Tanımı
Crocus speciosus (Çayır çiğdemi) genelde ormanlık alanların civarında görülen ve güz aylarında çiçek açan bir bitkidir.
Hiyerarşi
Tanımı
Crocus speciosus (Çayır çiğdemi) genellikle 10 ila 15 cm büyüyebilen bir bitkidir. Kormus gömleği zarsı ya da derimsi, tabanda halkalara bölünmüş ve zaman zaman paralel liflidir. Yapraklar 3 ya da 4 adet olup çiçeklerden sonra ortaya çıkmaktadır ve bunlar 4 ila 5 mm genişliğindedir. Çiçek örtüsü boğazı beyaz ya da soluk sarı renkli, çıplak ya da seyrek biçimde havlı, bölümleri 2,5 ila 6 cm uzunluğunda, 0,8 ila 2,2 cm genişliğinde ve uçları sivri ila sipsivridir. İplikçikler 4 ila 11 mm uzunluğunda, çıplak ya da minik sivilceli ve beyaz ya da soluk sarı renklidir. Başçıklar 1 ila 2,2 cm uzunluğunda ve sarı renklidir. Boyuncuk genellikle çok sayıda ince dala bölünmüş ancak zaman zaman altı dala bölünmüştür. Bitki yakınlarda Crocus sakariensis adıyla tanımlanmıştı ancak mevcut durumda bu isim sinonime düşürülmüştür.
Gözlem bilgileri
Bitki doğal olarak Bulgaristan ile Kafkasya arasında kalan bölgede yayılış gösterir. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Ormanlık alanlar ve çayırlarda görülen bitki umumiyetle ekim ve kasım ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi 100 ila 1600 metreye kadar olan rakımlarda Kandıra ilçesinde gözlemlemek mümkündür.
Türkçe adı
Dilimizde çayır çiğdemi adı ile bilinmektedir.
Etimoloji
Cins adı Tanrı Hermes’in arkadaşı Crocus’un (κρόκος) adını taşımaktadır. Bir gün iki arkadaş disk atma alıştırması yaparken Hermes, kazayla Crocus’u öldürür. Crocus’un öldüğü yerden küçük bir çiçek çıkar, Crocus’un kanı çiçeğe dökülür. Çiçeğin merkezinde görülen kırmızı renkli uzantılar (ercik) Crocus’un kanıdır. Bitkinin adı ile ilgili ikinci rivayette ise; Crocus adında bir genç orman perisi, Smilax adında bir çoban kıza âşık olur ancak aşkı karşılıksız kalır ve bu aşk nedeniyle tükenerek çiğdem çiçeğine dönüşür ya da öldüğü yerden çiğdem çiçekleri çıkar. Bu hikâyede adı geçen çoban kız Smilax ise, tırmanıcı Smilax (melocan) bitkisine dönüşür. Son rivayet ise Zeus ve Hera’nın birlikte uzandığı çimenlerin arasından, onların aşklarının yüceliği ile çıkmıştır. Diğer yandan kelime, günümüzde zerdeçal olarak bilinen Curcuma cinsinin Sanskritçe adı olan kunkumam ile hayli yakındır. Kelime zerdeçalın safran sarısı olan rengine dikkat çekmektedir ve ilişki de renk üzerinden kurulmuştur.
Tür adı Latince gösterişli anlamına gelir ve açık bir şekilde türün görünüme işaret etmektedir.
Bir yanıt yazın