Rubus fruticosus (Dikensiz böğürtlen)
Rubus fruticosus (Dikensiz böğürtlen) genelde çit ve duvarlarda görülen ve bahar ortasından yaz başına kadar çiçek açan bir bitkidir.
- 1
Çiçek
Rubus fruticosus: 14/05/2023; Bayındırlık; 108 m.; çayır. © Hüseyin Doğan
- 2
Bögürtlen
Ortaçağ'dan bögürtlen çizimi.
- Alem:
Plantae
- Takım:
Rosales
- Aile:
Rosaceae
- Cins:
Rubus
- Literatür:
Sp. Pl.: 493 (1753).
- Yazar:
L.
- Dağılım:
- Eşadlar:
- Kayıtlar:
Rubus fruticosus (Dikensiz böğürtlen), Gülgiller ailesine bağlı Böğürtlen cinsinden bir bitkidir.
Tanımı#
İlk yıl gelişen sürgünleri ya da vejetatif gövdeler kalıcı olabilir, yaprak kalıcı, kısmen ya da tamamen dökülücü olabilir. Vejetatif gövdeler arkaya doğru kemerlidir, dik ya da yükselici olup 7 metreye kadar uzayabilirler. Bunların açıkta kalanları kırmızımsı mor, gölgede kalanları ise yeşil renkli olup, tüylü ya da tüysüz olabilirler. Yapraklar gövde boyunca almaşlı dizilişli, çoğunlukla belirgin biçimde beş yaprakçığa bölünmüştür. Yaprakçıklar serbest ya da birleşik olabilir.
Yaprakçıkların alt yüzeyinin tüy durumu değişken olmakla birlikte ana damarların üzerinde aşağıya kıvrık dikenler bulunur. Çiçekli sürgünler, ilk yıl sürgünlerinden gelişir. Çiçekler bu sürgünlerin tepesinde çıkar, sapları yaklaşık 1,5 cm uzunluğundadır. Çanak yaprak beş adet olup yeşil renklidir. Taç yapraklar beyaz ya da pembe renklidir. Ercik çok sayıdadır. Çiçek 2 ila 3 cm çapındadır. Meyveler başlangıçta yeşil, zamanla kırmızı ve olgunlaştığında siyah renklidir. Meyve her biri tek tohum taşıyan çok sayıda erikçik barındırır. Dilimizde dikensiz böğürtlen adı ile bilinmektedir.
Gözlem bilgileri#
Doğal olarak Avrupa’da yayılış gösterir ancak ülkemizde sıklıkla bahçe çitlerinin dibine dikilmektedir. Bahçe çit ve duvarlarında görülen bitki umumiyetle nisan ve haziran ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi deniz seviyesinden 1200 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ilçesinde gözlemlemek mümkündür.
Etimoloji#
Cins adı Latince tatlı çalı anlamına gelir. Olasılıkla proto Avrupa dillerinden çıkarılmıştır. Cinsin Türkçe adı olan böğürtlen Türkçe kökenlidir ve olasılıkla dikenli çalıları tanımlamak için kullanılmıştır. Epitet Latince çalımsı anlamına gelir ve açık bir şekilde türün formuna işaret eder.
Kullanımı#
Meyvesi çiğ ya da pişirilerek yenilmekte, ayrıca şerbet ve reçel yapımında kullanılmaktadır. Yaprakları kurutularak çay yapılmıştır. Genç sürgünleri çiğ olarak yenilmiştir. Kök kabuğu ve yaprakları büzücü, arındırıcı, idrar söktürücü, tonik ve yara iyileştiricidir. Bunun yanında dizanteri, ishal, hemoroit ve mesane iltihabı vakalarında başvurulmuştur. Ayrıca ağız yaraları ve diş eti iltihapları için gargara yapılmıştır.
Türk Uygarlığındaki yeri#
Bögürtlen bitkinin (بوگرتلن), Türkçe ismidir. Halîmî’ye göre teli, böğürtlen ve ‘ullayk adları ile bilinen bir bitkidir. Zaman zaman Arapçadaki karşılığı olan ‘ullayk (عليق) da kullanılmıştır. Dioscorides, saç boyamak için kullanıldığını, cilt hastalıkları, hemoroit, göz rahatsızlıkları, gastrit, kalp hastalıkları, yılan ısırması ve aşırı âdet kanaması vakalarında başvurulduğunu, diş eti güçlendirici ve salya getirici olarak başvurulduğunu yazmıştır.
Şerîf, uzun yol yürümekten ayakları yara olmuş kişilerin ayak tabanlarına yapraklarının uygulandığını aktarmış; Ahî Çelebi, suyunun pire kovucu olduğunu belirtmiştir.
Bitki Anadolu’da, diş rahatsızlıkları, eklem rahatsızlıkları, dil rahatsızlıkları, cilt hastalıkları, burun rahatsızlıkları, göz rahatsızlıkları, çıban, kan tükürme ve akciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılmış, ağız kokusu giderici, öksürük giderici ve idrar söktürücü olarak faydalanılmış, atın ayağının yarılması durumunda uygulanmıştır.
Böğürtlen meşhurdur. Dalları kaynatılarak saçları boyamak için kullanılır. İçildiğinde ishali keser. Zehirli yılan ısırığı için uygundur. Çiğnendiğinde pamukçuğu iyileştirir ve diş etlerini güçlendirir. Sarıldığında zona, baş derisi döküntüleri, göz sarkması, nasır ve hemoroidi kontrol eder. Öğütülerek uygulanırsa mide ve kalp rahatsızlığı olanlara uygundur. Sap ve yapraklarından alınıp güneşte yoğunlaştırılan suyu yukarıdaki faydalar konusunda çok daha etkilidir. Olgun meyvesinin suyu ağız rahatsızlıkları için iyidir. Yarı olgunlaşmış meyvesi ishali keser. Çiçeği de şarapla içilirse ishali durdurur. DI 4-37.
Bu maddeye Rubus ulmifolius taksonu da dâhildir. © Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.234-235.