Betonica officinalis subsp. haussknechtii (Göktokalı çay)

derleyen:

Uyarı: Site sahibi, sitede yer verilen her türden bilginin uzman görüşüne dayandırılmaksızın kullanılmamasını şiddetle tavsiye eder.

Özet

Betonica officinalis subsp. haussknechtii (Göktokalı çay) genelde nemli ormanlık alanlarda görülen ve yaz aylarında çiçek açan bir bitkidir.

Hiyerarşi

Plantae

Bitkiler

Lamiales

Ballıbaba takımı

Lamiaceae

Ballıbabagiller

Betonica

Tokalıçay

Tanımı

Betonica officinalis subsp. haussknechtii (Göktokalı çay) halihazırda bazı kaynaklarda Stachys officinalis subsp. haussknechtii olarak geçmektedir. Genellikle 15 ila 100 cm büyüyebilen çok yıllık bir bitkidir. Gövde tüysüz ya da tüylü olabilir. Taban yaprakları yumurtamsı dikdörtgensi ila dikdörtgensi, kenarları kabaca küt dişli ya da dişli, küt uçlu, 3 ila 12 cm uzunluğunda, 1,5 ila 5 cm genişliğinde, yüreksi ve yaprak sapı 2,5 ila 9,5 cm uzunluğundadır. Gövde yaprakları daha küçük ve daha kısa saplıdır. Taç yapraklar beyaz renklidir. İkincil bırahteler yumurtamsı mızraksı ila yumurtamsı eliptik, 5 ila 10 mm uzunluğunda, otsu ya da sertleştirilmiş, kenarları kuruzarsı ve ucu dikensidir.

Gözlem bilgileri

Bitki doğal olarak Balkanlar ve Türkiye’de yayılış gösterir. [HaritaSinonimler] Sulak alanların kenarında, orman açıklıklarında ve kayalık yamaçlarda görülen bitki umumiyetle haziran ve eylül ayları arasında çiçek açmaktadır ve bitkiyi 400 ila 1400 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ve Başiskele ilçelerinde gözlemlemek mümkündür.

Türkçe adları

Dilimizde gök tokalıçay adı ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Latince Vettones anlamına gelir. Antikçağ’da İspanya’da yaşamış bir Kelt kabilesinin adıdır. Tür adı Latince tedavi edici anlamına gelir ve bu bağlamda türün geleneksel olarak tedavi amaçlı kullanılmasına işaret eder. Alttür, taksonu ilk defa toplayan ve 30 Kasım 1838 – 7 Temmuz 1903 tarihleri arasında yaşamış Alman eczacı Carl Haussknecht’e adanmıştır.

Türk Uygarlığındaki yeri

Kastrûn (قسطرون), bitkinin Antik Yunancadaki karşılığı olan kestron (κέστρον)’dan alınmıştır. Metinlerimizde bitki için sovuk ağacı adı da kullanılmıştır.

Dioscorides, spazm, zehirli canlı ısırması, fıtık ve rahim şikâyetlerinde kullanıldığını, kusturucu, panzehir, idrar söktürücü, âdet söktürücü ve balgam söktürücü olarak yararlanıldığını, bitkinin suyu önceden içildiğinde zehrin etki etmeyeceğine inanıldığını belirtmiştir. Gâfikî, göz iltihabı, kulak ağrısı ve diş ağrısını giderdiğini, şiddetli kusma vakalarında başvurulduğunu yazmıştır.

Soğuk yerlerde yetiştiği için sovuk ağacı olarak bilindiği, yapraklarının bellût yapraklarına, kökünün harbak köküne benzediği belirtilen bitki, zehirli hayvan sokması vakalarında kullanılmış, balgam söktürücü, idrar söktürücü ve kusma durdurucu olarak faydalanılmıştır. Hacı Paşa ve İbrâhim bin Abdullah, bitkinin adını kestevîre olarak belirtmiş ve kırık-çıkıklara uygulandığını aktarmışlardır.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.449-450.

Tarihi

Marrubium’a benzer ancak daha yoğun yapraklıdır. Yaprakları uzun, tüylü, sert, aromatik ve beyazdır. Aynı kökten çok sayıda gövde gönderir. Dağlık ve engebeli arazilerde yetişir. Yaprakları kaynatılarak içilirse âdet söktürücüdür ve doğum sonrası kalıntılarını çeker. DI 3-106.

Soğuk bölgelerde yetişir. Gövde dörtgendir, bir arşın büyür, aromatik yaprakları meşe yapraklarına benzer ve tabana yakın yaprakları daha iridir. Tohumun tadı Satureja’yı andırır. Yaprakları toplandıktan sonra kurutulmalıdır. Kökü hidromel ile içildiğinde balgam söktürücüdür. Yaprakları hidromel ya da suyla içilirse spazm, fıtık ve rahim şikâyetlerine iyi gelir. Vahşi hayvanların ısırdıklarına şarapla verilir. Vahşi hayvan ısırıklarına sarılır. Şarapla içildiğinde ölümcül zehirlere karşı etkilidir. Önceden içilirse ölümcül zehirlerin etkisini kaldırır. İdrar söktürücüdür ve bağırsakları temizler, epilepsi ve delilik vakalarında etkilidir. Suyla karaciğer hastalarına içirilir. Sirke ve balla içilirse dalak hastalarını tedavi eder. Akşam yemeğinden sonra bakla büyüklüğünde bir dozu balla içilirse sindirimi destekler. Çiğnenerek yutulursa mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Bunun yanında kan tükürenlere, siyatik ve böbrek şikâyeti olanlara ılık ve seyreltilmiş şarapla verilir. Suyla mesane ağrısı ve ödemi olanlara içirilir. Ayrıca şarapla içildiğinde sarılığı iyileştirir ve âdet söktürücüdür. Hidromel ile içildiğinde bağırsakları temizler. Kurutularak öğütülmüş yaprakları kil kaplarda saklanmalıdır. DI 4-1.

Gıda

Yaprak ve çiçeklerden çay elde edilmiştir.

Tıp

Yılan ve köpek ısırıklarına uygulanır. Sarhoşluk giderici olarak kullanılmıştır. Sinir sistemi, cilt sorunları ve jinekolojik rahatsızlıklarda başvurulmuştur. Kesik ve yaralara lapa halinde uygulanır. Bunun yanında migren ve nevralji vakalarında etkilidir. Parazit düşürücü, antiseptik, büzücü, gaz giderici, katartik, safra söktürücü, sindirimi destekleyici, idrar söktürücü, kusturucu, adet akışı teşvik edici, balgam söktürücü, yatıştırıcı, aksırtıcı, tonik ve yara iyileştiricidir. Baş ağrısını gidermek için ıhlamur ile birlikte içilmiştir. Ayrıca burun kanamasını geçirmek için civanperçemi ile birlikte kullanılmıştır.

Bilgi

Yapraklarından sarı boya elde edilmiştir. İmparator Augustus döneminde yaşamış hekim Antonius Musa, bitkinin tıbbi özelliklerini anlattığı müstakil bir eser yazmıştır. Musa cinsi (Muz), onun adını taşır.

Fotoğrafları


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir