birbirlerini oynarken görecekler iddia edilmiştir.
© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.485-486.
Dioscorides
Keten tohumu, çemenotu ile benzer özelliklere sahiptir. Bal, su ve zeytinyağı ile çiğ olarak uygulandığında tüm iç ve dış iltihapları dağıtır. Soda ve incirle birlikte sıvanırsa yüzdeki sivilce ve çilleri giderir. Şarapla kaynatılırsa zona ve empetigoyu temizler. Tere ve bal ile kullanıldığında tırnaklardaki sedefli tırnaklara iyi gelir. Balla birlikte pastil halinde alınırsa öksürüğü keser ve balgam söktürür. Bal ve biberle karıştırılıp pastil olarak kullanılırsa cinsel isteği arttırır. Kaynatılarak bağırsak ve rahim için lavman halinde kullanılmıştır. Oturma banyosuna eklenirse rahim iltihaplarına faydalıdır. DI 2-103.
Keten sadece karada değil denizde de (gemilerin yelkeninin yapımında kullanılmasına işaret ediyor) yararlanılan ve tohumdan yetiştirilen bir bitkidir. Yaşamda ketenin kullanılmadığı bir alanı bulmak zordur ve doğanın bundan büyük hangi mucizesi vardır? Keten ayrıca Mısır’ı İtalya’ya yaklaştırır, her ikisi de Mısır valisi olan Galerius ve Balbillus Sicilya’dan İskenderiye’ye beş ve altı günde ulaştılar. Valerius Marianus, ortalama bir esinti varken Puteoli’den İskenderiye’ye sekiz günde ulaştı. Keten çoğunlukla kumlu topraklara, bir kere sürüldükten sonra ekilmektedir. Bundan daha hızlı büyüyen başka bir bitki yoktur. İlkbaharda ekilip yazın hasat edilmekte ve toprağa önemli ölçüde zarar vermektedir. Günümüzde Galya ve Rhenus’un ötesinde yaşayanlar da ketenden yelken bezi dokumayı öğrendiler ve onların kadınlarının gözünde ketenden daha güzel kumaş yoktur. Öte yandan Serrani ailesinde kadınlar asla keten giymez.
Antikçağ
Almanya’da keten dokumacılığı işi yerin altındaki mağaralarda yapılmaktadır. (Mağaralardaki nemin keten kumaşının üretimi için uygun olması nedeniyle). Ketenden oldukça sağlam, pürüzsüz ve neredeyse örümcek ağından daha düzgün bir iplik yapılmaktadır. Dişlerle test edildiğinde keskin ve net bir tınlama çıkarmakta ve bu nedenle diğer ipliklerin iki katı fiyatına satılmaktadır. En parlak keten İspanya eyaletinde üretilmektedir. Bunu ise Tarraco şehrindeki bir derede yıkamasına borçludur. Bu ketenin inceliği harikuladedir ve ilk kambrik (carbasus) atölyeleri burada kurulmuştur. İspanya’dan getirilen başka bir keten balık ağlarının imalatı için son derece kullanışlıdır. Ayrıca keten ağlar yaban domuzu yakalamak için de kullanılmıştır. Tek bir kişi bütün bir ormanı saracak kadar keten ağını taşıyabilirdi. Ayrıca Galyalılar tarafından bulunan içi saman dolu yataklar da ketenden yapılmaktadır. Mısır keteni en az dayanıklı olmasına rağmen en karlı ketendir. Bizim bölgemizde ketenin olgunlaştığı zaman, tohumun şişmesi ve sarımsı bir renk alması ile anlaşılmaktadır.
Antik Roma
Daha sonra kökünden çıkarılıp ele sığacak demetler haline getirilmekte ve güneşte kuruması için asılmaktadır. İlk önce kökler yukarı getirilmekte, sonraki beş gün ise kökler aşağıda tutulmaktadır. Ardından tohumların ortaya dökülmesi için başlar birbirine yaslanır halde tutulmaktadır. Keten tohumu çeşitli sağlık sorunları için kullanılmaktadır. Taşrada gıda amaçlı da kullanılmakta ancak uzun zamandan beri sadece tanrılara kurban sunulurken başvurulmaktadır. Buğday hasadı bitince keten sapları güneşte ısınmış suya daldırılmakta, ardından sapların çok hafif olması nedeniyle üzerine ağırlık konulmaktadır. Dış kabuk gevşeyince sapların yeterince ıslandığı anlaşılmakta, ardından baş aşağı olacak şekilde güneşte kurumaya bırakılmakta, iyice kuruduğunda da taş üzerinde tokmakla dövülmektedir. Dış kabuğa en yakın kısım stuppa adıyla bilinmektedir. Bu kalitesiz keten üretmekte ve daha çok kandil fitillerinin yapımında kullanılmaktadır. Dış kabuk tamamen çıkana kadar saplar demir tarakla taranmaktadır. İç kısımdan elde edilen keten beyazlığı ve yumuşaklığı ile değerlendirilmektedir. Keten eğirmek erkekler için onurlu bir iş olarak kabul edilmektedir.
Plinius
Kabuklar ocak ve fırınların ısıtılmasında kullanılır. İplik haline getirildiğinde suya batırılır, ardından taş üzerinde dövülerek esnek hale getirilir. Ateşe dayanıklı bir keten türü de (asbestli keten) icat edilmiştir. Buna canlı keten denir, bundan yapılan kirli keten peçeteler ateşe atıldı, ateşte lekeler yandı ve ardından keten peçeteler suyla olacağından daha temiz bir şekilde geri çıkarıldı. Hükümdarların kefeni bu malzemeden yapılır, böylece cesedin külü ile diğer kül birbirine karışmaz. Ketende kullanılan bu madde güneşin yakıcı ışınlarıyla kavrulan Hindistan çöllerinde yetişir, burada hiç yağmur yağmaz ve çok sayıda ölümcül yılanın arasında ateşe direnmeyi alışkanlık haline getirir. Bunun rengi kırmızıdır ancak ateşe atıldığında beyaz olur. Bu madde inci fiyatına satılmaktadır. Yunanlar buna asbestinon (söndürülemez) demektedir. Keten bezler boyanarak giysilerimizin değişik renklerde olması sağlanmıştır. Bunu ilk defa İskender yapmıştır, İndus nehrinde yelke açan gemilerin yelkenleri, savaşta ayırt edilebilmesi için belirli renklere boyanmıştır.
Naturalis Historia
Kleopatra’nın Aktium savaşına M. Antonius’a eşlik ettiği kraliyet gemisinin yelkenleri de mora boyanmıştı. PL 19-1. Keten tohumu kadınların yüzlerindeki lekeler için kullanışlıdır, suyu da görüşe faydalıdır. Polenta gibi hazırlanırsa mide akıntılarına iyi gelir. Su ve zeytinyağında kaynatılarak anoson ile uygulanırsa farenjite devadır. Bağırsak gevşekliğini durdurmak için kavrulmuştur. Sirke ile uygulanırsa dizanteri ve çölyak için yararlıdır. Kuru üzümle karaciğer ağrılarını geçirmek için yenilmiştir. Keten tohumu unu, nitre, tuz ya da kül ilave edildiğinde kas, sinir, eklem ve omurların sertliğini giderir. Yabani hıyar kökü ile keten tohumu unu etteki tüm yabancı cisimleri ve kırık kemik parçalarını çıkarır. Şarapla keten tohumu unu yaraların yayılmasını durdurur. Tere ile uygulandığında kötü forma sahip tırnakları düzeltmektedir. Reçine ve mür ile karıştırılırsa testis rahatsızlıkları ile fıtığı iyileştirir. Ayrıca suyla kangrenli yaralara uygulanır. Çemenotu ile keten tohumu unu hidromelde kaynatılırsa mide ağrılarını dindirir. Zeytinyağı ya da balla kullanılırsa göğüs ve bağırsak rahatsızlıklarında etkilidir. PL 20-92.
Tanımı
Linum usitatissimum (Keten) genellikle 10 ila 100 cm büyüyebilen ve zaman zaman tabanda odunsu olan tek yıllık bir bitkidir. Gövde silindirik, boyuna çıkıntılı ve diktir. Yaprakları sapsız, almaşlı dizilişli, grimsi-yeşil renkli, şeritsi mızraksı, 2 ila 4 cm uzunluğunda, 3 mm genişliğinde ve çıplaktır. Çanak yapraklar beş adet, genişçe eliptik yumurtamsı, 5 ila 9 mm uzunluğunda ve sipsivridir. Taç yapraklar beş adet, mavi renkli ve 10 ila 15 mm uzunluğundadır. Kapsül 7 ila 8 mm uzunluğundadır.
Gözlem bilgileri
Linum usitatissimum doğal olarak Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya’da yayılış gösterir ancak günümüzde dünyanın büyük bölümüne dağılmıştır. [Harita, Alt türler, Sinonimler, Herbaryum] Çayırlar, tarlalar ve çalılıklarda görülen bitki umumiyetle nisan ve mayıs ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 1000 metreye kadar olan rakımlarda il genelinde gözlemlemek mümkündür.
Türkçe adları
Linum usitatissimum dilimizde keten, bezir, bızıktan, sarek, zarek, zegerek, zerek, zerpik, zeyerek, zeylek, kopdun, köftün ve gökdün adları ile bilinmektedir.
Etimoloji
Cins adı Antik Yunanca iplik anlamına gelir. Cinsin tekstil değerine işaret eder. Tür adı Latince en kullanışlı anlamına gelir. Türün tekstil değerine işaret eder.
Gıda
Tohumlar çiğ ya da pişirilerek tüketilmektedir. Tohumlar ekmek ve hamur işlerine eklenmekte, ayrıca filizlendirilerek salatalarda kullanılmaktadır. Diğer yandan tohumların sindirimi güçtür ve şişkinliğe neden olmaktadır. Tohumları kavrularak kahve ikamesi olarak içilmiştir.
Tıp
Linum usitatissimum müshil ve balgam söktürücüdür. Öksürmeyi kontrol eder ve ağrı gidericidir. Tohumlar analjezik, yatıştırıcı, yumuşatıcı, göğüs hastalıkları ilacı ve çözücüdür. Tohumun demlenmiş hali müsilaj içerir ve öksürük, soğuk algınlığı ve üriner organların iltihabı için değerli bir dahili ilaçtır. Ezilmiş tohumlar, ülserler, apseler ve yerleşmiş iltihapların tedavisinde lapa halinde uygulanmıştır. Ezilmiş tohum bekletilmeden yenildiğinde sindirim sisteminde şişer ve bu nedenle kronik kabızlığın tedavisinde kullanılmıştır. Bademcik iltihabı, boğaz ağrısı, öksürük, soğuk algınlığı ve kabızlık tedavisinde önerilmiştir. Kireç suyu ile karıştırılarak yanık ve haşlanmalara sürülmüştür. Kabuk ve yapraklarına bel soğukluğu tedavisinde başvurulmuştur. Menopoz sonrası kadınlarda cilt yaşlanmasının tedavisi için kullanılan ilaçlara eklenmiştir. Geleneksel tıpta kanser tedavisinde kullanılmıştır.
Dikkat
Tohumlarda az da olsa siyanojenik glikozitler bulunmaktadır. Su ile alındığında zehir seviyesi artar. Hamilelik esnasında kontrendikedir. Prostat bezi hastalarının uzak durması önerilmiştir.
Bilgi
Saplarından yüksek kalitede lif elde edilmekte ve kumaş, yelken, ağ, kağıt, yalıtım malzemesi yapımında kullanılmaktadır.
Bir yanıt yazın