Anacamptis papilionacea (Kelebek orkidesi)
Anacamptis papilionacea (Kelebek orkidesi) çalılık ve makilik alanlarda görülen ve bahar aylarında çiçek açan bir orkide türüdür.
- 1
Çiçek
Anacamptis papilionacea: 06/05/2024; Yenikent; 138 m.; bahçe. © Hüseyin Doğan
- 2
Husya el-kelb
Ortaçağ'dan husya el-kelb çizimi.
- Alem:
Plantae
- Takım:
Asparagales
- Aile:
Orchidaceae
- Cins:
Anacamptis
- Literatür:
Lindleyana 12: 120 (1997).
- Yazar:
(L.) R.M.Bateman, Pridgeon & M.W.Chase
- Dağılım:
- Sıra:
- Eşadlar:
- Kayıtlar:
Anacamptis papilionacea (Kelebek orkidesi), Salepgiller ailesine bağlı Sivrisalep cinsinden bir bitkidir.
Tanımı#
Halihazırda Türkçe kaynaklarda Orchis papilionacea olarak geçmektedir. Genellikle 15 ila 30 cm büyüyebilen bir bitkidir. Tabana yakın iki ila sekiz arası lekesiz mızraksı yapraklıdır; üst yapraklar dik ve kılıflıdır. Çiçek kurulu başak formunda, gevşek ve 2 ila 8 arası sayıda çiçeklidir. Bırahte belirgin, kırmızı renkli ve yumurtalığa eşit ya da onu aşar. Çiçekler büyüktür. Çanak yaprak 12 ila 15 mm uzunluğunda ve 4 ila 6 mm genişliğinde, mor sorguçlu, belirgin damarlıdır. Dudak ters yumurtamsı, tabanı kamamsı ya da yelpaze biçiminde, kırmızı ila gül renkli, koyu boyuna çizgilidir. Mahmuz silindiriktir. Anacamptis papilionacea dilimizde dilçıkık ve kelebek orkidesi adları ile bilinmektedir.
Gözlem bilgileri#
Bitki Akdeniz havzasından İran’a kadar olan bölgede doğal olarak yayılış gösterir. Çalılık, makilik, orman açıklıkları ve çayırlarda, dağınık olarak görülmektedir. Umumiyetle mart ve mayıs ayları arasında çiçek açmaktadır. Bitkiyi deniz seviyesinden 1000 metreye kadar olan rakımlarda Gebze ve Kandıra ilçelerinde gözlemlemek mümkündür.
Etimoloji#
Cins adı Antik Yunanca bir terkip olup, geri yaslanan anlamına gelmektedir. Pollinium adı verilen yapının cinse bağlı türlerde karakteristik olarak geriye doğru durmasına işaret eder. Polinium, orkide çiçeklerinin de üst bölümünde bulunan polen kütlesinin adıdır. Epitet Latince kelebek gibi anlamına gelir. Yaygın kullanılan bir epitettir ve bitkinin doğrudan kelebekleri andıran yapısına işaret eder.
Türk Uygarlığındaki yeri#
Husya el-kelb (خصي الكلب), bitkilerin Arapçadaki karşılığıdır ve metinlerimizde bu isimden tercüme edilmiş it hayası (ايت خايسى) ve it keseri (ايت کسرى) isimleri de kullanılmıştır. Özellikle Hipokrat ve Galen’le bütünleşen İşaret Teorisi’ne göre, -konumuz gereği- bitkilerin bir parçası ya da tamamı insanın bir organına benziyorsa, bu bitkinin ilgili organ için tedavi edici özellikler taşıdığına dair doğal bir koddur. Bu maddede değerlendirdiğimiz bitkilerin yumrusu bölünmüştür ve testisi andırmaktadır. Bu nedenle bitkinin yumrularının cinsel yaşam ile ilgili sorunlarını tedavi edici özelliği olduğu düşünülmüştür.
Dahası, Antikçağ’da orkide yumruları ile beslenen yaban keçilerinin cinsel yönden aktif olmaları da bu bitkinin özelliği olarak yorumlanmıştır. Dilimizdeki orkide (ὄρχις) kelimesi de Antik Yunanca orijinlidir ve tam olarak testis anlamına gelmektedir. Yumrusu köpek testisine benzetilen bitkilerin biri dolu biri boş olmak üzere iki yumrusu bulunduğu, cinsel ilişkiden önce dolu yumruyu erkek tüketirse erkek çocuk olacağı, boş olanı kadın tüketirse kız çocuk olacağı kaydedilmiş, dolu olan keçi sütü ile birlikte tüketildiğinde cinsel arzuyu uyandırdığı, boş olan tüketildiğinde ise tersi etki yapacağı belirtilmiştir. Yaprakları kendene yaprağına benzeyen ikinci türün ise hemoroit vakalarında kullanıldığı, ayrıca ödem dağıtıcı, yara iyileştirici ve şişlik giderici olarak faydalanıldığı belirtilmiştir.
Çocuğun cinsiyetine etkileri ile ilgili bilgiler Dioscorides’ten, cinsel arzuya etkileri ile bilgiler ise Galen’den çekilmiştir. Bitkinin yumrusu haşlanarak tüketilmiş, ayrıca çeşitli zührevi hastalıkların tedavisinde başvurulmuştur. Plinius’a göre de bitkilerin yumruları güçlü bir uyarıcıdır. Bitki etrafından dönen bu inanışlar, Bîrûnî ve İbn Sînâ gibi isimler tarafından da olduğu gibi alınmıştır.
Antikçağ#
Yapraklar gövde ve tabanda olup, dar ve uzundur. Gövde bir karış uzunluğundadır ve morumsu çiçekler taşır. Hafif uzunca soğanlı bir kökü vardır, bu kök biri üstte diğeri de altta olmak üzere iki bölümlüdür. Bölümlerden biri dolu, diğeri ise yumuşak ve buruşuktur. Taşlı ve kumlu bölgelerde yetişir. Kök, kaynatılarak tüketilir. Büyük kökü yiyen erkeklerin erkek çocuğu, küçük kökü yiyen kadınların ise kız çocuğu olacağı söylenir. Bunun yanında yumuşak kökü Teselya’da kadınlar, cinsel isteği arttırması için keçi sütü ile birlikte yerler. DI 3-126.
Bu maddeye Anacamptis morio taksonu da dâhildir. © Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.407-408.