Tanımı
40 metre büyüyebilir. Gövde açık gri renkli ve pürüzsüzdür. Genç sürgünler kırmızımsı kahverengi ve havlıdır. Yapraklar genişçe eliptik ila ters yumurtamsı ya da ters yumurtamsı dikdörtgensi, nadiren yumurtamsı, tepede sivri ya da kısaca sipsivri, 6,5 ila 15,5 cm uzunluğunda ve 3,5 ila 8 cm genişliğinde, 8 ila 13 çift damarlı, tabanda genişçe kamamsı ya da yuvarlak, kenarları düz ya da hafifçe dalgalı, alt yüzeyin orta ve birincil damarı hariç tüysüzdür. Sap havlı, 0,6 ila 1,2 cm uzunluğunda, kulakçık 3,5 mm uzunluğundadır. Meyve 1 ila 2 cm uzunluğundadır.
Gözlem bilgileri
Bitki doğal olarak Balkanlar ve Kafkasya’da yayılış gösterir. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Ormanlık alanlarda görülür. Kartepe, Gölcük ve Başiskele ilçelerinde gözlemlenmiştir. Nisan ve mayıs ayları arasında çiçek açar. 700 ila 1300 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.
Türkçe adları
Dilimizde kayın, doğu kayını ve bağnaz adları ile bilinmektedir.
Dikkat
Yüksek oranda tohum tüketimi zehirlenmeye neden olabilir.
Gıda
Genç yapraklar çiğ olarak tüketilebilir. Tohumlar yağ bakımından zengindir ve çiğ ya da pişirilerek tüketilebilir.
Etimoloji
Cins adı Antik Yunanca yemek” anlamında gelir. Meyvelerinden çıkarılan yağ, yemek yapımında yaygın olarak kullanılırdı. Tür adı Latince doğulu anlamına gelir. Türün cins özelinde, dağılımının coğrafi konumuna işaret eder.
Tarihi
Jüpiter’in ağacı olarak kabul edilir. Kayın meşcereleri Jupiter Fagutalus adı ile bilinirdi. Festus’a göre Jüpiter’in Fagutal olarak bilinen tapınağında kayın ağacı vardı ve doğrudan tanrı Jüpiter’e adanmıştı. Kemirici hayvanların tercih ettiği bir ağaçtır. Yaprakları fındık faresi ve ardıç kuşları tarafından sevilir. Antikçağda tıpkı meşe ağaçlarında olduğu gbi kayınlarında da yılda iki kere meyve verdiği düşünülmüştür. Ancak meşede olduğu gibi kayında da gal oluşumlarının meyve olduğu düşünülmüştür. Kabuğu köylüler tarafından küfe ve sepet yapımında kullanılmıştır. Evlerinin çatılarına da sererler. Casuslar komutanlarına bilgi göndermek için taze kabuğu keserek notlarını yazardı. Kayın kabuğu dinsel ayinlerde de kullanılır. Ancak ağaç kabuğu olmadan hayatta kalamaz. Latium’daki büyük kayın korusu Diana’ya adanmıştır. Nero’nun üvey babası Passienus Crispus, bu koruda bulunan bir kayını sık sık ziyaret eder, onu öpüp sarılır, altında uyur ve yapraklarını şarapla ıslatırdı. Türk mitolojisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Erzurum’daki Çifte Minareli Medrese’deki yaprak figürü belirgin damar yapısı ile kayın yaprağını andırır. Bitki refahı simgeler.
Fotoğrafları







© Doğan, Hüseyin (2022). Kocaeli Bitkileri.
Görüşünüzü Yazın