Bitkiler › Karanfil takımı › Karanfilgiller › Karanfil
Tek ya da çok yıllık otlardır. Türler genellikle otsudur. Yapraklar karşılıklı dizilişli, basit, şeritsi ve paralel damarlıdır. Çiçekler beş taç yapraklı, genellikle pembe tonlarında, tek ya da salkım ya da başcıklı gruplar halindedir. Cinsin neredeyse tamamı Avrasya’da yayılış gösterir. Kocaeli’nde on iki türü yayılış göstermektedir.
Cins adı Antik Yunanca tanrının çiçeği anlamına gelir, ilk defa Theophrastus tarafından (diosanthos / διόσανθος) kullanılmıştır. Cins Antik Yunan tanrısı Zeus’a adanmıştır. Jüpiter, Hellen mitolojisindeki Zeus’un karşılığıdır. Cennetin ve yeryüzünün efendisi olarak kabul edilen Jüpiter; tanrıların ve insanların babası, hayatın efendisi, doğa kanunlarının kişiselleştiği varlık ve hava olaylarının tanrısıdır. Zeus ile Jüpiter arasındaki en önemli fark; Zeus’un zaman zaman insanların arasında tebdil-i kıyafet dolaşmasına rağmen, Jüpiter’in hiçbir zaman yeryüzüne inmemesidir. Roma Uygarlığı’nda karanfil, Jüpiter’in bitkisi olarak kabul edilirdi ve en erken dönemde yapılan taçlar, karanfil çiçeklerinden oluşurdu. Cinsin Türkçe adı olan karanfil yaygın bir kullanıma sahiptir ancak hiç biri bu cins için değildir. Kullanımı bilinen türler; Syzygium aromaticum, Clinopodium nepeta ve Ocimum × africanum’dur. Kelime, Syzygium aromaticum’un yayılış alanı olan Güneydoğu Asya orijinlidir. Bitkinin önceki adı Caryophyllus aromaticus’tur ve cins adı olan caryophyllus karanfil ile benzer kokuya sahip olan Dianthus caryophyllus için de kullanılmıştır. Karışıklığın kaynağı da bu olsa gerektir.
Hristiyan teolojisinde İsa çarmıha gerilirken ağlayan annesi Meryem’in gözyaşlarından karanfil çiçeklerinin çıktığına inanılır. Antik Yunanda karanfil çiçeklerinden yapılan taçlar dinsel törenlerde takılırdı. Tanrıça Diana bir çobana aşık olur ancak aşkı karşılıksız kalır. Bunun üzerine gözlerini çıkararak toprağa atar ve ilk karanfil çiçeği böyle çıkar. Bitki aşkın coşkusunu simgeler.
H. Reeve’nin anahtarı
Grup E
1. Bırakteol sivri ya da kademeli olarak sipsivri 67. giganteus Kayalık, tarla, meşe çalılıkları, haziran-eylül, 80-1000 m.
1. Bırakteol tepede aniden bizsi, kılçıklı ya da mukronat olarak daralır
2. Bıraktelerin en azından üst bölümü yeşil
3. Üst yaprakların tabanı genişletilmiş 66. capitatus Kumlu alanlar, haziran, 0-50 m.
3. Üst yaprakların tabanı genişletilmiş değil
4. Yapraklar 3-5 mm genişliğinde, parlak yeşil renkli; bırakteol yumurtamsı, yeşilimsi ya da morumsu 59. carmelitarum Dere kenarı ve tarla kenarı, haziran-ağustos, 300-3000 m.
4. Yapraklar 2,5 mm genişliğinde, bırakteol yumurtamsı-dikdörtgensi, tabanı soluk renkli 60. artwinensis Dere kenarı ve tarla kenarı, haziran-temmuz, 300-3000 m.
2. Bırakteler tamamı ile kahverengi
5. Üst yaprakların tabanı genişletilmiş 66. capitatus
5. Üst yaprakların tabanı genişletilmiş değil
6. Bırakteol, çanağın 1/4-1/3 uzunluğunda 62. calocephalus Kumlu alanlar, kireçtaşı yamaçları, tarla, orman açıklıkları, kayalıklar, mayıs-eylül, 400-2300 m.
6. Bırakteol, çanağa eşit ya da 1/2 uzunluğunda
7. Yapraklar 0,5 mm genişliğinde 65. pinifolius
7. Yapraklar 1 mm’den daha geniş
8. Bırakteol derimsi, soluk
9. Bırakteol, çanak tüpünden çok daha geniş, yapraklar 1-2 mm genişliğinde 63. lydus haziran-temmuz, 540 m.
9. Bırakteol, çanak tüpü ile aynı genişlikte, yapraklar 3 mm genişliğinde 64. cibrarius Yol kenarı, haziran-temmuz, 100-1000 m.
8. Bırakteol zarsı, kahverengi 61. carthusianorum Dere kenarı ve tarla kenarı, ağustos, 300-3000 m.
II:103.