Site icon Kocaeli Bitkileri

Abutilon theophrasti (İmam kavuğu)

Abutilon theophrasti

Abutilon theophrasti: 24/08/2020; Derbent Deresi; 40 m.; sulak alan. © Hüseyin Cahid Doğan.

Tanımı

2 metre büyüyebilir. Kadifemsi yüreksi yapraklar 15 ila 25 cm genişliğindedir. Çiçekler sarı ila turuncu renkli, 4 cm çapındadır. Düğme biçimindeki kapsüllerde olgunlaşırlar. Çiçek ve bitkinin tamamının meyvemsi bir kokusu vardır. Zengin ve işlenmiş toprağı tercih eder. Çiçekler erseliktir. Tohumlar nisan ve mayıs aylarında ekilebilir. Gövde yüzeyi pürüzsüzdür. Tohumlar morumsu kahverengi renginde, böbrek biçimli, çentikli ve 1 ila 3 mm uzunluğundadır.

Gözlem bilgileri

Bitkinin doğal yayılış alanının güney Asya olduğu tahmin edilmektedir ancak istilacı yetenekleri sayesinde erken dönemde eski dünyanın önemli bölümüne yayılmıştır. [Harita, Sinonimler, Herbaryum] Sulak alanlar, tarla ve tahrip edilmiş arazilerde görülür. İl genelinde yaygın olarak gözlemlenmiştir. Ağustos ve eylül ayları arasında çiçek açar. Deniz seviyesinden 1000 metreye kadar olan rakımlarda gözlemlenebilir.

Türkçe adları

Dilimizde imam pamuğu, imam kavuğu, talyun, sarı hıtmi adları ile bilinmektedir.

Etimoloji

Cins adı (Abutilon) Arapça kökenli olup, İbn Baytâr, İbn Sînâ ve Beyrûnî gibi isimler bitki için Arapça kurbağa babası anlamına gelen ابوطليون adını tercih etmişlerdir. İsim kaynağı belirsiz olmakla birlikte, bitki tıpkı kurbağalar gibi sulak alanların kenarında olmayı tercih etmektedir. Ayrıca yarım metreyi bulan yürek biçimindeki yaprakları kurbağa yavruları için sıcak havalarda ya da tehlike durumlarında koruma sağlamaktadır. Burada bitkinin kurbağa yavrularını bir baba gibi koruyup gözetmesi kastedilerek hüsn-i talil yapılmış olunması muhtemeldir. Tür adı Latince Theophrastus’a anlamına gelir. Bitkileri ilk defa sınıflandıran ve bu nedenle kendisi “bitki bilimin babası”, eseri Historia Plantarum ise “bitki biliminin temeli” kabul edilen MÖ 370 – MÖ 287 tarihleri arasında yaşamış Theophrastus’a adanmıştır. Ancak Theophrastus’un eserinde bitkiye rastlayamadık. Friedrich Kasimir Medikus’un özgün tanımında da isim tercihi ile ilgili bir açıklama mevcut değildir. O nedenle isimlendirmenin sebebini bilmiyoruz.

Türk Uygarlığındaki yeri

Bitkilere, İbn Sînâ, Bîrûnî ve İbnü’l-Baytar’ın eserlerinde değinilmiştir. Bîrûnî, İbn Sînâ ve İbnü’l-Baytâr’dan farklı olarak bitkinin adının ebû tilyûn değil huzi olduğunu kaydetmiştir. Metinlerimizde ebûtilyûn (ابوطليون) ve ûnûtilyûn (اونوطيلن) gibi yazılışlara sahip olan bitkinin Arapça üç kaynakta da yara iyileştirici özelliğine dikkat çekilmiştir. Türkçe metinlerde tek yerde geçen bitkinin kabağa benzediği ve adının yabân kabağı (يبان قبغي) olduğu bilgisi verildikten sonra iltihaplı yaralara merhem halinde uygulanması halinde etkili olduğu belirtilmiştir. Beri taraftan bitkinin kabak ile ilgisi yoktur ancak zorlama bir bakış açısı ile çiçek ve yaprakları arasında benzerlik kurulabilir. İbn Sînâ, bitkinin kabağa benzediğini yazmıştır ve olasılıkla Türkçe ismin kaynağı da budur.

© Doğan, Hüseyin (2023). Anadolu Türk Uygarlığında Bitkiler (XIII-XV. yy.) Yayımlanmamış Doktora tezi, Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, s.306.

Gıda

Tohumlar çiğ ya da pişirilerek tüketilebilir. Tohumlar kurutularak un haline getirilir ve ekmek ve çorba yapımında kullanılır. Tohumların beşte biri protein, üçte biri ise karbonhidrattır.

Tıp

Göz ilacıdır. Dizanteri ve kornea opaklığı tedavisinde kullanılır. Yapraklar yumuşatıcıdır. Kurutulmuş yapraklarından yapılan çay ateş tedavisinde kullanılır. Yapraklarından yapılan lapa ülsere uygulanır. Kabuk büzücü ve idrar söktürücüdür. Kökünden elde edilen çay idrar tutamama vakalarında kullanılır. Bitki müshil etkilidir ve mide ağrısını geçirmek için başvurulur.

Fotoğrafları

Exit mobile version