Türk Uygarlığındaki yeri
Halanc (خلنج), bitkinin Farsçadaki karşılığıdır. Dioscorides, arıcılıkta kullanıldığını ancak balının değersiz olduğunu ve yılan ısırması vakalarında uygulandığını; el-Bekrî, demirciler tarafından odun kömürü olarak kullanıldığını; Şerîf, çiçekleri yağ içinde üç hafta güneşte bekletildikten sonra halsizlik, eklem ağrıları ve gut vakalarında uygulandığını yazmıştır.
Metinlerimizde bitkiye tek atıf vardır, buna göre bitki Türkistan’dan Harezm’e kadar olan bölgede görülür, Allah’ın meşesi olarak bilinir, çanak ve tabak yapımında kullanılır. Bu bitki, kaynağımızda yer alan coğrafya bilgisine uymamakta, en çok Harezm olarak bilinen bölgenin batı sınırına kadar yayılmaktadır. Beri taraftan, hem Antikçağ hem Ortaçağ metinlerinde bahsedilen tek halanc türü budur.
© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.356.
Tarihi
Boyu daha küçük olmakla birlikte ılgını andırır. Arılar çiçeklerinden bal üretmek için faydalanılır ancak bu bal kaliteli değildir. Çiçek ve yaprakları lapa halinde yılan ısırıklarına uygulanır. DI 1-88.
Yılan sokmalarına karşı panzehir etkisi vardır. PL 13-35.
Tanımı
1 ila 3 metre arası büyüyebilir. Gövde yoğun biçimde havlıdır. Yapraklar genellikle halkavi dizilişli, iğne benzeri ve koyu yeşil renklidir. Çiçek kurulu yanal sürgünlerin ucunda, 1 ila 5 arası çiçek bulundurur. Bal kokulu beyaz ya da soluk pembe çiçekler çan biçimlidir. Çiçekler erseliktir. -12 dereceye kadar dayanıklıdır. Yaprakları yarım santimetre uzunluğundadır. Genç sürgünlerde tüy görülür.
Gözlem bilgileri
Bitki doğal olarak Afrika ve Akdeniz havzasında yayılış gösterir. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Çalılık, ormanlık alan ve kayalık yamaçlarda görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Mart ve temmuz ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 900 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.
Türkçe adı
Dilimizde ağaç fundası, süpürge çalısı ve funda adları ile bilinmektedir.
Etimoloji
Cins adının etimolojisi açık değildir. Fundaları tanımlamak için kullanılan Antik Yunanca bir kelimedir. Büyük ihtimalle türlerin süpürge yapımında kullanılması ile ilgilidir. Cinsin Türkçe adı olan funda Latince mahreçlidir, fundo kelimesi bu dilde çok dallı anlamına gelir. Tür adı Latince ağaç gibi anlamına gelir. Türün yapısına işaret eder. Özgün tanımda bu “caule subarboreo tomentoso” olarak belirtilmiştir.
Tıp
İdrar söktürücüdür.
Bilgi
Isıya dayanıklı olması nedeniyle pipo yapımında kullanılır.