Hypericum perforatum (Sarı kantaron)

derleyen:

Türk Uygarlığındaki yeri

Heyûfârîkûn (هيوفاريقون), bitkilerin Antik Yunancadaki adı olan huperikon (ὑπερικόν)’dan alınmıştır ve ikon üzerinde anlamına gelir. Bitkileri kötü ruhları kovmaları amacı ile resim ve ikonların üzerine konulmasına işaret eder. Bu bitkiler günümüzde kantaron olarak bilinirler, gelgelelim normalde kantaron kelimesi Antikçağ ve Ortaçağ’da iki farklı bitkinin, büyük kantaron Centaurea cyanus ve küçük kantaron Centaurium erythraea’nın adıydı.

Dioscorides’in özgün tanımı incelenirse, Hypericum türlerinin kantaronlarla ilgisi olmadığı görülür. Bitkiler için metinlerimizde kullanılan diğer isim dâzî el-rûmî (داذي الرومي)’dir. Dioscorides, örümcek ısırması, titreme, spazm, bayılma, ateş ve siyatik vakalarında kullanıldığını, yanık giderici, yara iyileştirici, idrar söktürücü, kanama durdurucu, terletici ve âdet söktürücü olarak faydalanıldığını; Hûzâye, hemoroide faydalı olduğunu;

İbni Sînâ, sumâk rengine benzer bir usaresi olduğunu; Taberî, gut vakalarında kullanıldığını yazmıştır. Anadolu’da, siyatik, gut, felç ve göz rahatsızlıkları vakalarında kullanılmış, yara iyileştirici, yanık giderici, âdet söktürücü ve idrar söktürücü olarak faydalanılmıştır.

İbn-i Şerîf, sarı çiçekli bitkinin çam benzeri kokusu olduğunu, budak ve tohumlarının kan renginde olduğunu ve kanama durdurucu olarak kullanıldığını, Manisa’da hemoroid tedavisinde kullanıldığını aktarmıştır. Bitkilerin çiçekleri ezildiğinde kırmızı bir sıvı sızdırır, bu kırmızılık günümüzde kantaron yağı olarak bilinen bitkilerden elde edilen yağda da belirgindir. Hypericum perfoliatum’un Antik Yunancadaki karşılığı androsaimon (ἀνδρόσαιμον)’dur ve tam olarak erkek kanı anlamını verir. Bitkilerde görülen yoğun kan bağıntısı, benzer benzeri tedavi eder ilkesi kapsamında kanama durdurucu olarak kullanılmalarını tetiklemiştir

Bu maddeye Hypericum triquetrifolium, Hypericum barbatum ve Hypericum perfoliatum taksonları da dâhildir. © Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.386-387.

Tarihi

Bir tür kantarondur ancak boyu farklıdır, dalları daha büyük olmakla birlikte daha kırmızıdır. Çiçekler sarı renklidir ve çam reçinesi gibi kokar. Ezildiğinde kan benzeri bir sıvı çıkar ve bu nedenle erkek kanı adı ile bilinir. Meyvesi hidromel ile içildiğinde siyatiğe iyi gelir. Boşaltım sistemini temizler ancak hasta iyileşene kadar sürekli verilmelidir. Sarıldığında yanıkları tedavi eder. DI 3-155.

Tanımı

1 metre büyüyebilir. Çiçekler beş yapraklı, parlak sarı renklidir ve belirgin siyah noktalara sahiptir. Çiçek tomurcukları ve tohumlardan mor bir sıvı elde edilir. Geniş, sarmaşık türü rizomlara sahiptir. Gövdeler dik, üst bölümde dallıdır. Karşılıklı dizilişli, sapsız, dar ve dikdörtgen biçimli yapraklar 1 ila 2 cm uzunluğundadır. Yapraklar sarı-yeşildir, salgılı doku üzerinde dağınık saydam noktalar görülür. Yapraklar ışığa tutulduğunda, açık şeffaf noktalar görülür. Çanak yaprak, siyah bezeli noktalara sahiptir ve sivridir. Tabanda üç demet halinde birleşen çok sayıda ercik vardır. Polen taneleri elips şeklindedir. Tohumlar Temmuz ve Eylül aylarında olgunlaşır. Hem vejetatif hem de tohumları ile çoğalır. Tohumlar toprakta onlarca yıl kalabilir. Çiçekler erseliktir. İyi drene edilen ve nemli toprağı tercih eder. Yetiştirilmesi kolay bir türdür. Temas halinde hoş olmayan bir koku bulaşır. Tohumlar 10 derecede 1 ila 3 ay arasında çimlenir. Fideler ele alınacak kadar büyüdüklerinde yaz mevsiminde kalıcı yerlerine dikilir. Bölme işlemi işi bahar ya da güz aylarında yapılır.

Gözlem bilgileri

Bitki doğal olarak Avrasya’da yayılış gösterir. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Neredeyse tüm habitatlarda görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Nisan ve ağustos ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 1600 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde sarı kantaron, kanterçiçeği, kılıç otu, mayasıl otu, koyunkıran ve binbirdelik otu adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Antik Yunanca resim üzerinde anlamına gelir. Eski kültürlerde bitkinin kötü ruhları uzak tutmak amacıyla resimlerin ve ikonların üzerine konulmasına atıftır. Buna benzer bir yaklaşım Hristiyan teolojisinde de mevcuttur. Vaftizci Yahya olarak bilinen (İslam teolojisinde Herod tarafından idam edilen Yahya peygamber) karakterin yortusu 24 haziranda kutlanır. Bu gün boyunca Hristiyanlar sarı kantaron otu toplayarak evlerine getirirler ve böylece kötü ruhları kovduklarına inanırlar. Yahya’nın başının kesildiği tarih olan 29 Ağustos’ta ise sarı kantaronun yapraklarında kana benzer lekeler oluştuğuna inanılır. Tür adı Latince delikli anlamına gelir. Türün yapraklarında görülen şeffaf noktalara işaret eder.

Tıp

Üst bölümleri kaynatılarak ishal vakalarında kullanılır.

Dikkat

Fotoğrafları