Bitkiler › Çam takımı › Çamgiller › Göknar
Koni biçiminde büyüyen her dem yeşil ve halkavi dizilişli dallara sahip ağaçlardan oluşan bir cinstir. Yapraklar şeritsi ila şeritsi dikdörtgensi, düz, sivri ya da derin girintilidir. Dişi kozalaklar diktir. Tohumlar kanatlıdır. Cins kuzey yarımküreye özgüdür. Kocaeli’nde köknar cinsine ait tek tür görülmektedir.
Plinius: Yüksek rakımları ve soğuk bölgeleri sever. Cenaze ağacıdır, ölümün simgesidir, ölen kişinin kapısına bırakılır ya da mezarına dikilir (Günümüzde de mezarlara sıklıkla servi ağaçları dikilir). Reçinesi buhur olarak kullanılır (Günümüzde de Katolik kilisesi ayinlerinde bu tütsüyü kullanmaktadır). Ahşabı (dayanıklılığı ve hafifliği nedeniyle) gemi yapımı için en çok tercih edilen ağaçtır.
Roma mitolojisinde Kibele ve Neptün’ün bitkisidir. Bitki yüceliği simgeler.
Bir Alman efsanesine göre bir kadın göknar ağacını kökünden çıkarmaya çalışırken hayli yorulmuş ve ayakta duramayacak hale gelerek evine sürünerek dönmeye başlamış. Yolda onu gören bir kişi durumu sorunca, göknarın bir elfin evi olduğunu, kadının elfi yaraladığını ve elf ölürse kendisinin de öleceğini söylemiş. Gerçekten de göknarın öldüğü gün kadın da ölmüş. Bu nedenle Almanya ve onun komşusu olan bölgelerde ormancılar göknarları dibinden sökmek yerine sadece gövdesinden keserler.
Cins adı Latince yükselen anlamına gelir. Cinsin uzunluğuna işaret eder. Dilimizdeki köknar kelimesi Yunanca çam fıstığı anlamına gelen koukounári (κουκουνάρι) kelimesinden dilimize geçmiş olup Ortaçağ’da çam fıstığının adı olarak kullanılmaktaydı. Kelime günümüzde aynı aileye bağlı Abies cinsinin Türkçe adı haline gelmiş olmakla birlikte Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde fıstık çamı için günar, kuner, küna, künar, küner, vb. isimler kullanılmaya devam etmektedir.