Prunus persica (Şeftali)
Prunus persica (Şeftali) binlerce yıldır tüketilen ve günümüzde neredeyse dünyanın tamamında yetiştirilen meşhur bir meyvedir.
- 1
Çiçek

Prunus persica: 19/03/2024; Bayındırlık; 108 m.; yol kenarı. © Hüseyin Doğan
- 2
Meyve

Prunus persica: 23/07/2025; Bayındırlık; 108 m.; yol kenarı. © Hüseyin Doğan
- 3
Şeftali

Ortaçağ'dan şeftali çizimi.
- Alem:
Plantae
- Takım:
Rosales
- Aile:
Rosaceae
- Cins:
Prunus
- Literatür:
Beytr. Entw. Gewächsreich: 30 (1801).
- Yazar:
(L.) Batsch
- Dağılım:
- Eşadlar:
- Kayıtlar:
Prunus persica (Şeftali), Gülgiller ailesine bağlı Erik cinsinden genellikle 3 ila 10 metre büyüyebilen dikensiz bir ağaçtır.
Tanımı#
Yapraklar dökülücü, mızraksı, teleksi damarlı, 7 ila 16 cm uzunluğunda ve 2 ila 3 cm genişliğindedir. Çiçekler yapraklardan önce belirir, 2,5 ila 3 cm çapında, pembe renkli ve beş taç yapraklıdırlar. Meyve erikçik formunda, sarı ila turuncu renkli, kırmızı bezeli, küresel, 4 ila 8 cm çapında kadifemsi ve mezokarp etlidir. Çekirdek elipsoit ve güçlü biçimde düzleştirilmiştir. Prunus persica dilimizde şeftali adı ile bilinmektedir.
Gözlem bilgileri#
Doğal olarak Çin’de yayılış gösterir. Ancak mutfak değeri nedeniyle günümüzde dünyanın büyük bölümünde yetiştirilmektedir. Bağ, bahçe ve yol kenarında görülmektedir. Umumiyetle mart ve nisan ayları arasında çiçek açmaktadır. Bitkiyi deniz seviyesinden 1000 metreye kadar olan rakımlarda il genelinde gözlemlemek mümkündür.
Etimoloji#
Cins adı Latince erik anlamına gelir. Doğrudan erik meyvesini tanımlayan bir kelimedir. Epitet Latince İran anlamına gelir. Tür Avrupa’ya İran üzerinden gelmiştir.
Kullanımı#
Meyvesi çiğ, pişirilerek ya da kurutularak yenilmektedir. Meyve suyu olarak yaygın biçimde içilmektedir. Yapraklarından yeşil, meyvelerden gri boya elde edilmiştir. Yaprakları sarımsak ve karanfil gibi güçlü kokuları gidericidir. Tohumları, çoğu Rosaceae türünde olduğu gibi hidrojen siyanür barındırmaktadır ve aşırı alınmasının zehirlenmelere ve ölüme neden olabileceği rapor edilmiştir. Bununla birlikte düşük dozda hidrojen siyanür solunum ve sindirim sistemi üzerinde faydalıdır. Yapraklar büzücü, yatıştırıcı, idrar söktürücü, balgam söktürücü, ateş düşürücü, müshil, parazit öldürücü ve sakinleştiricidir. Ayrıca gastrit, boğmaca, öksürük ve bronşit tedavisinde dahili olarak kullanılmıştır. Kurutulmuş ve toz haline getirilmiş yapraklar yaraları iyileştirmek için kullanılmıştır. Bunun yanında kabızlık ve ödem tedavisinde dahili olarak kullanılmaktadır.
Türk Uygarlığındaki yeri#
Şeftâlû (شفتالو), bitkinin Farsçadaki karşılığıdır. Metinlerimizde bitki için kullanılan diğer kelime olan hûh (خوخ), bitkinin Süryanicedeki karşılığı olan haha (ܚܘܚܐ)’dan alınmıştır. İbn Varrâk, sindiriminin zor olduğunu; Dioscorides, bağırsaklara faydalı olduğunu; Rufus, kurusunun sindiriminin zor olduğunu; Yûhannâ bin Mâseveyh, çiçek ve yapraklarının parazitleri öldürdüğünü, yaprağının vücuttaki kötü kokuyu giderdiğini; Râzî, iştah açıcı, susuzluk giderici, iltihap giderici ve cinsel istek arttırıcı olduğunu kaydetmiştir. Süfyan el-Endülüsî, yağının, kulak çınlaması, kulak ağrısı ve sağırlık hallerinde başvurulduğunu belirtmiştir.
Şeftâlû Anadolu’da, kulak rahatsızlıkları, bel rahatsızlıkları, diş rahatsızlıkları ve mide hastalıklarının tedavisinde kullanılmış, parazit düşürücü, susuzluk giderici, iştah açıcı, sperm arttırıcı, cinsel istek arttırıcı, ağız kokusu giderici, öksürük giderici ve boğaz yumuşatıcı olarak faydalanılmıştır. Ağır işten hemen sonra yenilmemesi tavsiye edilmiş, Âdem’in cennetten çıkarken Allah’ın yanına verdiği bitkilerden biri olduğuna inanılmış, rüyada tatlı şeftâlû görmek hayra, ekşi şeftâlû görmek şerre yorulmuş, ayrıca fal amaçlı da başvurulmuştur. Şeftâlû’nun şiirimizde kullanımı mutfak değeri ile sınırlıdır. “Boyun ki serv-i çemendür yimişi şeftâlû / Bu lezzet ü bu halâvet semerde buluna mı” beyti hem Ahmed-i Dâî’nin hem de Şeyhî’nin dîvânında kelimesi kelimesine yer bulmuştur.
Antikçağ#
Pers elması içinde bir taş (drupa/eriksi meyve) vardır. Galya ve Anadolu şeftalisi menşe ülkenin adları ile ayrılmaktadır. Bazı çeşitleri yaz, bazıları da güzün sonunda olgunlaşır. Zararsız bir meyvedir ve hastaların gözdesidir, ancak zaman zaman aşırı pahalı fiyata satılır ki bu fiyatlara başka bir meyve ulaşamaz. Doğrusu bu kısa sürede bozulan bir meyvedir ve bu kadar yüksek fiyata satılıyor olması tuhaftır. PL 15-11.
Pers elması adı, meyvenin Anadolu ve Yunanistan’a İran’dan geldiğine işaret eder. PL 15-13.
Şeftali erikten daha sağlıklıdır gerçekten de şeftaliden daha sağlıklı hangi meyve var? Meyvenin suyu da boldur. Dövülerek uygulanan yaprakları kanama durdurucudur. Zeytinyağı ve sirke ile karıştırılmış çekirdekleri baş ağrısını gidermek için merhem olarak kullanılmıştır. PL 23-67.
© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.641-642.











