Setaria viridis (Kirpi darı)
Setaria viridis (Kirpi darı) genelde işlenmemiş arazilerde görülen ve yaz ortasından güz başına kadar çiçek açan bir bitkidir.
- 1
Çiçek
Setaria viridis: 29/08/2023; Kocaeli Kent Ormanı; 354 m.; çayır. © Hüseyin Doğan
- Alem:
Plantae
- Takım:
Poales
- Aile:
Poaceae
- Cins:
Setaria
- Literatür:
Ess. Agrostogr.: 51 (1812).
- Yazar:
(L.) P.Beauv.
- Dağılım:
- Eşadlar:
- Kayıtlar:
Setaria viridis (Kirpi darı), Buğdaygiller ailesine bağlı Sıçansaçı cinsinden genellikle 10 ila 50 cm büyüyebilen tek ya da çok yıllık bir bitkidir.
Tanımı#
Saplar dik ya da dirseksi yükselici ve 3 ila 5 adet düğümlüdür. Yaprak kılıflarının kenarları tüylüdür. Yaprak ayası şeritsi mızraksı, 40 cm uzunluğunda ve 2,5 cm genişliğinde ve tüysüzdür. Çiçek kurulu, yoğun ve kompakt başak benzeri bir bileşik salkım olup 20 cm uzunluğunda, dik ya da zaman zaman sarkık olabilir. Başakçık 0,8 ila 2,2 mm uzunluğundadır. Başakçıklar 3 adet sert kıl tarafından çevrelenmiştir. Üst dışkavuz başakçık ile aynı uzunluktadır. Günümüzden 4700 yıl önce kültüre alınmıştır. Tohumları tüketilmektedir. Tohumları kavrularak kahve gibi içilmektedir. Tohumlar idrar söktürücü, yumuşatıcı, ateş düşürücü, soğutucu ve toniktir. Bitki ezilerek suyla birlikte morlukların tedavisinde harici olarak kullanılmıştır.
Gözlem bilgileri#
Bitki doğal olarak Afrika ve Avrasya’da yayılış gösterir. Ancak günümüzde dünyanın büyük bölümüne dağılmıştır. Tahrip edilmiş araziler, tarlalar ve bahçelerde görülen bitki umumiyetle temmuz ve eylül ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 1600 metreye kadar olan rakımlarda Kartepe ve Derince ilçelerinde gözlemlemek mümkündür.
Etimoloji#
Cins adı Latince kıllı anlamına gelir. Cinsin kıllı başakçıklarına işaret etmektedir. Epitet Latince yeşil anlamına gelir ve açık bir şekilde türün genel görünümüne dikkat çekmektedir.
Tarihi#
İbn-i Şerîf, habb el-kalb (حب القلب)’in Türkçe adının gözgü darısı ve sûret darısı olduğunu, kadınlar tarafından aynalara iliştirildiğini, kayalık ve çalılık alanlarda bulunduğunu, yapraklarını âyet ağacı yapraklarına benzediğini, taş düşürücü olarak başvurulduğunu ve idrar yolu hastalıklarının tedavisinde kullanıldığını yazar. Sıhâhu’l-Acem’e göre gâvers (گاورس) ile sûret tarısı aynı bitkidir.
Habb el-kalb adı ile yakın yazılışa sahip olan Anagyris foetida taksonudur ve Arapçadaki karşılıkları arasında harrûb el-kalâb (خروب الكالب) ile habb el-kula (حب الكلى) isimleri mevcuttur. Şerîf’in âyet ağacı ile kastettiği ayıd (Vitex agnus-castus) ise, iki bitki arasındaki yaprak benzerliği Dioscorides’in anaguris (ἀνάγυρος) maddesinde geçer. Yine Dioscorides’e göre bitki, kadınlar tarafından doğum esnasında muska halinde boyuna takılmıştır. Biz kaynaklarımızda aynaya iliştirilen bir bitkiden bahsedildiğine rastlamadık. Bu nedenle, bu bitkiyi Anagyris foetida maddesi içinde değerlendirmedik. Öte yandan, bitkinin tespiti konusunda tek dayanağımız yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Sıhâhu’l-Acem’dir ancak önerdiğimiz takson ile İbn-i Şerîf’in tanımı uyumsuzdur.
© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.353.