Apium graveolens (Kereviz)

derleyen:

Özet

Apium graveolens (Kereviz) binlerce yıldır yaprak, sap ve hipokotillerinin mutfak değeri için yetiştirilen popüler bir bitkidir.

Hiyerarşi

Plantae

Bitkiler

Apiales

Maydanoz takımı

Apiaceae

Maydanozgiller

Apium

Kereviz

Antikçağdaki yeri

Kerefes kavramı Ortaçağ Anadolu’sunda bir dizi bitkinin ortak adı olarak kullanılmıştır. Bunun nedeni bitkilerin Yunanca metinlerde görünüm ve etkileri açısından benzerlikleri nedeniyle ardışık olarak yer bulmalarıdır. Bu metinler tercüme edilirken tamamı tek başlık altında verilmiş, bu durum da Ortaçağ metinlerinde kerefes kavramını içinden çıkılamaz bir hale getirmiştir. Biz kerefes maddesinin daha iyi anlaşılabilmesi için kronolojik sırayı takip edecek, önce Yunanca ile Latince metinlere, sonra Arapça metinlere ve en sonda da Türkçe metinlere yer vereceğiz.

Selinon kepaion (σέλινον κηπαῖον)’un kişnîc ile aynı etkilere sahip olduğu, göz iltihabı, ishal, zehirli hayvan ısırması, öksürük, kurşun zehirlenmesi, mide yanması ve meme şişi vakalarında kullanıldığı, ağrı kesici, kusturucu ve idrar söktürücü olarak faydalanıldığı; hipposelinon (ἱπποσέλινον)’un mürr gibi koktuğu, kökünün haşlanarak ya da çiğ, yaprak ve saplarının haşlanarak tüketildiği, vücudu ısıtması için suyunun içildiği, ağrılı idrar vakaları, kuduz köpek ısırması, ağrılı idrar, mide ve bağırsak şikâyetlerinde kullanıldığını, âdet söktürücü, akrep kovucu ve taş düşürücü olarak faydalanıldığı; smurnion (σμύρνιον)’un yapraklarının tüketildiği, ishal, böbrek, dalak ve mesane şikâyetleri, öksürük, nefes darlığı, siyatik, ateş, ağrılı idrar, ödem ve yılan ısırması vakalarında başvurulduğu, iltihap giderici, terletici, geğirtici, âdet söktürücü ve düşük yaptırıcı olarak faydalanıldığı; oreoselinon (ὀρεοσέλινον)’un kemmûn gibi koktuğu, kayalık alanlarda görüldüğü, panzehir, idrar söktürücü ve âdet söktürücü olarak kullanıldığı kaydedilmiştir. Kerefes kavramı altında değerlendirilen petroselinon (πετροσέλινον)’un ise metinlerimizde istisnasi olarak ma’denûs adı ile anılması nedeniyle bu bitkiyi ilgili maddede müstakil olarak değerlendirdik.

İslâm tıbbındaki yeri

İbn Varrâk, ağız kokusunu giderip cinsel isteği arttırdığını; İbn Sînâ kerefesin dağ, yabani, bahçe, su ve rûm kerevizi olmak üzere beş türü olduğunu kaydetmiştir. Ona göre bitkiler, siyatik, göz rahatsızlıkları, öksürük, nefes darlığı, ağrılı idrar, ateş, böcek ısırması, zehirlenme, saçkıran, tırnak çatlaması ve siğil vakalarında kullanılmış, geğirtici, tıkanıklık açıcı, idrar söktürücü, âdet söktürücü, cilt güzelleştirici, terletici ve yatıştırıcı olarak başvurulmuştur. İbn el-‘Avvâm, hem erkek hem de kadında cinsel arzuyu uyandırdığını, bu nedenle emzirme döneminde olan kadınların uzak durması gerektiğini, nefesi hoş hale getirdiğini; Taberî, taş düşürücü olduğunu; İbn Samcûn, hamilelik döneminde aşırı tüketilmesinin çocuğun sağlıksız olmasına neden olacağını; Îsâ bin Mâsa, karaciğer, böbrek ve mesaneyi temizlediğini, gaz giderici olduğunu ancak epilepsi hastalarının uzak durması gerektiğini; İshak bin İmrân, solunum ve sindirim sistemine faydalı olduğunu; Şerîf, etkili bir afrodizyak olduğunu; el-İsrâ’îlî, zehri iterek hızla kalbe ulaşmasına neden olduğu için zehirlenen kişilere verilmemesi gerektiğini; Gâfikî, kaşıntıyı gidermek için banyo losyonlarına eklendiğini yazmıştır.

Türk Uygarlığındaki yeri

Kerefes (كرفس), bitkinin Süryanicedeki karşılığı olan kerepsa (ܟܪܦܣܐ)’dan muharreftir. Halîmî, kerefes, berâcîl ve kereviz olarak bilindiğini yazmış, ma’denusun da bir tür kerefes türü olduğunu eklemiştir. Türkçe metinlerde bitkiler, hemoroid, menenjit, nezle, kulunç, karaciğer rahatsızlıkları, dalak rahatsızlıkları, sarılık, ödem, böbrek rahatsızlıkları, nefes darlığı, idrar yolu rahatsızlıkları, eklem ağrıları, göz ağrısı, ağız rahatsızlıkları, mide rahatsızlıkları, bağırsak rahatsızlıkları, nefes darlığı, idrar

güçlüğü, rahim sorunları, tüberküloz, felç ve çocuklarda ishal vakası gibi çok sayıda klinik vakanın tedavisinde önerilmiştir. İbni Şerîf, sarhoş olmaktan korunmak için içki içerken ya da içki içmeden önce yapraklarının tüketilmesinin işe yaradığını kaydetmiştir. Bitkiler farmakolojik olarak, ağız kokusu giderici, mesane taşı düşürücü, cinsel istek arttırıcı, öksürük giderici, gaz giderici, âdet söktürücü, idrar söktürücü, cinsel haz arttırıcı ve ağrı kesici olarak kullanılmıştır. Toplandıktan sonra tohumlarının kapalı

kaplarda saklanması halinde bir yıl boyunca etkisini kaybetmeyeceği belirtilmiş, rüyada kerefes görmek kazanç olarak yorumlanmıştır. Ortaçağ Anadolusu’nda bitki, tabahçe adı verilen yemeğin tarifine girmiş, kasım ve ocak ayında kerefes yemenin sağlık için iyi olmadığı kaydedilmiş, İlyas ve Hızır’ın her yıl hıdrellez olarak bilinen günde buluştuklarında kerefes tükettiklerine inanılmış, başka bir rivayette İslâm peygamberinin İlyas’la buluştuklarında ekmek, balık ve kerefes yedikleri aktarılmıştır.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.477-480.

Tarihi

Tutankhamun’un mezarında kereviz yaprakları bulunmuştur. Homeros’un İlyada adlı destanında bitkinin at yemi olarak kullanıldığı yazılıdır. Kokusu ve yaprak nedeni nedeniyle cenaze törenlerinde kullanılmıştır. Isthmian oyunlarında galiplere kereviz tacı verilmiştir.

Dioscorides’e göre

Yetiştirilen kereviz, kişniş ile benzer bir kullanıma sahiptir. Ekmek ya da çok ince arpa taneleri ile uygulandığında göz iltihabına iyi gelir, mide ekşimesini yatıştırır, süt pıhtısı ile şişmiş göğüsleri rahatlatır. Çiğ ya da pişirilerek tüketilirse idrar söktürücüdür. Hem bitki hem de kökünün kaynatılması içildiğinde ölümcül zehirlerle savaşır, kusturucudur ve ishali keser. Tohumun idrar söktürücü özelliği daha güçlüdür, ayrıca gaz gidericidir, zehirli hayvanlar tarafından ısırılanlar ile kurşun içenlere de yardım eder. Ağrı kesiciler, panzehirler ve öksürük ilaçlarına eklenmiştir. Sulak alanlarda yetişen ve yetiştirilen kerevizden daha iri olan başka bir türü de aynı amaçlarla kullanılmıştır. DI 3-64.

Maydanoz tohumu önce havanda hafifçe dövüldükten sonra ilkbahar ekinoksundan hemen sonra ekilmektedir. Böylece maydanozun daha kıvırcık olacağı öngörülmektedir. Bu bitkinin diğer özelliği de renk değiştirmesidir. Nemea oyunlarında galiplere de maydanoz tacı verilirdi. PL 19-46.

Plinius’a göre

Kereviz evrensel bir itibara sahiptir, süt fıçılarına dalları bırakılır ve yemek soslarına eklenir. Balla birlikte gözlere sürülür. Hasta olan balıklara kereviz verilmiştir. Kereviz erkek ve dişi olmak üzere ikiye ayrılır, Chrysippus’a göre dişinin yaprakları daha sert ve daha kıvırcık, kökü kalın ve tadı buruktur. Dionysius’a göre dişi daha koyu renkli ve kökü daha kısadır. Ancak iki yazar da kerevizin besinler arasında olmaması gerektiğini söyler ve ölülerin onuruna verilen cenaze ziyafetlerinde kerevizin adanmasını saygısızlık olarak görür. İki yazara göre kereviz göze zarar verir. Tüketen erkek ya da dişi kısırlaşır. Kereviz yiyen bir annenin emzirdiği çocuk sara hastası olur.

Yine onlara göre erkek kereviz dişi kadar zararlı değildir. Bu yüzden onu yasaklı bitkiler arasında sınıflandırmazlar. Yaprakları memeye yakıya yapılırsa şişliklerini dağıtır. Kökün suyu şarapla karıştırıldığında bel ağrılarını hafifletir ve kulağa enjekte edildiğinde işitme güçlüğünü iyileştirir. Tohumları idrar ve âdet söktürücüdür, ayrıca doğum sonrası kalıntıları atar. Tohumu kaynatılarak çürükler ve morluklara uygulanır. Yumurtanın beyazı ile sürülür veya suda kaynatılıp içilirse böbrek rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Soğuk suda sürülürse ağız yaralarına iyi gelir. Şarapla karıştırılmış tohum veya eski şarapla alınan kök, mesanedeki taşları kırar. Tohum sarılıktan muzdarip kişilere beyaz şarapla verilmiştir. PL 20-44.

Tanımı

Apium graveolens (Kereviz) dik, iki ya da çok yıllık bir bitkidir. 30 cm ila 1 metre büyüyebilmektedir. Kazıkkök etlidir. Gövde dik, köşeli ve olukludur. Yapraklar 5 ila 7 arası sayıda yaprakçığa bölünmüştür. Çiçek kurulu yanal ya da terminal, kısaca saplı ya da da yaprak koltuklarında sapsız, 4 ila 12 arası eşit olmayan kolludur. Bırahte ve ikincil bırahte mevcut değildir. Çanak dişleri körelmiştir. Küçük şemsiyelerde 20 civarı çiçek bulunmaktadır. Çiçekler yeşilimsi beyaz renklidir. Meyve 1,5 mm uzunluğunda ve genişçe yumurtamsıdır.

Gözlem bilgileri

Bitkinin doğal yayılış alanı kesin değildir. Antikçağdan itibaren yenidünyanın büyük bölümünde dikimi yapılmaktadır. Mutfak değeri nedeniyle yenidünya da da ekilip tüketilmektedir. [HaritaSinonimlerHerbaryum] Nemli bölgelerde görülen bitki mayıs ve ağustos ayları arasında çiçek açmaktadır ve deniz seviyesinden 200 metreye kadar olan rakımlarda İzmit ve Kandıra ilçelerinde gözlemlemek mümkündür.

Türkçe adı

Apium graveolens dilimizde kereviz adı ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı Antik Yunanca arı otu anlamına gelir. Kereviz bitkisinin kadim adıdır ve arıların bitkinin çiçeklerine “ilgi duymalarına” işaret eder. Cinsin Türkçe adı olan kereviz Farsça kökenlidir (كرفس) ve bu dilde de aynı bitki için kullanılmaktadır. Tür adı Latince güçlü kokulu anlamına gelir. Bitkinin yoğun kokusuna işaret eder.

Gıda

Apium graveolens (Kereviz) yaprakları çiğ ya da pişirilerek tüketilmektedir. Çorbalara tat vermesi için eklenen bitkinin kökü çorba ve salatalarda kullanılmıştır. Tohumlarına ve tohumlarından elde edilen yağa çeşni olarak başvurulmuştur.

Tıp

Kan basıncını düşürür, hazma yardım eder, rahmi uyarır ve iltihap gidericidir. Olgun tohum, bitki ve kökü; müshil, gaz giderici, idrar söktürücü, adet kolaylaştırıcı, süt arttırıcı, yatıştırıcı, uyarıcı ve toniktir. Huzuru ve uykuyu teşvik ettiği ve ayrıca histeri vakalarında faydalı olduğu rapor edilmiştir. Bitkiden elde edilen yağ merkezi sinir sistemi üzerinde sakinleştirici bir etkisi vardır. Kereviz yüksek tansiyonun tedavisinde de etkilidir, bunun yanı sıra romatizma ve böbrek şikâyetlerinin tedavisinde kullanılmıştır.

Dikkat

Bilgi

Apium graveolens (Kereviz) böcek kovucu olarak kullanılmıştır.

Fotoğrafları