Özet
Euphorbia hypericifolia (Kantaron sütleğeni) genelde tahrip edilmiş arazilerde görülen ve bahar sonundan güz sonuna kadar çiçek açan bir bitkidir.
Hiyerarşi
Tanımı
Euphorbia hypericifolia (Kantaron sütleğeni) kazık köklü ve genellikle 15 ila 50 cm büyüyebilen tek yıllık bir bitkidir. Gövdeler dik ila yükselici ve çıplaktır. Yapraklar karşılıklı dizilişli; sitipüller bitişik, üçgensi, genellikle düz kenarlı, zaman zaman ucunda kesikli saçaklı, 1,5 ila 2,2 mm uzunluğunda, çıplak; yaprak sapı 1 ila 3 mm uzunluğunda, çıplak; yaprak ayası eğik biçimde dikdörtgensi ters mızraksı, 1 ila 3,5 cm uzunluğunda, 7 ila 15 mm genişliğinde, tabanı asimetrik, eğik, kenarı özellikle uca doğru testere dişli, ucu geniş biçimde sivri, yüzeyi çıplak ve tabanda elsi iken ıraksak olarak teleksi damarlıdır.
Cyathia terminal ya da koltuklarda sıkı, top başlı öbekler halinde ve indirgenmiş bırahte benzeri yapraklarla desteklenmekte; çiçek durumu sapı 0,5 ila 1,8 mm uzunluğundadır. İnvolukrum ters konik, 0,9 ila 1,1 mm uzunluğunda, 0,4 ila 0,9 mm genişliğinde ve çıplaktır. Erkek çiçekler 2 ila 20 adettir. Dişi çiçeklerin yumurtalığı çıplaktır. Kapsül çökük küresel, 1,4 mm uzunluğunda, 1,5 mm genişliğinde ve çıplaktır. Tohumlar yumurtamsı üçgensi ve açık kahverengidir.
Gözlem bilgileri
Bitki doğal olarak Amerika’da yayılış gösterir ancak günümüzde dünyanın büyük bölümünde doğallaşmıştır. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Tahrip edilmiş araziler, peyzajlar ve yol kenarında görülen bitki umumiyetle mayıs ve ekim ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 400 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ilçesinde gözlemlemek mümkündür.
Türkçe adları
Dilimizde kantaron sütleğeni adı ile bilinmektedir.
Etimoloji
Cins Euphorbus’a adanmıştır. Antonius Musa’nın kardeşidir ve Moritanya kralı Juba’nın hekimidir. Atlas dağlarında keşfettiği bir sukulent türünün laksatif etkilerini yazmış, bu nedenle kral tarafından bu sütleğene onun adı verilmiştir. Tür adı Latince hypericum yapraklı anlamına gelir ve açık bir şekilde türün yapraklarının Hypericum cinsinin yapraklarını andırmasına dikkat çekmektedir.
Tıp
Kökleri demlenerek ya da kaynatılarak mide ve bağırsak bozukluklarının tedavisinde kullanılmıştır. Ayrıca bel soğukluğu, âdet kanaması, beyaz akıntı, zatürre ve bronşit tedavisinde önerilmiştir. Usaresi su ile birlikte müshil olarak alınmıştır. Bunun yanında yara ve kesiklere de uygulanmıştır. Kaynatılmış yaprakları baş ağrısını tedavi etmek için buhar banyosuna eklenmiştir. İshal, dizanteri ve kolik tedavisinde kaynatılarak kullanılmıştır.
Dikkat
Usaresi ciltte tahrişe neden olur. Gözle temasının şiddetli iltihaplanmaya neden olabileceği rapor edilmiştir. Yutulması halinde zehirlidir.
Bir yanıt yazın